"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1528 E., 2023/2623 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/74 E., 2022/246 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ve boşanmanın ferilerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davacı tarafından 2011 yılında açılan davanın Denizli 1.Aile Mahkemesinin 2011/633 Esas 2012/286 sayılı kararı ile reddedildiğini, bu kararın 15.04.2013 tarihinde kesinleştiğini, 2011 yılında boşanma davası açılmadan önce ayrı yaşamaya başlayan tarafların boşanma davasının reddedilmesi ve kesinleşme tarihi olan 15.04.2013 tarihinden bu yana hiçbir araya gelmediklerini, ayrı yaşamaya devam ettiklerini, davanın reddinden bu yana 3 yıllık yasal süre ve evlilik birliğinin yeniden kurulmadığını iddia ederek tarafların boşanmalarına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından hakkında açılan boşanma davasında Denizli 1.Aile Mahkemesinin 2021/633 Esas 2012/286 sayılı kararı ile 15.04.2013 tarihinde reddedildiğini, erkeğin başka bir hanımla yaşadığından kusurlu olduğunu, erkeğin davasının reddini talep ettiğini, mahkeme boşanma kararı verme görüşünde olursa kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 30.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata , kendini maddî ve manevî üzdüğünden düğünde takılan biri büyük 10 tanesi ata tek olan altınlarının davacıdan alınmasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; tarafların 30.09.1984 tarihinde evlendikleri, iş bu boşanma dosyasının 04.02.2021 tarihinde açıldığı; Denizli 1. Aile Mahkemesi' nin 2011/633 E, 2012/286 K sayılı kararı ile erkeğin kadına karşı açtığı boşanma davasının reddine karar verildiği, red kararının 15.04.2013 tarihinde kesinleştiği; dinlenilen davacı tanıklarının beyanlarından Denizli 1. Aile Mahkemesi' nin 2011/633 E, 2012/286 K sayılı red kararının kesinleştiği 15.04.2013 tarihinden itibaren huzurdaki davanın dava tarihi olan 04.02.2021 tarihine kadar geçen 3 yıldan fazla zaman zarfında ortak hayatın yeniden kurulamadığı koşulları oluşan davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin son fıkrası gereğince boşanmalarına karar vermek gerektiği, Denizli 1. Aile Mahkemesi' nin 2011/633 E dosyasında erkeğin kadına karşı 05.07.2011 tarihinde açtığı boşanma davasının evlilik birliği içinde erkeğin başka bir kadınla ilişkiye girmek suretiyle evlilik birliğinin kendisine yüklediği sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket ettiği, erkeğin kusurlu hareketleri ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı açıklanılarak tamamen kusurlu erkeğin açtığı boşanma davasının reddine karar verildiği, bu red kararının 15.04.2013 tarihinde kesinleştiği; red kararının kesinleşmesinden sonra mahkememizde açılan bu davanın dava tarihi olan 04.02.2021 tarihine kadar tarafların hiç bir araya gelmediği anlaşılmakla; davalı erkeğin tamamen kusurlu olduğu, davacı kadına yüklenebilecek kusurlu eylemin ispat edilemediği, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesinin üstün yararına olacağı, erkek talep etmediğini açıkladığından küçük için iştirak nafakası hüküm altına alınmasına yer olmadığına karar verildiği, davalı annenin düzenli gelir getirici işi ve aynı nitelikte gelir getirecek mal varlığı olmadığı anlaşıldığından iştirak nafakası ödemekle yükümlü tutulmamasına, davacı tarafın çocuk için iştirak nafakası talebinin reddine karar verildiği, davalının ziynet alacağına yönelik bu dosyada usulünce açılmış karşı davası bulunmadığı anlaşıldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanunu'nun 166 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, çocuk ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, davalı annenin düzenli gelir getirici işi ve aynı nitelikte gelir getirecek mal varlığı olmadığı anlaşıldığından iştirak nafakası ödemekle yükümlü tutulmamasına, davacı tarafın çocuk için iştirak nafakası talebinin reddine, davalının ziynet alacağına yönelik bu dosyada usulünce açılmış karşı davası bulunmadığı anlaşıldığından karar verilmesine yer olmadığına, kadın yararına aylık 650,00 TL tedbir ve 800,00 TL yoksulluk nafakasına ve kadın yararına 30.00,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespiti, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatı yönlerden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kabul edilen boşanma davası, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası, manevî tazminatın miktarı ve vekâlet ücreti hükmedilmemesi yönlerden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur tespiti, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası, miktarı ile maddî ve manevî tazminat ve miktarı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kabul edilen boşanma davası, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası, manevî tazminatın miktarı ve vekâlet ücreti hükmedilmemesi yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında 4721 sayılı Kanunu'nun 166 ncı maddesinin son fıkrasının koşullarının oluşup oluşmadığı, kusurun incelemesinin ve boşanma davasının kabulünün dosya kapsamına uygun olup olmadığı, kadın yararına nafaka ve tazminat takdirinin ve miktarlarının isabetli olup olmadığı olmadığı ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanunu’nun 190 ıncı 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü, 6 ıncı, 166 ıncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ıncı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.