"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/767 E., 2023/1183 K.
KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Tekirdağ 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/110 E., 2021/106 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin aşırı kıskanç davranışları olduğunu, aile bireyleri, öğrencileri ve öğretmen arkadaşları ile görüşmesini istemediğini, sürekli şüpheci yaklaşımlarla müvekkilinin hayatını alt üst ettiğini, son olarak müvekkilinin haberi olmaksızın ortamdaki konuşmaları dinlemek amacıyla telefonuna dinleme programı indirdiğini, evin tüm maddi yükünün müvekkilinin üzerinde kaldığını, halen tek başına davalının borçları için çekilen krediyi ödediğini, 5 Aralık 2019 tarihinde davalının eşyaları bahane ederek tartışma çıkardığını ve müvekkilinin kızına hakaret ettiğini, müvekkilinin hasta olan babasının yanına dahi gitmesini istemediğini, bu tartışmalardan sonra müvekkilinin kızıyla birlikte evden ayrıldığını belirterek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, müvekkilinin davalı tarafın isteği ve davalının borçları için çekilen 50.000,00 TL krediyi ödemesi nedeniyle uğramış olduğu 50.000,00 TL maddî tazminata, 50.000,00 TL manevî tazminata, 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, müvekkilinin davacı ve kızının aşırı harcamalarını karşılamak için kredi kullandığını, 50.000,00 TL'lik kredinin de davacının daha önce kullandığı kredileri kapatmak adına kullandığını, kadının eskiden gönül ilişkisi yaşadığı öğrenci velisinin kendisini aramasına karşılık olarak müvekkilinin uyarılarını dikkate almadığını, çekmecesinde başka bir telefonun bulunduğunu, kadının kızı ile evi terk ederken "sana hesap mı vereceğiz, o...ço.." demek suretiyle hakarette bulunduğunu, kadının tüm bu hakaretleri görmesine rağmen sessiz kaldığını belirterek davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata yasal faiziyle karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı karşı davacı erkeğin kıskanç yapıda olduğu, davacı-karşı davalı kadının öğretmenlik yaptığı okula sabah bırakıp akşama kadar beklediği, kadının telefonuna gizli olarak program yüklediği, şüpheci tavırlarının olduğu, arkadaşlarıyla görüşmesini engellediği, bununla birlikte davacı-karşı davalı kadının erkekten habersiz ikinci telefonunun bulunduğu, bu suretle güven sarsıcı davranışta bulunduğu, ayrıca kadının ilk eşinden olan kızının, erkeğe "o.... çocuğu" şeklinde hakaret ettiği, kadının kızının bu tavrına sessiz kaldığı, tarafların bu şekildeki eşit kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığı gerekçesiyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca boşanmalarına, davacı-karşı davalı kadının çalışıyor olması ve her iki tarafın sosyal ve ekonomik durumu dikkate alınarak davacı-karşı davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, boşanmaya neden olan olaylarda taraflar eşit kusurlu kabul edilmekle, tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiş, 28.09.2021 tarihli dilekçe ile boşanma yönünden istinaftan feragat ettiğini bildirmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin aşırı kıskanç davranışlar sergilediği, eşinin arkadaşları ile görüşmesine sınırlamalar koyduğu, eşini sürekli kontrol altında tutmaya çalışarak psikolojik baskı uyguladığı, eşine başka erkeklerle ilişkisi olduğuna dair yakıştırmalarda bulunduğu, aşağılayıcı sözler sarf ettiği, eşinin önceki evliliğinden olan kızına hakaret ettiği, kadının da gelirinin üzerinde harcamalar yaptığı, en son birlikte yaşamaktan kaçınmak amacıyla ortak konutu terk ettiği, kadının önceki evliliğinden olan kızının erkeğe yönelik söylem ve eylemlerinin kadının teşviki ile gerçekleştiğine ilişkin delil bulunmadığından bu nedenle kadına kusur yüklenemeyeceği, genel olarak sürekli kullanılan telefon haricinde başka bir telefon kullanılmasının eşler arasında başlı başına güven sarsıcı davranış olduğundan kuşku bulunmamakla birlikte kadının bir dönem çalıştığı okulda idarecilik görevini yapmış olduğu da dikkate alındığında kadının iş yerindeki çekmecesinde bulunan telefonun kadın tarafından aktif olarak kullanıldığına dair dosyada delil bulunmadığı gibi kadının savunmalarının aksini kanıtlayacak delillerin ibraz edilememiş olması nedeniyle kadına güven sarsıcı davranış nedeniyle kusur yüklenemeyeceği, bu durumda erkeğin yüklenen vakıalara, kadının kusur tespitine yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, boşanmaya yol açan olaylarda erkeğin ağır, kadının hafif kusurlu sayılmalarına, kadının reddedilen manevî tazminata yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, kadın için 35.000,00 TL manevî tazminata, kadının 50.000,00 TL'lik maddî tazminat isteğinin ise bankadan çekilen kredi karşılığı uğradığı maddî zarara ilişkin olup bu isteğin, boşanmanın eki niteliğinde olmadığından ayrıca nispi harca tabi olduğu, harç eksikliği tamamlanmadan yargılamaya devamla işin esası hakkında hüküm tesisi doğru olmadığından kadının reddedilen maddî tazminata yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kadının reddedilen maddî tazminat talebi yönünden kaldırılmasına, belirtilen eksikliğin giderilerek bu konuda yeniden karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine, erkeğin, kadının boşanma davasına yönelik istinaf talebinin feragat nedeniyle reddine, tarafların sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, manevî tazminat miktarı ve maddî tazminat yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen manevî tazminat, maddî tazminat yönünden verilen karar, erkeğin reddedilen tazminat talepleri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.