"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1287 E., 2023/2379 K.
KARAR : Kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Alanya 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/545 E., 2021/660 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüyle kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulması suretiyle davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine, sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evliliklerinin 6. ayından sonra davalının küfürlerinin, hakaretlerinin ve tehditlerinin başladığını, çocukların önünde davacıya bağırdığını, günün her saatinde kadını kontrol altında tutmak istediğini, hiç para ve harçlık vermediğini, zorunlu ihtiyaçlar için eve para bıraktığında, akşam kuruşuna kadar hesap yaptığını, harcamaların hesabını sorduğunu, erkeğin tüm bu davranışlarının psikolojik rahatsızlığından kaynaklandığını, davalının evlenirken, davacıya psikolojik rahatsızlığından bahsetmediğini, gizlediğini, kadına fiziksel ve sözel şiddet uyguladığını ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 1.500,00 TL iştirak nafakası ile kadın yararına aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakası ödenmesine, nafakalara her yıl artış uygulanmasına, kadın yararına 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, katılma alacağı için 8.000,00 TL, ziynet alacağı olarak da 2.000,00 TL'nin erkekten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişitir.
II. CEVAP
Usulüne uygun tebligata rağmen davalı erkek davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların evlilik birliğinin devam ettiği zaman zarfında üç dört kez tartıştıkları, tartışma sonrası tarafların yakın akraba ve eş dost aracılığıyla yeniden barışarak evlilik birliğini devam ettirdikleri, dinlenen davacı tanıklarının beyanlarının tarafların tartışmalarından sonra onları barıştırmak için bir araya geldiklerinde şahit oldukları olaylara ilişkin olduğu, tanık beyanlarından tarafların bu tartışmalarında sonra barışarak evliliklerini devam ettirdikleri, affedilen veya hoşgörü ile karşılanan olaylara dayanılarak taraflara kusur atfedilemeyeceği, tarafların en son yaklaşık olarak dava açılmadan bir kaç ay önce yine tartıştıkları, tanıkların bu son tartışmaya bizzat şahit olmadıkları, taraflar arasında son tartışmada yaşanan olayları bilmedikleri, taraflardan duydukları kadarıyla bilgi sahibi oldukları, dinlenen davacı kadın tanıklarının davalı erkeğe kusur olarak atfedilen diğer olaylara dair görgüye dayalı bizzat şahit olduğu bir olayın olmadığı, davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı da evlilik birliğinin temelinden sarsılması durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olduğu, dava dilekçesinde davalıya kusur olarak atfedilen iddiaların kanıtlanamadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğe atfı kabil kusurun varlığının kanıtlanamadığı gerekçesiyle kadın tarafından açılan boşanma davasının reddine, kadının ziynet eşyalarına ilişkin açtığı davasını ispatlayamaması nedeniyle reddine, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davanın ise dosyadan tefrikine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının davanı kabulüne karar verilmek üzere tüm yönlerden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların aralarındaki anlaşmazlıklar nedeniyle defalarca ayrılıp yeniden barıştıkları, son ayrılık tarihinde davacı kadının kendi ailesini ziyarete geldiği, ortak çocuk ile davalının ilk evliliğinden olan çocuğunu da yanına aldığı, bir müddet sonra davalı erkeğin gelip çocukları alarak kadını götürmeden oradan ayrıldığı, tanık beyanlarına göre davalı erkeğin, eşinin babasına "benim için bitti" dediği, yine ayrılık döneminde kadının erkek kardeşi ...'e eşini kastederek "kolunu bacağını kıracağım" şeklinde sözler sarfettiğinin anlaşıldığı, erkeğin sabit görülen bu eylemleri neticesinde evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, tarafların iddia ettiği sair eylemlerin bir kısmının ispatlanamadığı bir kısmının da eski tarihli olaylar olduğu ve sonrasında evlilik birliği sürdürüldüğünden hükme esas alınabilmesinin olanaklı olmadığı, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin tam kusuru olduğu gerekçesiyle kadının reddedilen boşanma davası yönünden yapmış olduğu istinaf başvurusunun kabulü ile İlk derece Mahkemesi kararının bu yönlerden kaldırılmasına, davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, sosyal inceleme raporundaki tespitler uyarınca ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk yararına aylık 750,00 TL tedbir, 1.000,00 TL iştirak nafakası ile kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve 1.000,00 TL yoksulluk nafakası ödenmesine, nafakaya her yıl ÜFE oranında artış uygulanmasına, kadın yararına yasal şartları gerçekleştiği gerekçesiyle 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, kadının sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılmasına neden olan olaylarda kadının kusurlu olduğunu, kadının tanık beyanlarının yanlı olduğunu, gerekli inceleme yapılmadan karar verildiğini ileri sürerek kararın kusur belirlemesi ve aleyhine hükmedilen maddî manevî tazminatlar yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında tarafların kusurlarının doğru belirlenip belirlenmediği tarafların kusur durumlarına göre kadın yararına maddî ve manevî tazminat ödenmesine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.