"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/423 E., 2022/2027 K.
...
...
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/839 E., 2021/31 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın ... erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... erkek vekili dava dilekçesinde; kadının müvekkiline karşı "Sen beceriksizsin,...seni sevmiyorum, seni istemiyorum...ben seni bırakıp gideceğim", " Saf, salak, bunun kafası çalışmaz, bunun elinden iş gelmez, bu adam mı" şeklinde söylediğini, müvekkiline hakaret ve küfür ettiğini, başkaları ile kıyasladığını ve aşağıladığını, birlikte hiç bir yere gitmediğini ve müvekkilini yanında istemediğini, müvekkilini yatak odasına almadığını ve müvekkilinin salonda kanepede yattığını, evlilik birliği yükümlülüklerini yerine getirmediğini, cinsel ilişkiden kaçındığını, müvekkilinden habersiz kürtaj olduğunu, kadının eniştesi ile ilişkisi olduğunun komşular ve çevresi tarafından söylendiğini, müvekkilinin kız kardeşinin telefonuna küçük çocukların ikisinin müvekkilden olmayabileceği yönünde mesaj geldiğini ve kardeşinin eşinin mesajı sildiğini, kadının sadakatsiz ve güven sarsıcı davranışları olduğunu, kadının dürüstlük kuralına da aykırı davrandığını, kadının ziynet ve takıları yatak odasında kilitli dolabında tuttuğunu, müvekkilinin yatak odasına dahi almadığını, takıların kadının kendisinde olduğunu, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ...'nın velâyetinin müvekkiline verilmesini, ortak çocuklar ... ve ... 'ın velâyetinin annesine bırakılmasını, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı vekili birleştirilen dava dilekçesinde; erkeğin, gerek müvekkiline gerek müvekkilinin ailesine saygısız davrandığını, ekonomik, psikolojik ve fiziki şiddet uyguladığını, baskıcı ve onur kırıcı davrandığını, hakaret ettiğini, bir çok defa çarşıda pazarda müvekkilini herkesin içinde küçük düşürdüğünü, çocukları da toplum içinde aşağıladığını, evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, cinsel birliktelikten kaçındığını, müvekkiline karşı "Beğenmiyorsan çek git, defol git" şeklinde söyleyerek evden kovduğunu, bütün bunlara karşın erkeğin açtığı boşanma davasından sonra müvekkiline "Boşanmak istemiyorum, seni çok seviyorum, evine geri dön, ben yanlış yaptım affet" şeklinde mesajlar attığını, dava dilekçesindeki beyanları avukatının yazdığını ve davayı geri çekeceğini söylediğini, müvekkiline bir kusur yüklenemeyeceğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuklardan her biri için aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 5.000,00 TL ziynet eşyasının aynen iadesine, mümkün olmaz ise dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte bedelinin tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin dava dilekçesinde dayandığı vakıaların ispatlanamadığı, erkeğin, kadına karşı sürekli kaba söylemleri olduğu, ayrı yatak odası olduğu halde kendi yatak odasına gitmeyerek bazen çocukların odasında bazen salonda yattığını, eşi ısrarla yerine yatmasını söylediğinde bazen yatak odasına gittiği, erkeğin, kadına çocukları alıp gitmesini söylediği, en son evden ayrılma olayında da kadının kendi isteği ile değil, erkeğin, çocukları al git şeklinde söylemesi üzerine gittiği, erkeğin çocuklara ve kadına sürekli sözlü şiddet uyguladığı, televizyon seyredilmemesi, mutfağa girilmemesi talimatları verdiği, pazar alışverişi sırasında bir sebze alınması istendiğinde ne yapacaksın o sebzeyi bir yerine mi sokacaksın şeklinde söylediği, erkeğin komşularını çağırıp, kadının baygın halde, kendinde değilken yapma diye ağladığı, kadının kendine geldikten sonra eşinin kendisine zorla sahip olmak istediğini anlattığı, erkeğin de "Karım değil mi yaparım" şeklinde cevap verdiği, erkeğin, tanık ve kadının bulunduğu ortamda boşanmak istemediği, işini gündüze alacağı, birlikte kalmalarını teklif ettiği, kadının kabul etmediği, tanıkların kadının iddialarını teyit eder nitelikte beyanda bulundukları, taraflar arasındaki evlilik birliğinin erkeğin kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığı ve tarafların yeniden bir araya gelerek evlilik birliğini devam ettirme imkanının kalmadığı gerekçesi ile erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ... yargılama sırasında reşit olduğundan velâyeti hususunda karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuklar ... ve ...'in velâyetlerinin anneye verilmesine, velâyeti anneye verilen ortak çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk ... yararına aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, ortak çocuk ... yararına aylık 200,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, ziynet alacağı talebi yönünden kesin süreye rağmen harç yatırılmadığından bu taleple ilgili davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
