"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1907 E., 2023/1659 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Mersin 7. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/553 E., 2021/396 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2009 tarihinde evlendiklerini, ortak iki çocuklarının bulunduğunu, erkeğin kadını aşağılamak, küçük düşürmek, kadının ailesi ile görüşmesini engellemeye çalışmak ve ailesini sürekli ağır ithamlarla suçlamak, kadını evden kovmak, müvekkili ve çocukların sağlık sorunları ile ilgilenmemek, müvekkili ile alay etmek, ekonomik açıdan eş ve çocukların geçim ve bakımıyla ilgili görevlerini yerine getirmemek ve duygusal şiddet vakıalarını ileri sürerek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı boşanma, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesi ve aylık 750,00' şer TL tedbir-iştirak nafakası karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; iddiaları reddederek davacının, Ramazan bayramında kendisinden habersiz Antalya'ya ailesine gittiğini, bütçeyi sarsacak isteklerde bulunduğunu ve kendi ailesine soğuk davrandığını ileri sürerek, boşanma ve çocukların velâyetini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı erkeğin ekonomik açıdan eş ve çocukların geçim ve bakımıyla ilgili birlik içindeki görevlerini yerine getirmemek ve eşinin ailesiyle görüşmesini engellemeye çalışmak vakıalarından dolayı tam kusurlu, kadına ise yüklenecek bir kusur bulunmadığı kabul edilerek, davacı kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, çocuklar için verilen tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, çocuklar için aylık 400,00'er TL iştirak nafakalarının babadan alınarak, anneye verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, boşanma kararı, velâyet, ortak çocuklara verilen iştirak nafakası ve miktarları yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esası ile ilgili hükme etki edecek sunulan tüm delillerin dava dosyası içerisine toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun, kusur belirlemesinin doğru olduğu, çocukların yaşları, ihtiyaçları, alıştıkları ortam, alınan sosyal inceleme raporları ile günün ekonomik şartlarına göre İlk Derece Mahkemesince, velâyetlerin anneye verilmesi, yine velâyeti anneye verilen çocuklar yararına taktir edilen iştirak nafakası ve miktarlarının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın tümüyle bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü ile nafaka koşulları oluşup oluşmadığı ve miktarlarının uygun olup olmadığı, velâyet düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 182 nci, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.