"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1711 E., 2023/1712 K.
KARAR : Davacı karar vekilinin başvurusunun esastan reddine, davalı erkek vekilinin başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 8. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/202 E., 2023/427 K.
Taraflar arasındaki katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı kadın vekilinin başvurusunun esastan reddine, davalı erkek vekilinin başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
Adli yardım, temyiz yoluna başvuru sırasında talep edilmekle; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, adli yardım talebini inceleme görevi Yargıtaya aittir.
Adli yardım, 6100 sayılı Kanun’un 334 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan maddelere göre gerçek kişiler ile kamuya yararlı dernek ve vakıfların yararlanabileceği adli yardımın şartları, ödeme gücünden yoksun olma ve talebin açıkça dayanaktan yoksun olmamasıdır. Adli yardım talebinde bulunan gerçek kişi veya tüzel kişinin yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri de mahkemeye ibraz etmesi gerekir. Adli yardım talebinde bulunanın ödeme gücünden yoksun olup olmadığı, bu belgeler incelenerek belirlenecektir.
Bu açıklamalar ışığında adli yardım talebinde bulunan davacı kadının, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken temyiz yoluna başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşıldığından, adli yardım talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı adli yardım talepli olarak davacı kadın vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 07.10.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir..
Belli edilen günde taraflar adına gelen olmadı. Davacı vekili Avukat ...'in mazeret dilekçesi ile birlikte vekillikten çekildiğini bildirdiği görüldü. Davacı vekilinin vekillikten çekildiğine dair dilekçenin davacıya tebliğe çıkarılmadığı anlaşıldı. Belgelendirilmeyen usul ve kanuna uygun bulunmayan mazeret reddedildi. İşin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen 07.10.2024 tarihinde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; evlilik birliği içinde davalı adına edinilen 1591 ada 1373 parsel 7 nolu bağımsız bölüm, 1241 ada 21 parsel 10 nolu bağımsız bölüm, 4432 ada 11 parsel 9 nolu bağımsız bölüm, 38 ... plakalı araç ile banka hesabında bulunan paraların edinilmiş mal olduğunu belirterek, mal rejiminin tasfiyesi ile bilirkişi tarafından hesap edilecek olan müvekkile ödenmesi gereken alacağın boşanma tarihindeki değerinin hesap edilerek alacağın tarafların boşanmalarına karar verildiği tarihten itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
2. Davacı kadın vekili 14.02.2013 tarihli dilekçesinde; dava dilekçesindeki talep miktarının her bir mal için 2.000,00 TL olduğunu açıklayarak 4432 ada 11 parsel 9 nolu bağımsız bölüm yönünden talep miktarını 325.000,00 TL, 1241 ada 21 parsel 10 nolu bağımsız bölüm yönünden talep miktarını 375.000,00 TL'ye, 38 ... plakalı araç yönünden talep miktarını 165.000,00 TL'ye yükselterek toplam 865.000,00 TL'nin faizi ile birlikte tahsili talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; 1591 ada 1373 parsel 7 nolu bağımsız bölümün müvekkiline miras kaldığını, kişisel malı olduğunu, 1241 ada 21 parsel 10 nolu bağımsız bölümün müvekkili adına kayıtlı olmadığını, 4432 ada 11 parsel 9 nolu bağımsız bölümün bedelinin tamamının evlilik öncesi ödendiğini, 38 ... plakalı aracın edinme bedelinin de müvekkilinin evlilik öncesi birikimleri ile karşılandığını, banka hesabında birikimi olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 1591 ada 1373 parsel 7 nolu bağımsız bölüm, 4432 ada 11 parsel 9 nolu bağımsız bölüm ile davalının Ziraat Bankası hesabının davalının kişisel malı olduğu; 1241 ada 21 parsel 10 nolu bağımsız bölüm ve 38 ... plakalı aracın edinilmiş mal olduğu, 1241 ada 21 parsel 10 nolu bağımsız bölüm yönünden 375.000,00 TL, 38 ... plakalı araç yönünden 165.000,00 TL davacının katılma alacağı bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüyle 1241 ada 21 parsel 10 nolu bağımsız bölüm yönünden 375.000,00 TL ile 38 ... plakalı araç yönünden 165.000,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, davacının 1591 ada 1373 parsel 7 nolu bağımsız bölüm, 4432 ada 11 parsel 9 nolu bağımsız bölüm ile davalının Ziraat Bankası hesabı yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; davanın