Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9763 E. 2024/7308 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur durumu, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller ve toplanan kanıtlar değerlendirilerek, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, uygulanması gereken hukuk kuralları ve ilk derece ile bölge adliye mahkemesi karar gerekçeleri dikkate alınarak, usul ve yasaya uygun bulunan bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/945 E., 2023/1306 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 19. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/1139 E., 2022/176 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkilini 3 defa baba evine gönderdiğini, tarafların ilk çocuklarının erken doğduğunu, ancak hayata tutunamadığını, davalının, ailesi ile birlikte müvekkiline psikolojik şiddet uyguladığını, kendisine hakaret edildiğini, düzgün çocuk yapamıyorsun dendiğini, ortak konutun rıza dışı değiştirildiğini, konuttan daha önce de kovulmakla birlikte son olarak yine ortak konuttan gönderildiğini, engelli olduğunun gizlendiğini, erkeğin hamilelik sürecinde kendisine yardımcı olmadığını, hastaneye gelmediğini belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müvekkili yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini, ortak çocuk için aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların 2017 yılında evlendiklerini, evliliğin ilk zamanlarında davacının ablası yüzünden tartışma yaşadıklarını, davacının evde tek başına kalamadığını, bu yüzden de babasıyla konuşarak büyük bir ev aldıklarını, evin teras katında davacı ile birlikte kaldıklarını, alt katında ise anne babasının kaldığını, davacıyla birkaç sefer tartışmaların olduğunu ancak davacıyı babasının evine kendisinin göndermediğini, davacının kendisinin gittiğini, ilk çocuklarının erken doğduğu için vefat ettiğini, ikinci çocuklarının da aynı nedenle vefat etmemesi nedeniyle davacının anne babasıyla konuşarak bir süre davacıya yanlarında bakmasının kararlaştırdıklarını, birkaç gün sonra davacının eşyalarını aldığını beyan ederek boşanma davasının kabulünü talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evliliğin başındaki bağımsız konutu dağıtan, sonrasında bağımsız bir konut temin etmeyen, eşini kendi anne ve babası ile aynı konutta ikamet etmeye mecbur bırakan, son olarak hamile eşini eşinin ailesine gönderen erkeğin boşanmaya yol açan olaylarda tam kusurlu olduğu, kadının ise kusuru ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davacı anneye verilmesine, davalı baba ile kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk yararına yargılama sırasında takdir edilen aylık 450,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşene dek devamına, karar kesinleştiğinde nafakanın aylık 650,00 TL iştirak nafakası olarak devamına, davacı kadın yararına yargılama sırasında takdir edilen aylık 750,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşene dek devamına, karar kesinleştiğinde nafakanın aylık 850,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamına, davacı kadın yararına 30.000 TL maddî tazminata hükmedilmesine, davacının manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1-Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının eylemlerinin müvekkilinin kişilik haklarına saldırı teşkil ettiğini, bu hususun tanık beyanları ile ispatlandığını, müvekkili lehine manevî tazminata hükmedilmesi gerektiğini, hükmedilen maddî tazminat, iştirak ve yoksulluk nafakası miktarlarının az olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının belirtilen yönlerden kaldırılmasını, talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

2-Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, boşanma davasının reddedilmesi gerektiğini, müvekkili aleyhine tazminata hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, tazminatların reddedilen kısmı yönünden taraflarına vekâlet ücretine hükmedilmemesinin doğru olmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının tümüyle kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, toplanan delillerden İlk Derece Mahkemesince de kabul edildiği üzere davalı erkeğin hamile olan eşini baba evine bıraktığı, bu olayın kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak uygun miktarda manevî tazminat takdiri gerekirken, İlk Derece Mahkemesince davacı kadının manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesi doğru olmadığı, iştirak ve yoksulluk nafakası miktarlarının az olduğu gerekçesi ile davacı kadının manevî tazminat talebinin reddine, iştirak ve yoksulluk nafakalarının miktarlarına yönelik istinaf isteminin kabulü ile boşanmaya neden olan olaylarda davalı erkeğe atfedilen kusurlu davranışın ağırlığı, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı dikkate alındığında davacı kadın lehine takdiren 25.000,00 TL manevî tazminata, aylık 750,00 TL iştirak ve aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, kadının sair, erkeğin tüm yönlere ilişkin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesi gerektiği ve tazminatların haksız olduğunu belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık davanın kabulü ve fer'îleri noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ve 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu’nun 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü, 175 inci, 182 nci, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.