"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1760 E., 2023/2503 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Samsun 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/648 E., 2023/409 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle;eşi ile evlendikten sonra eşinin ailesiyle ilgili sorunların hiç bir zaman bitmediğini, eşinin ailesinin kendisini hiçbir zaman istemediğini ve bu devamlı olarak kavga sebeplerinden biri olduğunu, evlilikleri boyunca gerek ailesi gerekse eşi tarafından devamlı olarak rencide edildiğini, eşinin kendisini 2016 yılında arkadaşı ve aynı zamanda komşusu olan ... ile aldattığını, hatta bu durumu Senem'in kocası tarafından evlerinin basıldığından öğrendiğini, bu olaydan sonra hastalandığını, hastalığının yaşadığı ruhsal travmalardan olduğunu, davalının başka kadınlarla konuşmaktan ve yazışmaktan geri kalmadığını, bu süreçte kendisinin tedavi gördüğünü ve eşinin bu süreçte hiçbir şekilde yanında bulunmadığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak boşanmalarına , kadın için aylık 2.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili karşı dava dilekçesi dilekçesinde özetle; davacı kadının dava dilekçesindeki iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu, kadının bazı metabolik rahatsızlıklarının olduğunu, normal şartlarda düzenli olarak kullanması gereken psikiyatrik ilaçlarını bu süreç içerisinde kendisine zarar verdiğini söyleyerek bıraktığını, müvekkili ile eşi arasında her evde yaşanabilecek nitelikteki problemlerin de bu süreçte giderek artmaya başladığını, kadının giderek takıntılı, kıskanç ve tartışmacı bir hale geldiğini, müvekkilinin ailesinden ve çevresindeki herkesten uzaklaştırmaya çalıştığını, yalnızca kendisiyle ve onun ailesiyle ilgilenmesi için baskı yapmaya başladığını, her zora düştüğünde, her sinirlendiğinde, kıskandığında müvekkiline "kendini öldüreceğini, kendine ya da müvekkile zarar vereceğini", söyleyerek korkutmaya çalıştığını, zaman zaman bu sözlerini eyleme de geçirdiğini, müvekkilinin yıllarca davacı karşı davalının dengesiz davranışlarına, ithamlarına, hakaretlerine, tehditlerine yalnızca davacıyı sevdiği için ve davacının eski haline döneceğini düşündüğü için katlandığını, ancak gün geçtikçe umudunu yitirmeye başladığını iddia ederek kadının haksız ve kötü niyetli boşanma davasının reddine, haklı ve hukuka uygun davasının kabulüne ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına karar verilmesini, müvekkili lehine 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davaların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı olduğu, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşinin evden gitmesini isteyen, eşinin güven duygusunu sarsan davranışlarda bulunan ve eşinin rızası dışında videosunu çeken erkeğin ağır kusurlu olduğu, evdeki eşyaları kıran ve eşini çalışma arkadaşıyla sadakatsizlikle suçlayan kadının ise az kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadın hakkında tedbir ve yoksulluk nafakası şartlarının oluştuğu, erkek eşin boşanmaya yol açan olaylarda ağır kusurlu olduğu ve tazminat talep etme şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile; her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, erkek eşin tazminat taleplerinin reddine, kadın eş yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, kadın yararına aylık 2.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ile aleyhine hükmedilen tazminatlar ve nafakalar yönlerinden yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile tarafların istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadın lehine kabul edilen tazminatlar ve yoksulluk nafakası ve miktarları yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, boşanma, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafaka noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü, 175 inci, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.