tamamen kabulüne karar verilmesi gerektiğini, 1591 ada 1373 parsel 7 nolu bağımsız bölüm ile banka hesabındaki paranın da edinilmiş mal olduğunu, davalının yurtdışında sattığı taşınmazın satış bedelinin bir kısmını Türkiye'ye getirdiğini, bir kısmı ile kredi borcunu ödediğini, davalı adına kayıtlı bulunan ve sonrasında satılan taşınmazın tapu kayıtlarında tesis edilmiş olunan banka kredisi, banka kredisi ödemeleri, kredi ve ödeme miktarları tespit olunmadan sadece davalının cevap ve savunmalarından yola çıkılmak sureti ile banka hesaplarında bulunan nakdi değere, müvekkilinin katkısının ve katılma alacağının olmadığı iddia ve tespiti yapılan bilirkişi raporu esas alınarak hukuka aykırı olarak karar verildiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; 1241 ada 21 parsel 10 nolu bağımsız bölüm ile 38 ADJ 535 plakalı aracın da müvekkilinin kişisel malı ile edinildiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 1591 ada 1373 parsel 7 nolu bağımsız bölümün davalıya 2018 tarihinde intikalen geçen miras malı olup davalının kişisel malı olduğundan işbu taşınmaz yönünden davanın reddine karar verilmesinin doğru olduğu; 4432 ada 11 parsel 9 nolu bağımsız bölümün evlenme tarihinden 25 gün sonra davalı adına tescil edildiği, ancak davalı tarafından sunulan belgelerden ve tanık beyanlarından işbu taşınmazın evlilik önceki alınıp parasının ödendiği sadece tapusunun evlilik birliği içinde alındığı, aslında davalının kişisel malı olduğu, dolayısıyla işbu taşınmaz yönünden davanın reddine karar verilmesinin de doğru olduğu; Ziraat Bankası hesabın 17.05.2018 tarihinde açıldığı, davalını yurtdışındaki taşınmazını 19.02.2018 tarihinde sattığı, satış miktarı dikkate alındığında bu paranın yurtdışındaki taşınmazın satışından elde edilen para ile açıldığı, dolayasıyla davacanın kişisel malı olduğundan işbu hesap yönünden de davanın reddine karar verilmesinin reddine karar verilmesinin de doğru olduğu; 1241 ada 21 parsel 10 nolu bağımsız bölümün 21.09.2018 tarihinde davalı adına tescil edilip 26.07.2019 tarihinde bir başkasına satılarak devredildiği, taşınmazın evlilik birliği içinde alındığı, her ne kadar davalı tarafından daha sonradan yurtdışındaki evin satışından ele geçen para ile alındığı iddia edilmiş ve hatta taşınmazın satışından yaklaşık 2 ay önce bu miktardaki paranın davalının hesabından çıktığı tespit edilmiş ise de, davalının cevap dilekçesinde işbu taşınmazın kendisine ait olduğunu bile kabul etmeyip işbu taşınmaz yönünden herhangi bir savunma yapmadığından davalının daha sonraki savunmasının dikkate alınmadığı, dolayısıyla davalının işbu taşınmazın kişisel malı olduğunu ispat edemediğinden davacının işbu taşınmaz yönünde katılma alacağı olduğu; davalının cevap dilekçesinde 38 ... plakalı aracın kendi birikimleri ile aldığını iddia ettiği, davalının aracı satın aldığı tarihte davalının kişisel hesabından 120.000,00 TL para çekildiği, dolayasıyla aracın davalının kişisel malı olup davacının işbu araçtan dolayı açtığı davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle, davacı kadın vekilinin başvurusunun esastan reddine, davalı erkek vekilinin başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle 38 ... plakalı araç yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; davanın tamamen kabulüne karar verilmesi gerektiğini, 1591 ada 1373 parsel 7 nolu bağımsız bölüm, 38 ... plakalı araç ile banka hesabındaki paranın edinilmiş mal olduğunu, davalının yurtdışında sattığı taşınmazın satış bedelinin bir kısmını Türkiye'ye getirdiğini, bir kısmı ile kredi borcunu ödediğini, davalı adına kayıtlı bulunan ve sonrasında satılan taşınmazın tapu kayıtlarında tesis edilmiş olunan banka kredisi, banka kredisi ödemeleri, kredi ve ödeme miktarları tespit olunmadan sadece davalının cevap ve savunmalarından yola çıkılmak sureti ile banka hesaplarında bulunan nakdi değere, müvekkilinin katkısının ve katılma alacağının olmadığına yönelik iddia ve tespit yapılan bilirkişi raporu esas alınarak hukuka aykırı olarak karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kişisel mal savunması ve ispatı, ispat yükü, delillerin değerlendirilmesi noktasında toplanmaktadır. Dava, katılma alacağı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesi, 33 üncü maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ncı maddesinin birinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.