Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9514 E. 2024/6321 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya, velayete, nafaka ve tazminat miktarlarına ilişkin kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile hakkaniyet ilkesi gözetilerek, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat miktarlarının ve çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarının azlığı nedeniyle bozulmasına, kararın diğer kısımlarının ise onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1691 E., 2023/2372 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Samsun 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/678 E., 2023/51 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde; kadının Almanya'da doğup 2017 yılına kadar Almanya'da yaşadığını, kadının ise evlilik ile Almanya'ya yerleştiğini, yıllardır yurt dışında kaldığı halde dil öğrenemediğini, buraya ayak uyduramadığını, kadının Türkiye'ye dönmek istemesi nedeniyle 2017 yılında dönüş yaptıklarını ancak erkeğin işlerinin devam etmesi nedeniyle Almanya'ya tekrar döndüğünü, kadının tekrar Almanya'ya dönmek istediğini, bu nedenle aralarında tartışma çıktığını, erkeğe "çocukların kendisinden olmadığını, Almanya’ya dönüp onlara daha iyi baba bulacağını” söylediğini, tarafların 2 yıldır odalarını ayırdıklarını, 3-4 ay önce de kadının çocukları alarak evi terk ettiğini belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocukların her biri yararına aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; erkeğin ailesine karşı sorumluluklarını yerine getirmediğini, çocuklarıyla ve eşiyle ilgilenmediğini, çocukların önünde sürekli psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, erkeğin 2017 yılı içinde kadının fikrini almadan Türkiye'ye dönüş yapma kararı aldığını, kadını ve çocukları Türkiye'ye bıraktıktan sonra Almanya'ya geri döndüğünü, sonradan erkeğin Almanya'da bir kadınla ilişkisi olduğu için döndüğünü öğrendiğini, 2019 yılında kadın ve çocukların Almanya'ya tekrar gidip yaşamaya başladıklarında ise erkeğin kadından uzak durduğunu, yatağını ayırdığını, sürekli çalışma bahanesiyle gidip kadının telefonlarını açmadığını, kadının başka bir kadın olduğunu öğrenmesi ile erkeğin Türkiye'ye geri döndüğünü, evlilik süresince ailesine çok az para verdiğini, dövdüğünü ve küfür ettiğini belirterek karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukların her biri yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 500.000,00 TL maddî ve 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların yurt dışında yaşadıkları, erkeğin yazın Samsun'a geldiklerinde çocukları ve kadını kadının babasının evine bırakıp gittiği, çocuklarıyla ilgilenmediği, kadın ve çocukların 2 yıl Samsun'da yalnız kaldıkları, bu süreçte erkeğin bir kez yanlarına geldiği, erkeğin kadına hakaret ettiği, erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının ise kusurunun ispatlanamadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı hükmedilen aylık 350,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinde 450,00 TL 'ye yükseltilmesine ve iştirak nafakası olarak devamına, kadın yararına hükmedilen aylık 500,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinde 600,00 TL 'ye yükseltilmesine ve yoksulluk nafakası olarak devamına, 60.000,00 TL maddî ve 60.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl davanın reddi, kadının davasının ve fer'îlerin kabulü, kusur belirlemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmedilen nafaka ve tazminatların miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle tarafların istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; asıl davanın reddi, kadının davasının ve fer'îlerin kabulü, kusur belirlemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; hükmedilen tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakaları ile tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, asıl davanın reddi. Karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakaları ile tazminatlar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3.Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı-davalı erkek vekilinin tüm, davalı-davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerekmiştir.

3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuklar yararına takdir edilen iştirak nafakası azdır. Bölge Adliye Mahkemesince 4721 sayılı Kanun'un hakkaniyet ilkesi ile ilgili 4 üncü maddesinin de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi usûl ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

4. Somut uyuşmazlıkta tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatların miktarı ve ortak çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakasının miktarı yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatların miktarı ve ortak çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakasının miktarı yönünden BOZULMASINA,

3.Davacı-davalı erkek vekilinin tüm, davalı-davacı kadın vekilinin ise sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıdaki temyiz giderinin ...'a yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran ...'ye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.