"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/149 E., 2023/1307 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm
kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/141 E., 2020/377 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kadının başvurusunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, erkeğin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde; tarafların 2014 yılından beri ayrı şehirlerde yaşadıklarını, kadının yükümlülüklerini yerine getirmemesi sebebiyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, kadının annesinin yanına gittikten sonra ortak eve dönmediğini belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, yasal faizi ile birlikte 30.000,00 TL maddî, 30.000.00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde; erkeğin çocuğun doğumundan 45 gün sonra cinsel istismar suçlaması ile cezaevine girdiğini, taraflar evlenirken,erkeğin cinsel suçtan dolayı yargılandığını gizlediğini, cezaevine girmeden önce çocuğun doğumu nedeniyle annesi tarafından daha iyi bakılacağını belirterek kadını ve çocuğu İzmir'e annesinin yanına gönderdiğini, cezaevinden tahliye olduktan sonra 3-4 gün yanlarına gelip durumu düzelteceğini belirterek İzmir'den ayrıldığını, bu süreçte çocuğun fiziksel problemlerinin başladığını, %84 engelli raporu verildiğini, erkeğin tedaviye İzmir'de başlandığını ve İzmir'de devam etmesini istediğini, bun nedenle kadın ve çocuğun İzmir'de kaldığını, kadının kendi isteği ile ayrı bir şehirde kalmadığını, erkeğin ekonomik destekte bulunmadığını, erkeğin daha sonra 3 günlüğüne geldiğini ve İstanbul'a dönerek bir daha gelmediğini, nadiren aradığını, en son 08.12.2017 tarihinde arayarak hayatını yaşayacağını söylediğini, erkeğin başka bir kadınla ilişkisi olduğunu, sosyal medyada fotoğraflarının bulunduğunu, erkeğin bu nedenle boşanmak istediğini belirterek davanın reddine, ortak çocuk ve kadın yararına ayrı ayrı aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasına, boşanmanın gerçekleşmesi halinde talep edilen miktarların iştirak ve yoksulluk nafakası olarak devamına, yasal faizi ile birlikte 150.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin davasını ispatlayamadığını, aksine ceza evine girmesi sebebiyle karısını ailesinin yanına gönderen, engelli çocuğu ve karısı ile ilgilenmeyen, ihtiyaçlarını karşılamada zafiyet gösteren, ortak haneye götürmek için teşebbüste bulunmayan, sadakat yükümlülüğüne aykırı davranan, zaman zaman alkol alan erkeğin kusurlu olduğu, kadının kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine, ortak çocuk yararına aylık 600,00 TL, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı erkek istinaf dilekçesinde; davanın reddi, kusur belirlemesi, hükmedilen tedbir nafakaları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; kadın ve ortak çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakalarının miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadın ve çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakalarının az olduğu gerekçesiyle kadının tedbir nafakalarının miktarına yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile kararın hüküm kısmının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, yerlerine yeniden hüküm kurulmasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına, kadının sair, erkeğin tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; taraflar arasında evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derece de temelinden sarsıldığının açık olduğunu, erkeğin kusurunun bulunmadığını, kadının kusurlu olduğunu, hükmedilen nafakaların haksız olduğunu belirterek davanın reddi, kusur belirlemesi, hükmedilen tedbir nafakaları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadın ve ortak çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakalarının miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davanın reddi, kusur belirlemesi, tedbir nafakaları ve miktarı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.