Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9706 E. 2024/6246 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olayların tespiti, kusur oranı ve buna bağlı olarak maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alınarak, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, davacı erkeğin temyiz itirazlarının reddine ve istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1302 E., 2023/2560 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ: Antalya 11. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/164 E., 2022/91 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı- davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile erkeğin tazminat talepleri hakkında hüküm kurulmasına, sair istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davacı- davalı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı- davacı ile görücü usulü evlendiği, nişanlarında resmi nikahlarını yaptığını, evlendikten sonra 4 ay birlikteliklerinin olduğunu, davalı- davacının düğünde takılan ziynetlerin alarak evden gittiğini, davalı- davacının annesinin yanlarında yaşadığını, davalının annesine bakım maaşı almak için müracaat ettiğini, kendisinin bu olayı sonradan öğrendiğini, davalı- davacıya başta neden kendisine söylemediğini, davalı- davacının bu sözüne kızdığını, kendisinin evde iken evi terk ettiğini, eşini telefonla arayarak eve dönmesini istediğini, davalı- davacının abilerinin kendisini arayarak tehdit ettiğini belirterek tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- davacı kadın vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde özetle; tarafların görücü usulü evlendiğini, müvekkilinin evlenmeden önce bir firmada 5 yıla yakın çalıştığını, davacı- davalı ile nişanlandığında davacının müvekkilinden çalışmamasını istediğini, davacı- davalının zorlaması ile müvekkilinin işten ayrıldığını, davacı- davalının evliliğin ilk geceden itibaren sürekli olarak sorun çıkardığını, 4 ay boyunca müvekkilinin ailesini arayarak kızınızı gelin alın dediğini, bu süre boyunca müvekkilinin davacının hakaretlerine maruz kaldığını, ayrıca müvekkiline fiziksel şiddet uyguladığını, müvekkilinin annesi ortak haneye geldiği bir günde davacının müvekkiline şiddet uyguladığını davacı- davalının müvekkilini ve annesini evden kovduğunu, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, 30.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın davacı- davalıdan alınarak davalı- davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tarafların 04.06.2018 tarihinde evlendikleri, bu evlilikten velayete konu ortak çocuklarının bulunmadığı, tarafların resmi nikah yaptıkları ancak düğün törenlerinin yaklaşık bir yıl sonra yapıldığı ve tarafların bu tarihten sonra birlikte yaşamaya başladıkları, fiili birlikteliklerinin yaklaşık 4 ay kadar sürdüğü, davalı- davacı ... Kunci'nin beyanlarına göre evlilikleri devam ederken yanlarına ziyarete gittiği, erkeğin davalı- davacı ve annesine "al orospu kızını götür, s..tirin gidin başka yere" diyerek hakaret ettiği ve kadını ortak haneden kovduğu, bunun üzere davalı- davacı kadın ve annesinin ortak haneden ayrılarak evliliğe fiilen son verdikleri, davacı- davalı erkeğin dava dilekçesi ve devamında sunduğu cevap dilekçelerindeki iddialarını, tanık beyanları uyarınca geçimsizliklerine dair görgüye dair herhangi bir bilgileri olmadıklarını beyan etmeleri nedeniyle ispatlayamadığı, bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik olduğu sabit olup evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, bu sarsılmada davacı- davalı erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile kadının açtığı boşanma davasının 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca kabulüne, davacı- davalı erkek tarafından açılan boşanma davası ispatlanamadığından asıl davanın reddine, dava tarihinden başlamak üzere aylık 700,00 TL tedbir nafakasının davacı- davalıdan alınarak davalı- davacıya verilmesine, karar kesinleştikten sonra tek seferde ödenmek üzere 15.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasının davacı- davalıdan alınarak davalı- davacıya ödenmesine, kadın yararına 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, davalı- davacının mal rejiminin tasfiyesine yönelik alacak talebinin bu dosyadan tefrikine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı- davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl davanın reddi, birleşen davanın kabulü, kusur tespiti, tazminat ve nafakalara yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davacı- davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı- davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla; asıl davanın reddi, birleşen davanın kabulü, kusur tespiti, tazminat ve nafakalara yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; asıl davanın reddi ile birleşen davanın kabulünün yerinde olup olmadığı, kusur belirlemesi ve tazminatlar ile nafakalar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu’un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı- davalı vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.