... erkek vekili, eksik inceleme ile karar verildiğini, COVİT-19 pandemi olduğu ve tarafların vekili bulunduğu gerekçesi ile tarafların duruşma salonuna alınmadığını, müvekkilinin savunma ve hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini, ileri sürülen mesajları müvekkilinin yazmadığını, müvekkilinin okuma yazmasının zayıf olduğunu ve duruşmaya alınması halinde telefonla düzgün bir mesaj yazamayacağının anlaşılacağını, ortak konutu kadının terk ettiğini, müvekkilinin cinsel birliktelikten kaçındığı iddia edilmiş iken müvekkilin cinsel ilişkiye zorladığından bahisle kadının evi terk ettiğinin ileri sürülmesinin hatalı olduğunu ve delillerin yanlış değerlendirildiğini, pazarda olduğu iddia edilen olayın tanık beyanında belirtildiği üzere dört yıl önce olduğu ve evlilik devam ettiğinden af kapsamında olduğunu, kadının cinsel ilişki istemediği için evi terk ettiğinin tanık beyanları ile ispatlandığını, ayrıca kadın tanıklarının tarafların yatak odası hakkındaki bilgilerinin normal olmadığını, taraflı tanık beyanları ile aleyhe hüküm kurulmasının usul ve kanuna aykırı olduğunu, hükmedilen tazminatları kabul etmediklerini ve miktarlarının fahiş olduğunu, müvekkilinin ödeme gücünün bulunmadığını beyanla; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davaların esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinde ve kusura ilişkin yapılan değerlendirmede, ortak çocuklar ... ve ...'in yaşları, velâyet hususundaki beyanları, fiili durum, dosya içerisindeki denetime elverişli sosyal inceleme raporu dikkate alındığında, çocukların üstün yararına uygun olduğu anlaşılan velâyet ve kişisel ilişkiye dair yapılan düzenlemede, boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan özellikle eşlerin barınmasına, geçimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden alınması gerektiğinden, boşanma davasının açıldığı günden, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar ortak çocuklar ... ve ... yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinde, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, çocukların ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, hükmedilen nafakaların miktarında, boşanma veya ayrılık vukuunda, velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğundan, velâyeti anneye verilen ortak çocuklar için iştirak nafakasına hükmedilmesinde, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, çocukların ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, hükmedilen nafakaların miktarında, boşanmaya sebep olan olaylarda daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı anlaşılan, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, en azından eşinin maddî desteğini yitiren kadın yararına maddî tazminat takdir edilmesinde, tarafların, boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, evliliğin süresi, beklenen menfaatlerin kapsamı ve hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde, takdir edilen tazminatın miktarında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılan, bu olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın yararına manevî tazminat takdir edilmesinde, tarafların, boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, tazminata esas olan fiilin ağırlığı, evliliğin süresi ve hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde, takdir edilen tazminatın miktarında, herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, kararın usul ve kanuna uygun olduğu, gerekçesi ile ... erkek vekilinin
istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
... erkek vekili, istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrarla ve ayrıca müvekkili tarafından ortak çocuklar ... ve ... yönünden soybağının reddi davası açıldığını, bu dava sonucuna göre tazminat ve nafaka kararlarının değişeceğini, davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, ayrıca ortak çocuklar lehine hükmedilen nafaka miktarlarının çok yüksek olduğunu, müvekkilinin ödeme gücünün bulunmadığını beyanla, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek;hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında, erkek tarafında açılan soybağının reddi davasının beletici mesele yapılıp yapılamayacağı, erkeğin davasının ispatlanıp ispatlanmadığı, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, ortak çocuklar lehine tebdir ve iştirak nafakası ile kadın lehine maddî manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 182 nci, 327 inci, 328 inci, 330 uncu maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 165 inci maddesi, 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3.Değerlendirme
1.6100 sayılı Kanun'un "Bekletici sorun" başlıklı 165 inci maddesinde; "Bir davada hüküm verilebilmesi, başka bir davaya, idari makamın tespitine yahut dava konusuyla ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idari makamın kararına kadar yargılama bekletilebilir. Bir davanın incelenmesi ve sonuçlandırılması başka bir davanın veya idari makamın çözümüne bağlı ise mahkeme, ilgili tarafa görevli mahkemeye veya idari makama başvurması için uygun bir süre verir. Bu süre içinde görevli mahkemeye veya idari makama başvurulmadığı takdirde, ilgili taraf bu husustaki iddiasından vazgeçmiş sayılarak esas dava hakkında karar verilir" düzenlemesi yer almaktadır.
2.Karşılıklı açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiş, erkeğin hükmün tamamına yönelik istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir. Erkek tarafından hüküm, tamamı yönünden temyiz edilmekle birlikte, ortak çocuklar B. ve İ. hakkında soybağının reddi davası açtığı bildirilmiştir. Dilekçeler aşamasında ise, küçük çocukların ikisinin kendi çocuğu olmayabileceğinin tarafına söylendiğini iddia ederek sadakatsizlik vakıası ileri sürülmek suretiyle kadına kusur atfedildiği anlaşılmaktadır. Bu hale göre, erkeğin açtığı soybağının reddi davasının sonucu, eldeki boşanma davasını ve kusur belirlemesini etkileyebilecek olması dikkate alınarak, açıklanan kanuni düzenleme gereği soybağının reddi davasının bekletici mesele yapılması ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının erkeğin davasının reddi yönünden BOZULMASINA,
3.Bozma sebebine göre her iki dava hakkında yeniden hüküm kurulması gerekli hale geldiğinden ... erkek vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...
...