Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9421 E. 2024/927 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasının kabulü, kusur belirleme, nafakalar ve tazminatların miktarına ilişkin itirazların yerinde olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında ve delillerin takdirinde isabetsizlik bulunmadığı, ayrıca bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş hususlara ve karşı taraf lehine kazanılmış haklara ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin mümkün olmadığı gözetilerek, davalı erkeğin temyiz itirazlarının reddine ve İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2023/500 E., 2023/559 K.

DAVA TARİHİ : 23.09.2020

KARAR : Bozma ilamına uyularak yeniden esas hakkında hüküm kurulması

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının tazmınatların ve nafakaların miktarı yönlerinden kısmen bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; maddî ve manevî tazminatlar ile yoksulluk ve iştirak nafakalarına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle;tarafların 2005 yılında evlendiklerini, iki ortak çocuklarının olduğunu, her ikisininde ikinci evliliği olduğunu, davalının huysuz ve küfürbaz davranışları olduğunu, en son 21 Ağustos da davacı ve çocuklarının davalının baskılarına dayanamayıp kolluğa sığındıklarını, davalıya ilişkin şikayette bulunduklarını, tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarını, ortak çocukların velâyetinin davacıya verilmesine, davacı yararına 1.000,00 TL tedbir nafakasına kararın kesinleşmesinden sonra 1.250,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamına, her sene enflasyon oranında arttırılmasına, her bir çocuk için ayrı ayrı 500,00 TL tedbir nafakasına, 750,00'şer TL iştirak nafakası olarak devamına, her yıl enflasyon oranında arttırılmasına, davacı yararına 50.000,00 TL manevî, 50.000,00 TL maddî tazminata hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının davacıya hiçbir zaman aşağılamada bulunmadığını ve hakaretler etmediğini, bir gün davacının eşyalarını topladığını gördüğünü, davacının çocuklarını da alarak gittiğini, davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 14.04.2022 tarihli ve 2020/736 Esas, 2022/385 Karar sayılı kararıyla; davalı erkeğin davacı kadına "köpek, boşansın gitsin, orospu, babasının evine gitsin", " senin ağzını yüzünü si.., ananı si.., a..na koyduğum" şeklinde hakaret ve küfür içerikli laflar ettiği, ayrıca "babanın evine git, ben seni boşayacağım, boşanma davası aç, ben yeniden evleneceğim","ben seni aldığıma pişmanım, seni boşayacağım" dediği, bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olduğu, davalı erkeğin bu davranışları ile evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde kusurlu olduğu gerekçesiyle davacının davasının kabulü ile; tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin yaşları ve tercihleri gözetilerek davacı annelerine verilmesine, ortak çocuklarla davalı baba arasında kişisel ilişki tesisine karar verilmesine yer olmadığına, davacı kadın için 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 169 uncu ve 175 inci maddesi koşulları oluştuğundan aylık 450,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, ortak çocuklar lehine aylık ayrı ayrı 400,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesine, nafakaların her yıl Üfe oranında arttırılmasına, davacı kadın lehine 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesi koşulları oluştuğundan 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminatın davalı erkekten alınarak, davacı kadına verilmesine karar verildiği görülmüştür.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek; kadının kabul edilen boşanma davası ve fer'îleri yönünden, davacı kadın tazminatların ve nafakaların miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 08.09.2022 tarihli ve 2022/1446 Esas, 2022/1473 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan tarafların istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek; kadının kabul edilen boşanma davası ve fer'îleri yönünden, davacı kadın; tazminatların ve nafakaların miktarına yönelik temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 18.01.2023 tarihli kararı ile tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının, yoksulluk nafakasının ve ortak çocuklar Esmanur ve Mustafa yararına hükmedilen iştirak nafakalarının az olduğundan bahisle Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına, sair yönlerden hükmün onanmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasının davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, yoksulluk nafakasının her yıl TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranında artırılmasına, ortak çocukları için aylık 750,00'şer TL iştirak nafakası ödenmesine, iştirak nafakasının her yıl TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranında artırılmasına, 40.000,00 TL maddî, 35.000,00 TL manevî tazminatın davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili; boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazmınatların usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'ileri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulü kararının yerinde olup olmadığı, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ıncı maddeleri, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

15.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.