"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1257 E., 2023/1498 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ: Kocaeli 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/199 E., 2022/395 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine, kadının boşanma davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı-karşı davacı erkek vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 18.07.2014 tarihinde evlendiklerini, ortak bir çocukları olduğunu, davalının müvekkiline hakaret ve tehditlerde bulunduğunu, davalının neredeyse her gün alkol aldığını, ortak çocuğun gözü önünde dahi şiddet uyguladığını bu nedenle ortak çocuğun terapi aldığını, tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile ortak çocuk arasında yatılı olmaksızın kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk lehine aylık 3.500,00 TL tedbir - iştirak nafakası takdirine, müvekkili lehine 250.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminat takdirine karar verilmesini talep ve dava etmiştir
II. CEVAP
1.Davalı-karşı davacı erkek vekili karşı dava dilekçesinde özetle; asıl davanın reddini isteyerek karşı davada ortak çocuğun doğumuyla çocuğa odaklandığını, çocuğu alır giderim tehdidinde bulunulduğunu, birlikte kurulan şirket ile ilgilenmediğini beyanla karşı davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili lehine 300.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminat takdirine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davalı-davacı erkek birleşen dava dilekçesi ile çocukla kişisel ilişki kurulması, ayrı konut edinme ve ayrılık kararı verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkek eşin, davacı eşine karşı tanık İsmet'in beyanında geçtiği üzere şiddet uyguladığı, şiddetin izlerinin morluk ve şişlik olarak bu tanık tarafından görüldüğü, bu eylem tarafların ayrılmaları döneminde ve en son eylem olup davacının davalıyı bu sebeple affetmediği, bu eylem sebebiyle yapılan ceza kovuşturmasında da benzer yönde davalının tecziyesi kararı verildiği, anlaşıldığından, davalı erkek eş, evlilik birliğinin yükümlülüklerinden eşine karşı sevgi ve saygı göstermek, vücut bütünlüğüne saygı duymak yükümlülüklerini ihlal ettiği gibi aynı zamanda eşinin kişilik haklarına karşı saldırı niteliğinde eylemde bulunduğu, bununla birlikte, davalının, aşırı derecede alkol almak suretiyle agresif olduğu ve bunun evlilik birliğini olumsuz etkilediği davacı tanığı Kifaye'nin beyanlarından sabit olmuş, bu eylem sebebiyle de davalı erkek eş kusurlu sayıldığı gerekçesi ile asıl davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, çocuk lehine aylık 800,00 TL tedbir - iştirak nafakası takdirine, kadın lehine 70.000,00 TL maddî, 35.000,00 TL manevî tazminat takdirine, karşı davanın reddine, birleşen davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanmanın fer'îlerine ilişkin kararın kaldırılmasını, velâyet, kusur tespiti, nafaka ve tazminatların miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı-karşı davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özet; boşanmanın fer'îlerine ilişkin kararın kaldırılmasını, velâyet, kusur tespiti, nafaka ve tazminatların miktarı yönünden kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, velâyet, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 182 nci maddesi, 330 uncu maddesi, 336 ncı maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeler Kanunu'nun 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.