"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1775 E., 2023/1767 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/1149 E., 2023/556 K.
Taraflar arasındaki ziynet ve katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince katılma alacağı yönünden davanın kabulüne, ziynet alacağı yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Dosya içeriğine göre davacı kadın vekilince ziynet alacağı davasında reddedilen ve temyize konu edilen miktar, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davacı kadın vekilinin ziynet alacağı davası yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı kadın vekilinin reddedilen yön dışında diğer yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında boşanma davasının derdest olduğunu, taraflar evlendikten kısa bir süre sonra müvekkiline düğünde takılan altınların bir kısmının davalı tarafından müvekkilinden alınıp bozdurulduğunu, Kayseri ili, ... ilçesi, ... mahallesi 2355 ada 53 parsel 29 numaralı bağımsız bölümdeki dairenin satın alınması için peşinat olarak kullanıldığını, dairenin kalan bedeli için davalı tarafından banka kredisi çekildiğini, kredi ödemelerinin halen devam ettiğini, söz konusu konutun davalı adına tescil edildiğini, müvekkilinin kişisel malı olan 5 adet 22 ayar bilezik, 1 adet beşi bir yerde, 1 adet tam altın, 3 adet yarım altın, 31 adet çeyrek altın, 1 adet kolye ve zinciri, 1 adet gremse kolye ve zinciri, 1 adet altın saat, 1 çift altın küpe, 1 adet beştaş altın yüzük, 1 adet alyans, 50 dolar, 50 euro, 1.450,00 TL takı parası takıldığını, ilerleyen süreçte davalının müvekkilinden habersiz olarak takı kutusundan alyansı da alarak bozdurduğunu belirterek ziynet ve paraların aynen iadesine, bu mümkün değilse şimdilik 5.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müvekkiline verilmesine, tarafların evlilik birliği içerisinde edinilen taşınmazda ve davalının askeriyeye uzman personel olarak katılmaya hak kazandığı mevcut işyerinden ayrıldığı ve tazminata hak kazandığı bu tazminatlar üzerinde de katılma alacağının bulunduğunu, davalının mevduat hesabının bulunduğunu ve bu hesaba yatırım yaptığını belirterek şimdilik 5.000,00 TL katılma alacağının mal rejiminin sona erdiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı kadın vekili 19.06.2023 tarihli ıslah dilekçesi ile; 5.000,00 TL katılma alacağı talebini 46.072,63 TL arttırmak suretiyle toplam 51.072,63 TL katılma alacağının mal rejiminin sona erdiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, dava başında 5.000,00 TL bedel bildirerek terditli olarak açılmış olan aynen iade olmaması halinde mislinin ödenmesi yönündeki talepten feragat edildiğini, dava dilekçesinde belirtilen altınların aynen iadesine, faiz ve sair hakların da hüküm verilirken gözetilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazı müvekkilinin aldığını, evlenmeden önce sahibi olduğu arabayı sattığını, babasının da ev için 20.000,00 TL borç verdiğini, kalan kısmı ise müvekkili tarafından kredi çekilerek alındığını, kredinin çoğunun henüz ödenmediğini, davacının ev hanımı olduğunu 1 yıllık evlilik süresi boyunca taşınmazın alımında hiçbir katkısının olmadığını, ipotek sebebiyle evin asıl sahibinin banka olduğunu, davacının ziynet alacağına ilişkin iddialarının yerinde olmadığını, düğünde takıldığı belirtilen 5 bileziğin 22 ayar değil 18 ayar olduğu, takılan beşi bir yerdenin davacının annesi tarafından nişanda takılıp daha sonra geri alındığını, düğünde takılan takıların kız tarafında kaldığını, hatta müvekkiline hediye olarak aldıkları saati bile geri aldıklarını, müvekkilinin davacının şikayeti üzerine koruma kararı alınarak evden uzaklaştırıldığını, bankamatik kartını dahi alamadığını, davalının altınları almış olmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin evden kovulduktan sonra işe gidemediğini ve işten ayrılmak zorunda kaldığını, herhangi bir tazminat alamadığını, hiçbir bankada da parası olmadığını, tam tersine borcu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davaya konu taşınmazın davalı adına 28.11.2017 tarihinde tescil edildiği, taşınmazın edinilmesinin tarafların evlilik tarihinden iki ay sonrası olduğu, taraf tanıklarının beyanlarından alyans, küpe ve kolyenin davacı kadında kaldığı, diğer ziynet eşyalarının taşınmazın edinilmesi sırasında bozdurularak peşinat olarak verildiği, bu şekilde davacının davaya konu taşınmazdan dolayı katılma alacağı bulunduğu gerekçesiyle davanın davaya konu taşınmaz yönünden kabulü ile; 51.072,63 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davacının ziynet eşyalarından alyans, küpe ve kolye dışındaki ziynet eşyalarının ev alınması için davalıya rızası ile ve geri almamak üzere verdiği, alyans, küpe ve kolyenin de davacıda