Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9535 E. 2024/2081 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Torunlarıyla kişisel ilişki kurulmasına karar verilen davacıların, kurulan kişisel ilişkinin süresinin yetersiz olduğu iddiasıyla istinaf ve temyiz yoluna başvurması üzerine uyuşmazlık, kişisel ilişki süresinin belirlenmesinde hukuka uygunluk bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesince davacı büyükbaba ve büyükanne ile torunları arasında kurulan kişisel ilişki süresinin yeterli olduğu, davacıların temyiz dilekçesinde ileri sürdükleri nedenlerin kararı bozmayı gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek, istinaf başvurusunun reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2368 E., 2023/2689 K.

DAVA TARİHİ : 17.10.2022

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Amasya Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/875 E., 2023/421 K.

Taraflar arasındaki torunla kişisel ilişki kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; Davalı ...'ın eşi ve müvekkillerin çocukları ...'ın 2021 yılında cinayete kurban gittiğini ve vefat ettiğini, tarafların Aldulgani ve Asife isminde iki müşterek çocuklarının bulunduğunu, ... vefat ettikten sonra davalının, müvekkiline torunlarını göstermemeye başladığını ayrıca davalının, eşinin öldürüldüğü olayda, soruşturma dosyasında şüpheli olarak bulunduğunu, bu sebeple de davalının, müvekkilleri ile irtibatını tamamen kopardığını ve torunlarını müvekkillerine hiç göstermediğini, bu nedenlerle haklı olan davalarının kabulü ile müvekkilleri ile torunları arasında uygun bir kişisel ilişki tesis edilmesini talep ve dava etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, süresi içerisinde cevap vermeyen davalı duruşmalara da katılmadığından dava yokluğunda görülerek sonuçlandırılmıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yapılan yargılama, toplanan deliller, dinlenen tanık beyanları, tarafların yerleşim yerinde ayrı ayrı alınan sosyal inceleme raporları ve tüm bu dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacılar ... ve ...'ın oğulları Muhammed Burhan ile davalı ...'ın 11.03.2016 tarihinde evlendiği, bu evlilikten 06.03.2017 doğumlu Asife ve 09.04.2021 doğumlu Abdullah Gani adında müşterek iki çocuklarının bulunduğu, Muhammed Burhan'ın 16.08.2021 tarihinde vefat ettiği, tarafların Amasya ilinin Aksalur köyünde yaşadıkları davacıların torunları ile kişisel ilişkisi kurulması talebiyle iş bu davayı açtıkları, küçüğün babasının vefat etmiş olduğu, bu durumun 4721 sayılı Kanun'un 325 inci maddesindeki olağanüstü hal kavramı içine gireceği, davacıların genel sosyo kültürel durumu, yaşam koşulları bireysel özellikleri tutum ve yaklaşımı açısından küçüklerin gelişimini engelleyici bir halleri bulunmadığı, küçükleri görmekte istekli oldukları, küçükleri görme, aile bağlarını koruma ve geliştirme haklarına sahip oldukları, küçükler ile aralarında düzenlenecek kişisel ilişki, davacılar açısından torun sevgisinin yaşanması ve özlem giderilmesine, çocuklar açısından babaanne-dede sevgisi ve şefkatini hissetmesine, bu yolla çocukların ahlaki ve manevi olarak gelişimine katkı sağlayacağı gibi hısımlık bağlarının da kuvvetlenmesini sağlayacağı, dava konusu çocukların babasının vefatından sonra davacılar ile ilişki ve iletişiminin devam ettiği, düzenli olarak görüştükleri, bu durumun sosyal inceleme raporu tanziminde taraflarca beyan edildiği, rapor tanziminde çocuk Asife'nin babannesi ve dedesi hakkındaki olumlu görüşlerini uzman kişiye beyan ettiği anlaşılmakla tüm bu anlatılanlar bir bütün halinde değerlendirilerek davanın kabulü ile davacılar ile torunları arasında her ayın 3. haftası Cumartesi günü saat 10.00 ile saat 17.00 arası, dini bayramların 2. günü saat 10.00 ile saat 17.00 arası ve her yıl Ağustos ayının 1. günü saat 10:00'da başlayıp, 8. günü saat 17:00'de bitecek şekilde kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; annelerinin de tutuklu olduğu, çocuklara davalının annesinin baktığı, kişisel ilişki açısından yatılı da olacak şekilde daha sık kişisel ilişki kurulması gerektiğini ileri sürerek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; istinaf başvuru dilekçesini tekrarla kurulan kişisel ilişkinin süresi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacılar ile torunları arasında kurulan kişisel ilişkinin süresi noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 6 ncı ve 325 inci maddesi. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası, Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesinin 4 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları,

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.