Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9778 E. 2024/5977 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında boşanmaya karar verilmesinin ardından velayet, nafaka ve tazminatlara ilişkin hususlarda anlaşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davacı-davalı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek, temyiz edilen karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1435 E., 2023/1472 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gebze 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/123 E., 2022/363 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davacı-davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava ve karşı dava cevap dilekçesinde özetle; davalı-davacı ile evli kaldığı süre içerisinde sürekli huzursuzluk yaşadıklarını, kadının sürekli evi terk ettiğini, ortak çocuk ... bir buçuk yaşındayken ...'in de yeni doğduğu zamanlarda çocukların üzerine kapıyı kitleyip evden çıktığını, evliliklerinin her geçen gün daha da kötüye gittiğini, 18.10.2019 yılından beri fiili olarak ayrı yaşadıklarını, birlikteliklerinin bir yararı kalmadığını, kadının bipolar bozukluğu olduğunu, Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde defalarca tedavi gördüğünü, kadının defalarca intihar girişimlerinin bulunduğunu, kadının çocuklara bakamayacağını, evliliğin fiilen bittiğini, bundan sonra bir araya gelmelerinin mümkün olmadığını, aile birliğinin beklenmeyecek derecede sarsıldığını, bu evliliği yürütmenin imkansız hale geldiğini, çocukların velâyetinin tarafına verilerek evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin dava dilekçesindeki beyanların doğru olmadığını, erkeğin müvekkiline daha önce de açtığı boşanma davasından kadın ile anlaşarak vazgeçmiş olduğunu, erkeğin müvekkili darp etme, şiddet, baskı ve cebir ile yıldırdığını, erkeğin müvekkile darp uyguladığına ilişkin soruşturma ve ceza dosyalarının açılmış olduğunu, müvekkilin ortak konuttan ayrılarak ailesinin yanına sığındığını, erkeğin müvekkili defalarca aldattığını ve bunu alışkanlık haline getirdiğini, erkeğin, kadını kıskançlığı hastalık derecesinde olduğunu, erkeğin müvekkile karşı ağza alınmayacak küfür ve hakaretler ettiğini, erkeğin aşırı alkol aldığını, davacını ailesi ile tarafların aynı binada oturduğunu ve erkeğin ailesinin kadını sürekli kışkırttığını, erkeğin müvekkilin ihtiyaçlarını karşılamadığını kadın sürekli ailesinden destek gördüğünü, müvekkilin ailesine sığındı zamanlarda erkeğin çocukların müvekkile gösterilmediğini, ortak çocukların velâyetinin müvekkile verilmesini talep ettiklerini, müvekkile düğünde takılan 17 adet 22 ayar bilezik, 1 adet altın gerdanlık setin toplamda 236 gram altının erkeğin iş yeri açmak için müvekkilden iade etmek şartıyla aldığını ancak müvekkilin evden çıkarılırken hiçbir kişisel eşyasının kendisine verilmediğini, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, 30.000,00 TL maddî 30.000,00 manevî tazminatın, çocuklardan her biri yararına aylık 500,00'er TL den 1.000,00 TL tedbir nafakasının erkekten tahsiline, karar kesinleştiğinde iştirak nafakası olarak devamına hükmedilmesine, lehine aylık 500,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesi ile yoksulluk nafakası olarak devamına ve ziynet alacağı bedeli olarak 142.412,00 TL rayiç bedelin erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının çocuklarla ilgilenmediğini, erkeğin ise kadına hakaret ettiğini, baskı uyguladığı, kıskançlık yaptığı, kısıtladığı ve güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunu, bu halde erkeğin ağır kusurlu, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki tesisine, kadın lehine aylık 450,00 TL tedbir, 700,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın lehine 25.000,00 TL manevî, 30.000,00 TL maddî tazminata, erkek eşin koşulları oluşmayan maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadın eşin iştirak nafakası talebinin velayetin babaya verilmesi sebebiyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının tanık beyanlarına değer verilip, ortak çocukların beyanlarının değerlendirmeye alınmadan hüküm kurulmasının isabetsiz olduğunu, terk olayının açıkça anlatılmadığını, maddî tazminat yönünden hiç bir zarara dair destekleyen belge dosyada bulunmadığını, maddî ve manevî tazminat miktarları verilirken gerekçe sunulmadığını, müvekkili yararına tazminata hükmedilmemesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının talepleri doğrultusunda kaldırılmasını, kadın lehine hükmedilen tazminatların kaldırılarak müvekkilinin tazminat taleplerinin kabulünü, karşı davanın reddini, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını aksi halde indirilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının tanık beyanlarına değer verilip, ortak çocukların beyanlarının değerlendirmeye alınmadan hüküm kurulmasının isabetsiz olduğunu, terk olayının açıkça anlatılmadığını, maddî tazminat yönünden hiç bir zarara dair destekleyen belge dosyada bulunmadığını, maddî ve manevî tazminat miktarları verilirken gerekçe sunulmadığını, müvekkili yararına tazminata hükmedilmemesinin, usul ve kanuna aykırı olduğunu, bu nedenlerle yerel Mahkeme kararının talepleri doğrultusunda kaldırılmasını, kadın lehine hükmedilen tazminatların kaldırılarak müvekkilinin tazminat taleplerinin kabulünü, karşı davanın reddini, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını aksi halde indirilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olacak nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kadının boşanma davasının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, tazminatlar ve nafakalar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 190 ve 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci, 176 ncı, 182 nci, 327 inci, 328 inci maddesinin birinci fıkrası, 329 uncu, 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Kanun'un 50 ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.