"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1049 E., 2023/1387 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ: Gebze 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/353 E., 2022/202 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davacı-davalı erkek vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile 02.06.2011 tarihinde evlendiklerini, ortak çocuklarının bulunmadığını, her iki tarafında evliliklerinin ikinci evliliklerinin olduğunu, davalının sürekli kendisine yalan söylediğini, küfür ettiğini, davalının üç kez evi terk ettiğini, darp ettiğini iddia ederek kendisine iftira attığını, eve dönmesi için ihtar çekmesine rağmen davalının ortak konuta dönmemesinden kaynaklanan geçimsizliğin evlilik birliğini temelinden sarstığını,bu haliyle sürdürülmesinde kendileri için korunmaya değer yarar kalmadığını beyanla boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı-davalının iddialarının doğru olmadığını, müvekkilinin davacının hakaret ve onur kırıcı söylemleri ve şiddetine maruz kaldığını, davacı-davalı anlaşma protokolü yaptığını, müvekkilinin protokolü imzaladıktan sonra, davalı-davacı müvekkilinin ilk evliliğinden kalan ziynetlerin uhdesinde tutmak isteyip iade etmediğinden anlaşmalı boşanmanın gerçekleşmediğini, davacının ağır kusurlarından dolayı müvekkilinin evi terk ettiğini ifade ederek, esas davanın reddine, karşı davalarının kabulü suretiyle tarafların boşanmalarına, 200.000,00 TL maddi ve 200.000,00 TL manevi tazminat ve 1.500 ,00 TL nafaka taleplerinin hüküm altına alınması ile adli yardım taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava, terk nedenine ve evlilik birliğinin, sarsılması nedenine, karşı davanın ise evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı açılmış boşanma davası olduğu, esas davada terk koşullarının oluşmadığı, kadın eşin şiddet gördüğü, erkek eşin ise evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına ilişkin vakıaları daha önce terk ihtarı çekmekle affettiği, affetmemiş olsa bile hoşgörü ile karşıladığının kabulü gerektiği böylelikle esas davanın reddi gerektiği, böylelikle esas dava yönünden açılan terk ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma isteminin reddi gerektiği, karşı dava evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davası olup karşı davada erkek eşin kadına fiziksel şiddet uyguladığı, buna ilişkin fiziksel şiddet nedeniyle erkek eşin Gebze 5.Asliye Mahkemesinde ceza aldığı, ayrıca "sen ne biçim kadınsın" şeklinde hakaret ettiği anlaşılmış olup karşı davanın kabulü gerektiği, hal böyle olunca erkeğin davasının reddi, kadının ise sabit olan davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, davalı-davacı kadın yararına, dava tarihinden karar kesinleşinceye kadar geçerli olmak üzere, aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşılan davalı-davacı kadın yararına, kararın kesinleşmesinden itibaren aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına, nafaka miktarının her yıl ÜFE oranında artırılmasına, davalı-davacı kadın yararına 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-davalı erkek vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesi ile; karşı davanın yasal sürede açılmadığı, asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek her iki dava yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı-davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-davalı erkek vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek her iki boşanma davası ve fer'îleri yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte geçimsizlik bulunup bulunmadığı var ise geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulünün, erkeğin davasının reddinin yerinde olup olmadığı, nafakalar, tazminatlar, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 164 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.