"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1245 E., 2023/2159 K.
KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/555 E., 2022/73 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin ufak sorunları büyüttüğünü, tartışma ortamı yarattığını, yüklü miktarda borç yaptığını, bu konuda kadına bir bilgi vermediğini, davalının borç yapmaya devam ettiğini, evin gelirine kadının katkıda bulunduğunu, davalının ayrıca evin durumlarıyla ilgilenmeyip sürekli dışarıda arkadaşlarıyla vakit geçirdiğini, gece geç saatlerde geldiğini, davacının bu durumdan duyduğu rahatsızlığı dile getirdiğinde davalının fiziksel ve sözlü şiddet uyguladığını ileri
sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin davalı babaya verilmesine, kadın yararına aylık 750,00 TL nafaka ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde bahsettiği tartışma ve gerginliklerin her evlilikte olabilecek problemler olduğunu, kendisinin devlet memuru olduğunu, ailesinden maddî olarak destek almadığını, zamanla çocuklarının büyümesiyle birlikte evde maddî problemlerin ve harcamaların olduğunu, kendisinin eşine darp etmediğini, 16 yıllık evliliklerinin sudan sebeplerle bitirilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin sürekli borçlandığı, borç nedeniyle icra takibine maruz kaldığı, borç konusunda davacı eşine yalan söylediği, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadının ortak çocukların velâyetini istememesi nedeniyle çocukların velâyetinin babaya verilmesine, anne ile aralarında kişisel ilişki kurulmasına, çalışmayan ve geliri olmayan davacı kadın yararına aylık 600,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek istinaf dilekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının kadının kabul edilen boşanma davası ile fer'îleri yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin kusurunun olmadığını, kusursuz olan erkek aleyhine nafaka ve tazminata hükmedilmesinin isabetsiz olduğunu ileri sürerek kararın kusur belirlemesi ve aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında erkekten kaynaklı bir kusur bulunup bulunmadığı, tarafların kusur durumlarına göre erkek aleyhine tazminata hükmedilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı, kadın yararına yoksulluk nafakası ödenmesine ilişkin şartların oluşup oluşmadığı ile oluştu ise miktarların yüksek olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.