"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1183 E., 2023/1447 K.
DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası-Tasarruf Yetkisinin Sınırlandırılması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/784 E., 2022/302 K.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek vekili tarafından kadının davasının kabulü ve kusur belirlemesi yönünden; davalı-davacı kadın vekili tarafından erkeğin davasının kabulü ve kusur belirlemesi yönünden duruşma istemli olarak temyiz edilmiş olup kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 25.03.2025 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden davalı-davacı ... vekili Avukat ... ile karşı taraf temyiz eden davacı-davalı ... vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
1.Dosya içeriğine göre davacı davalı erkek vekilinin temyizine konu bağımsız tedbir nafakası davasının kabul edilen kısma ilişkin miktar, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; erkek vekilinin bağımsız tedbir nafakası davası yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2.Davalı-davacı kadın vekilinin tüm, davacı-davalı erkek vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Mahkemece, kadının eşinin annesini tehdit ettiği, eşinin annesine hakaret ettiği, erkeğin ise eşinin ve çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamadığı, eşiyle ve çocukları ile ilgilenmediği, eşinin sınava hazırlanmak üzere evde olmadığı dönemde evden ayrılarak birlikte yaşamaktan kaçındığı gerekçesi ile tarafların boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşit kusurlu olduğu belirtilerek erkeğin davasının kabulü ile boşanmalarına karar verilmiş ise de; kadına kusur olarak yüklenen eylemlerinin evliliğin ilk aylarında meydana geldiği, bu olaylardan sonra evlilik birliğinin uzunca bir süre devam ettiği, böylelikle de erkeğin kadına kusur olarak yüklenen bu eylemleri affetmiş, en azından hoşgörüyle karşılamış olduğu anlaşılmaktadır. Affedilen vakıalar taraflara kusur olarak yüklenemez. Affedilen olaylardan sonra eldeki dava tarihine kadar; evlilik birliğini temelinden sarsacak, kadından kaynaklanan yeni bir kusurun varlığı da kanıtlanamamıştır. Bu durumda, Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere eşinin ve çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamayan, eşiyle ve çocukları ile ilgilenmeyen, eşinin sınava hazırlanmak üzere evde olmadığı dönemde evden ayrılarak birlikte yaşamaktan kaçınan erkeğin birliğin temelinden sarsılmasında tamamen kusurlu olduğu sabittir. Erkeğin boşanma davasının kabulü koşulları oluşmamıştır. O halde erkeğin boşanma davasının reddi gerekirken hatalı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı-davalı erkek vekilinin bağımsız tedbir nafakası davasına yönelik temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
2.Diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ve erkeğin kabul edilen boşanma davası yönünden kadın yararına BOZULMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıranlara geri verilmesine,
Duruşma için takdir olunan 28.000,00 TL vekâlet ücretinin Haluk'dan alınarak ...'ya verilmesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.