Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9677 E. 2024/6990 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan karşılıklı boşanma davalarında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/188 E., 2023/850 K.

KARAR : Kısmen kabul ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çerkezköy 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/1122 E., 2022/1555 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne her iki davanın da kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun sair istinaf sebepleri incelenmeksizin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin, birinci fıkrasının (a) bendinin (4) üncü alt bendi uyarınca re'sen kaldırılmasına ve mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince kaldırma kararı sonrasında yeniden yapılan yargılamada, boşanma yönünden karar verilmesine yer olmadığına ve boşanmanın ferilerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin son 4 yıldır hiçbir işte çalışmadığını, ailenin geçimini temin etmek bir yana en fuak bir katkısı dahi olmadığını, evlilik birliğinin kendisine yüklediği görevleri yerine getirmediğini, bu durumun taraflar arasında sürekli tartışmalara, kavgalara ve geçimsizliğe neden olduğunu, müvekkilinin ise her zaman bir işte çalıştığını, gelir elde edip çocuğunun ve ailenin ihtiyaçlarını karşılayabilmek için sıkıntılara katlandığını ve büyük bir mücadele verdiğini, davalının müvekkiline ağır hakaretler ve tehditler ettiğini ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak, kadın yararına 500,00 TL tedbir ve yoksulluk, 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı eşinin yaklaşık 3 yıl önce ısrarla ailelerinden uzak olan Çerkezköy'e taşınmak istediğini söylediğini, burada kira veremeyeceklerini, çocuğa bakmanın sorun olacağını, deri işi dışında bir mesleği olmadığından orada iş bulamayacağını söylediğini, eşinin çok ısrar ettiği için karşı koyamadığını, eşi işe baylayınca kendisinin evde çocuğa bakmak zorunda kaldığını, eşinin kendisine hakaret ettiği iddialarını kesinlekle kabul etmediğini, Çerkezköy'e taşındıktan yaklaşık 2 yıl sonra kalp krizi geçirdiğini, stand takıldığı ve kan sulandırıcı kullandığını, eşini ve çocuğunu çok sevdiğini kesinlikle aile birliğinin bozulmasını istemediğini, bu nedenlerle yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, mahkeme aksi kanaatte olması halinde davacının talep ettiği tüm nafaka, maddî manevî tazminat taleplerinin reddine, ortak çocuğun velâyetinin tarafına verilmesini, yargı giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin ilk kararı ile, erkeğin çalışmadığı, kadının ise erkeği evden kovduğu gerekçesiyle davalının ağır kusurlu olduğu belirtilerek tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, babayla kişisel ilişki kurulmasına, çocuk lehine 200,00 TL tedbir ve 400,00 TL iştirak nafakasına, kadının tedbir ve yoksulluk nafakasının reddine, kadın yararına 15.000,00 TL maddî tazminata ve manevî tazminatın reddine karar verilmiş olup karar davacı-davalı kadın vekilince kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ile manevî tazminatın reddi, davalı-davacı erkek vekilince kusur düzenlemesi, velâyet ve kişisel ilişki düzenlemesi, kadın yararına hükmedilen maddî tazminat yönünden kararın kaldırılmasını talep edilmiş Bölge Adliye Mahkemesince Aile Mahkemesi Kurulduğundan bahisle hükmün kaldırılmasına karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının kalp rahatsızlığı olması ve Çerkezköy'de uzmanı olduğu deri sektöründe iş bulamamasını bahane ederek yaklaşık 3-4 yıl boyunca çalışmadığı ve evin geçimine katkı sağlamadığı davacının evin geçimi ile tek başına ilgilenmek zorunda kaldığı gerekçesi ile boşanma yönünden karar verilmesine yer olmadığına, SİR'deki tespitler ve çocuğun yaşı gereği velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, çocuk lehine aylık 400,00 TL tedbir ve aylık 400,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 15.000,00 TL maddî tazminata ve 15.000,00 TL manevî tazminatın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, . kusur belirlemesi, çocuğun dinlenilmemesi nedeniyle velâyet düzenlemesi, kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatlar yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile boşanmaya neden olan olaylarda kusurlu bulunan erkeğin davranışlarının kadının mevcut veya beklenen menfaatlerini zedelediği, kişilik haklarını ihlal etmediği gerekçesi ile erkeğin manevî tazminata yönelik istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadının manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiş, sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek manevî tazminat talebinin reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi, kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatlar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına hükmedilen maddî tazminat ve nafakalar ile miktarları, velâyet düzenlemesi, kadın yararına manevî tazminata hükmedilme koşulları gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı,182 nci, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu, 331 inci ve 336 ncı maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.