kaldığı gerekçesiyle davacının ziynet eşyalarının aynen iadesi talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; katılma alacağının düşük hesaplandığını, kira gelirine ilişkin araştırma yapılmadığını, dairenin bedelinin düşük belirlendiğini, ziynet alacağının reddinin hatalı olduğunu ileri sürerek; katılma alacağı miktarı ve ziynet alacağının reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; " dava konusu taşınmazın bedelinin bir kısmının davalı tarafından kredi çekilerek kalan kısmının ise davacıya düğünde takılan ziynetlerin bozdurulması ve davalıya ait aracın satılması suretiyle ödendiği anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmazın 120.000,00 TL’ye alındığı, 87.000,00 TL’nin 120 ay vadeli kredi kullanılarak karşılandığı, kalan 33.000,00 TL’nin ise kadının ziynetlere ve erkeğin evlenmeden önceki sahip olduğu aracın satışından karşılandığı anlaşılmaktadır. Davacı kadın ziynet eşyalarının aynen iadesini talep etmiş olması nedeni ile seçimlik hakkını bu yönde kullanmış, taşınmazdan değer artış payı alacağı talep etmemiştir. Bu durumda 87.000,00 TL kredinin mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ödenen 24/120 aylık kısmı edinilmiş mal, 96/120 aylık kısmı ile ziynetler ile tamamlanan kısmı erkeğin kişisel malı sayılarak hesaplama yapılması, buna göre 87.000,00/120.000,00=725 (taksit tutarı), 725x96=69.600,00+33.000,00=102.600,00 TL bu taşınmazda erkeğin denkleştirmeye tabi olan kişisel malı sayılmalıdır. 102.600,00/120.000,00=0,855 erkeğin taşınmazdaki denkleştirme alacak oranıdır. Taşınmazın karar tarihine en yakın tarihteki sürüm değeri 704.450,00 TL olduğunda göre erkeğin denkleştirme alacak oranı ile çarpımı sonucunda bulunan 602.304,75 TL erkeğin kişisel malıdır. Bu kısım haricinde bakiye kalan 102.145,25 TL edinilmiş mal ve artık değer olup bunun ½’si üzerinde davacının katılma alacağı mevcuttur. Bu miktar 51.072,63 TL’dir. Dolayısı ile mahkeme tarafından alınan bilirkişi raporu sonuç itibari ile doğru olup davacının katılma alacağının hesabında bir hata bulunmamaktadır. Davacının ziynet alacağına yönelik talebi açısından dosya bütünü ile incelendiğinde davacının ziynet eşyalarının alyans, küpe saat, beştaş yüzük ve kolyenin davalı eş tarafından iddia edildiği gibi zorla elinden alındığını davacının ispat edemediğini, davacının annesi Tülay Karakaya’nın beyanından da anlaşılacağı üzere 1 adet beşibiryerde altını nişanda taktığı, daha sonra da borcu olduğu için geri aldığının beyan edilmiş olması karşısında da bu ziynet eşyasının taşınmaz alımı sırasında da bozdurulmuş olamayacağı belirlenmiştir. Taşınmaz alımında bozdurularak kullanıldığı anlaşılan 5 adet 22 ayar her biri 15’er gram bilezik, 1 adet tam altın, 3 adet yarım altın, 31 adet çeyrek altın, 1 adet 14 ayar ve 10 gram gremse kolye ve zinciri, 50 dolar, 50 euro, 1450 TL takı parasının aynen iade talep edildiğinden ve ıslahla bedelden vazgeçildiğinden aynen iadesine, alyans, küpe, saat, beştaş yüzük, kolye ve beşibiryerde altın yönünden dava ve talebinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Bu ziynet eşyalarının ev alımı sırasında verilmiş olması ve kadının babasının beyanının bu ziynet eşyaları iade edilmemek üzere erkeğe bağışlanmış gibi algılanıp bu şekilde yorumlanması hatalı bulunmuştur." gerekçesiyle davacının katılma alacağına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, ziynet eşyalarına yönelik istinaf başvurusunun ise kabulüne, buna ilişkin hükümlerin kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle davacının ziynet eşyalarına yönelik talebinin kısmen kabulü ile; 5 adet 22 ayar her biri 15’er gram bilezik, 1 adet tam altın, 3 adet yarım altın, 31 adet çeyrek altın, 1 adet 14 ayar ve 10 gram gremse kolye ve zinciri, 50 dolar, 50 euro, 1.450,00 TL takı parasının davalıdan alınarak davacıya aynen iadesine, alyans, küpe, saat, beştaş yüzük, kolye ve beşibiryerde altın yönünden dava ve talebinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla katılma alacağının miktarı ve ziynet alacağının reddedilen kısmı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, ziynet ve katılma alacağı istemine ilişkin olup uyuşmazlık, ziynet alacağının reddedilen kısmının kabulü gerekip gerekmediği, katılma alacağında taşınmazın hesaplanan değerinin güncelliğini yitirip yitirmediği, kira gelirine ilişkin talebin ispat edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1 inci maddesinin ikinci fıkrası, 2 nci, 6 ncı, 220 nci, 222 nci, 226 ncı ve 236 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı kadın vekilinin ziynet alacağı davası yönünden temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
2.Davacı kadın vekilinin diğer yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.