Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9713 E. 2024/6251 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusur durumu, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillere, uygulanması gereken hukuk kurallarına ve usule uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1318 E., 2023/1538 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Sakarya 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/253 E., 2022/373 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçelerinde özetle; tarafların Şubat 2001 tarihinde evlendiğini, ortak 2 çocukları olduğunu, davalının başka bir kadın ile dost hayatı yaşadığını, müvekkilinin şiddet ve hakaretlere maruz kaldığını, evlilik birliğinin temelden sarsıldığını, bu sebeplerle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, ortak çocuklar lehine aylık 750,00'şer TL iştirak nafakası takdirine, nafakanın TEFE TÜFE oranında yıllık artırılmasına, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminat karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu, aralarındaki geçimsizliğin davacı kaynaklı olduğunu, kendisinin bu evliliğin sürmesi için maddî ve manevî tüm sorumlulukları yerine getirdiğini, davacı ile yaşamış olduğu sıkıntı ve tartışmaların sebebinin davacının evin düzeni ve ortak çocuklarının bakımına göstermiş olduğu ihmalkar davranışlardan kaynaklı olduğunu, bu sebeplerle davanın reddine, boşanma halinde de çocukların velâyetinin tarafına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "...davalının dost hayatı yaşadığına, malvarlığını bu nedenle harcadığına, bu nedenle yaşanan tartışmalarda şiddet uyguladığına, cinsel içerikli duygusal şiddet uyguladığına, cinsel birliktelikten kaçındığına dayanmıştır. Davalı yan dilekçeler aşamasında özetle asıl kusurlu tarafın davacı olduğuna, dayanılan vakaların davacının kusuru ile gerçekleştiğine dayanmıştır. Dinlenen tanık beyanları ve toplanan deliller, dosya kapsamına göre; davalının ortak konut haricinde başka evde kadınlarla görüştüğü, davacıya hakaretlerinin olduğu, tartışmalar sırasında fiziksel şiddet uyguladığı, tehdit ettiği bu nedenle kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Davacının davalı ile aynı konutu kullanması çocukların bakımı ve konut ihtiyacından kaynaklı olması nedeniyle af kapsamında değerlendirilmemiş ve yapılan kusur değerlendirmesinde davalı tam kusurlu, davacı kusursuz bulunmuştur..." davacının boşanma talebinin kabulüne tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'unun 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına, velâyet hakkının davalı babaya verilmesine, ortak çocukları ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, davacı kadın yararına 35.000,00.TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminatın hükmün kesinleşmesinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kadın yararına 500,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar aynen devamına, bu miktar nafakanın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, ortak çocuklar yararına talep edilen tedbir/iştirak nafakasının reddine, davalı yararına talep edilen maddî-manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1-Davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; maddî ve manevî tazminatların miktarları yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2-Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur değerlendirilmesi,kadının birlik görevini yerine getirmediği, nafaka ve tazminatların hukuka aykırı olduğunu, bu sebeplerle yerel mahkeme kararının yalnızca kusur belirlemesi, nafaka ve maddî manevî tazminat yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1-Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur değerlendirilmesi, kadının birlik görevini yerine getirmediği, nafaka ve tazminatların hukuka aykırı olduğunu, bu sebeplerle yerel mahkeme kararının yalnızca kusur belirlemesi, nafaka ve maddî manevî tazminat yönünden yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

2-Davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tedbir nafakası ile tedbir nafakası ile maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi şartlarının mevcut olup olmadığı ve mevcutsa miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı, velâyet düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 2 inci, 4 üncü, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 inci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.