Logo

2. Hukuk Dairesi2023/940 E. 2023/4016 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, tarafların kusur oranları, tazminat ve nafaka miktarlarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve kişilik haklarına yapılan saldırı dikkate alınarak takdir edilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası miktarlarının yetersiz bulunması nedeniyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminat ve nafaka miktarları yönünden bozulmasına, kararın diğer kısımlarının ise onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1820 E., 2022/1249 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 20. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/776 E., 2019/631 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davalı-davacı erkek vekili tarafından açılan davanın reddine, ... kadın vekili tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının sürekli olarak müvekkiline ağza alınmayacak şekilde hakaretler ettiğini, ilgisiz ve sorumsuz davrandığını, davalının müvekkilini ve ailesini fakir olduğu için hep küçümsediğini, aynı tavrı davalının annesinin de gösterdiğini, davalının ağır hakaretler ettiğini, cebimden para çalan hırsız kadın gibi ağır ithamlarda bulunduğunu, müvekkilinin sabır göstermeye devam ettiğini, erkeğin psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili için aylık 10.000,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine, karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak davalıdan alınmasına, 500.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtilen iddiaların gerçek dışı olduğunu, kadının birlik görevlerini yerine getirmediğini, aksine davacının müvekkiline psikolojik şiddet uyguladığını, kadının ilgisiz olduğunu, kendisine ve ailesine karşı sorumsuz davrandığını, temizlik ve yemek yapmadığını, müvekkiline ve ailesine hakaret ettiğni belirterek; asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 1.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalı-davacı erkeğin eşine küfür ettiği, hakaret ettiği, iffetsizlikle ve hırsızlıkla suçladığı, eşinin ailesinin katıldığı etkinliklere eşi ile katılmadığı, ... kadının eşine saygılı davrandığı, eşinin önceki evliliğinden olan çocuğu ile ve ailesi ile yakından ilgilendiği erkeğin tam kusurlu olduğu, ... kadın vekili tarafından açılan asıl davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ... kadın için takdir edilen 1.500,00 TL tedbir ve 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına, ... kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile; 90.000,00 TL maddî, 70.000,00 TL manevî tazminatın davalı-davacıdan alınarak davacı-davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespitinin hatalı olduğunu, davalı-davacı erkeğin boşanmayı gerektirir kusurlu bir davranışının bulunmadığının davalı-davacı erkeğin tanık beyanları ile kanıtlandığını, evlilik birliğinin tamamen ... kadının ağır kusuru nedeniyle temelinden sarsıldığını, bu nedenle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesi gerekirken haksız ve hukuka aykırı şekilde asıl davanın kabulü ile karşı davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını ... kadının davasındaki iddialarını ispatlayamadığını, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne yönelik istinaf yoluna başvurmuştur.

2.... kadın vekili istinaf dilekçesinde; boşanma taleplerinin kabulüne ilişkin karar ve gerekçelerinin yerinde olduğunu, ancak davalı-davacı aleyhine hükmedilen maddî-manevî tazminat ve nafaka miktarının hem davalı-davacının davacı-davalıya yaşattıkları hem de ekonomik durumu karşısında yetersiz kaldığını belirterek kusur tespiti ve hükmedilen nafaka ile maddî ve manevî tazminat miktarına yönelik istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı-davacı erkeğe yüklenen kusurların yanında erkeğin ayrıca ortak çocukların yanında davacı-davalıdan boşanacağını söylediği, araba anahtarlarının kaybından dolayı davacı-davalıyı suçladığı, davacı-davalının terörist olduğu yönünde konuştuğu, annesinin davacı-davalıya karşı olan olumsuz sözlerine engel olmadığı, davacı-davalının ailesine iyi davranmadığı gerekçesi ile kadının kusur tespitine yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, tarafların kusur oranları değişmemekle birlikte İlk Derece Mahkemesi karar gerekçesinin gerçekleşen kusurlu davranışlar yönünden düzeltilmesine, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası miktarının az olduğu gerekçesi ile kadının bu yönlerden istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminat miktarlarının arttırılarak 120.000,00 TL maddî, 80.000,00 TL manevî tazminat, 2.000,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmesine, erkeğin tüm, kadının diğer istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 24.11.2022 tarihli ek kararı ile, ... vekilinin lehine vekâlet ücretine hükmedilmesine yönelik tamamlama talebinin istinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; kusur tespitinin hatalı olduğunu, davalı-davacının boşanmayı gerektirir kusurlu bir davranışının bulunmadığının davalı-davacı tanık beyanları ile kanıtlandığını, evlilik birliğinin tamamen davacı-davalının ağır kusuru nedeniyle temelinden sarsıldığını, bu nedenle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesi gerekirken haksız ve hukuka aykırı şekilde asıl davanın kabulü ile karşı davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını davacı tarafın davasındaki iddialarını ispatlayamadığını, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne yönelik temyiz yoluna başvurmuştur.

2.... kadın vekili temyiz dilekçesinde; davalı-davacı aleyhine hükmedilen maddî-manevî tazminat ve nafaka miktarının hem davalı-davacının davacı-davalıya yaşattıkları hem de ekonomik durumu karşısında yetersiz kaldığını belirterek kusur tespiti ve hükmedilen nafaka ile maddî-manevî tazminat miktarı ile 24.11.2022 tarihinde verilen vekâlet ücretine hükmedilmemesine yönelik ek karar yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kadının boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, erkeğin boşanma davasının reddinin yerinde olup olmadığı, kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar, nafakalar ve miktarları ile istinaf incelemesi nedeniyle kadın lehine vekâlet ücreti verilmesi gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-davacı erkeğin tüm; ... kadının aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında ... kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. O hâlde, mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ve 6098 sayılı Kanun'un 50 inci ve 51 inci maddelerinde düzenlenen hakkaniyet kuralları dikkate alınarak ... kadın yararına 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ... kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının (2) ve (3) numaralı paragrafta belirtildiği üzere ... kadın yararına hükmedilen maddî, manevî tazminat ve yoksulluk nafakası miktarları yönlerinden ... kadın yararına BOZULMASINA,

2.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı-davacı erkeğin tüm, ... kadının diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Hüseyin'e yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran Sultan'a geri verilmesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.