"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/2613 E., 2022/1581 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2015/310 E., 2020/133 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilikleri boyunca erkek ile uyum sağlayamadıklarını, bir çok kez erkeğin hakaretine, fiziksel ve psikolojik şiddetine maruz kaldığını, onur kırıcı davranışları olduğunu, küçük gördüğünü, kötü muameleleri nedeni ile evlilikten beklenen faydanın artık sağlanamayacağını belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin kendisine bırakılmasına, ortak çocuklar lehine aylık 350,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek dava dilekçesinin usulünce tarafına tebliğine rağmen sürede cevap vermemiş, beyan dilekçesi ile de; dava dilekçesindeki iddiaları kabul etmediğini, davacının aile çevresinin etkilemesi neticesinde kendisine karşı cephe aldığını, kız kardeşi Nazime ve erkek kardeşi Murat'ın arkadaşlarına kendisini darp ettirdiklerini, kaıdnın velayetin sorumluluğunu yerine getirecek durumda olmadığını, büyük kızlarının kendisiyle kalmayı istediğini, çocuklarının her türlü ihtiyaçlarını karşıladığını, çocuklarının velayetini talep ettiğini bildirmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin kadına karşı güvensiz davranarak onun hayatını kısıtladığı, baskı uyguladığı, hakaret ettiği, küçük gördüğü, tehdit ettiği ve fiziksel şiddet uyguladığı, erkeğin sürede cevap vermediği halde tek tanığının dinlendiği, o tanığın da erkeğin fiziksel şiddetini doğrular beyanlarda bulunduğu, erkeğin tam kusurlu olduğu, çocuklar hakkında düzenlenen uzman raporları, fiili ayrılık boyunca ortak çocukların sürekli anne yanında kaldığı, babanın çocuklarla yeteri kadar ilgilenmediği, şiddet eğilimi nazara, ortak çocukların özellikle küçük ......'in yaşı gerekçeleri ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, dava tarihinden geçerli olmak üzere, ortak çocuklar ...r için aylık 200,00 TL ... için aylık 200,00 TL, ...... için aylık 150,00 TL olarak belirlenip, 09.05.2019 tarihinden itibaren...... için aylık 300,00 TL'ye, Ela ... için aylık 300,00 TL'ye, ...... için aylık 250,00 TL'ye yükseltilen tedbir nafakalarının, karar tarihinden itibaren...... için aylık 350,00 TL'ye, Ela ... için aylık 350,00 TL'ye, ...... aylık 300,00 TL'ye yükseltilmesine ve bu miktarlarda iştirak nafakası olarak devamına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının tanık beyanlarının gerçek dışı olduğunu, bu beyanlara itibar edilerek hüküm kurulmuş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, kusur tespitini kabul etmediklerini, delil listesinde bildirdikleri tanıkları Fatika Maye'nin dinlenmesi için yurt dışı masraflarını yatırmalarına rağmen cevap dilekçesinin süresinde verilmemesi gerekçesiyle bu tanığın dinlenmesi kararından vazgeçildiğini, davacı vekilinin delil listesi verilmesine hatta tanıkları ...'in mahkeme huzurunda dinlenmesine, diğer tanıkları Fatika'nın dinlenmesi için yapılan işlemlere itirazının olmadığını, bu durumun zımni kabul olduğunu, bu nedenle Mahkemenin tanıkları Fatika'nın dinlenmesine ilişkin ara karardan vazgeçmesinin hukuka aykırı olduğu gerekçeleri ile kusur belirlemesi, kadının kabul edilen davası yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin süresi içinde cevap dilekçesi vermediğinden ve tanıklarını da bildirmediğinden, İlk Derece Mahkemesince dinlenen davalı tanığı ...'in beyanının hükme esas alınmaması ve diğer erkek tanığının dinlenmemesi usul ve yasaya uygun olduğu, kadın dava dilekçesinde erkeğin kendisine güvensiz davranarak hayatını kısıtladığı, baskı uyguladığı, tehdit ettiği kusurlarına dayanmamasına rağmen, bu kusurların davalıya yüklenmesinin doğru görülmediği, sonuç olarak, erkeğin kadına hakaret ettiği, küçük gördüğü, fiziksel şiddet uyguladığı, böylelikle evlilik birliğinin sona ermesinde kadının kusursuz, erkeğin tam kusurlu olduğu, tarafların ortak çocuklarının anne yanında kalması nedeniyle alıştığı ortam ve uzman raporları değerlendirildiğinde ortak çocukların üstün yararı gereği velayetinin anneye verilmesi usul ve kanuna uygun olduğu, diğer yandan ortak çocuklar ile baba arasında kurulan kişisel ilişkinin şekli ve süresinin gerek çocukların kişisel gelişimi açısından gerekse babalık duygularının tatmini bakımından makul karşılanabilecek düzeyde olduğu, ortak çocuklar lehine tedbir ve iştirak nafakasına karar verilmesi yerinde olduğu gibi miktarı da hakkaniyete uygun olduğu, ancak ortak çocuk 03.01.2004 doğumlu......, 03.01.2022 tarihinde ergin olduğu Ergin olduğu tarih itibariyle velayet ve tedbir nafakasının kendiğinden kalkacağı, iştirak nafakasının da konusuz kalacağı gerekçesi ile istinaf başvurusunun kusur belirlemesi, ortak çocuk ...... için hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası yönlerinden kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kusur gerekçesinin düzeltilmesine, ortak çocuk...... için tahsilde tekerrüre neden olmamak kaydıyla dava tarihinden 09.05.2019 tarihine kadar aylık 200,00 TL, 09.05.2019 tarihinden karar tarihi 03.03.2020 tarihine kadar aylık 300,00 TL, karar tarihi 03.03.2020 tarihinden ergin olduğu 03.01.2022 tarihine kadar aylık 350,00 TL tedbir nafakasına, iştirak nafakası hakkında konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, davalı erkek vekilinin sair istinaf taleplerinin ise 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesini tekrarla kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu beyanla; kusur belirlemesi, kadının kabul edilen davası, velayet yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulünün gerekip gerekmediği, velayetler, ortak çocuklar için hükmedilen nafakalar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 182 nci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.