Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9792 E. 2024/902 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının dosya kapsamına uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri ve paranın alım gücü değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesince hükmedilen tazminat miktarının uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1719 E., 2023/1899 K.

DAVA TARİHİ : 17.11.2017- 02.04.2018

KARAR : Bozmaya uyularak yeniden esas hakkında hüküm tesisi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen tazminatların miktarları yönlerinden kısmen bozulmasına, sair yönlerden onanmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadın lehine maddî ve manevî tazminata karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.... erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2000 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocukları olduğunu, kadının, psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığını, birlik görevlerini ihmal ettiğini, psikolojik rahatsızlığı olduğunu ve tedaviden kaçındığını, hakaret ve tehdit ettiğini, ortak konuttan kovduğunu, iddia ederek asıl davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, erkek yararına toplam 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekiline birleşen dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı-davacı erkek vekili tarafından birleşen davaya karşı cevap dilekçesi sunulmamıştır.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; asıl dava dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, erkeğin sürekli olarak fiziksel, cinsel, ekonomik ve psikolojik şiddet uyguladığını, hakaret ve tehdit ettiğini, kadının ailesi ile görüşmesini engellediğini, birlik görevini ihmal ettiğini, sürekli olarak şans oyunları ve kumar oynadığını, borçlandığını, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; erkeğin sürekli olarak fiziksel, cinsel, ekonomik ve psikolojik şiddet uyguladığını, hakaret ve tehdit ettiğini, kadının ailesi ile görüşmesini engellediğini, birlik görevini ihmal ettiğini, sürekli olarak şans oyunları ve kumar oynadığını, kadını borçlandırdığını, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, iddia ederek birleşen davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, asıl davanın reddine, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukların her biri yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına yasal faizi ile birlikte erkekten tahsil edilmek üzere 100.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, kadına ve kadının annesine hakaret ettiği, kadının ailesinin ortak konuta gelmesini istemediği, şans oyunları oynadığı, birlik görevini ihmal ettiği, kadına ekonomik ve fiziksel şiddet uyguladığı, her ne kadar birleşen dava dilekçesinde, erkeğin sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği vakasına dayanılmışsa da bu iddianın ispatlanamadığı ve erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, bu durumun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına yüklenecek kusurlu bir davranışın bulunmadığı gerekçesiyle, birleşen davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereği boşanmalarına, asıl davanın reddine, ortak çocukların fiilen baba yanında kaldıkları, anne ile ortak çocuk Elif arasında soruşturma dosyasının halen derdest olduğu, sosyal inceleme raporu içeriği birlikte değerlendirildiğinde velâyetin babaya verilmesine, ortak çocukla anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların yaşları, ihtiyaçları ve tarafların ekonomik, sosyal durumları birlikte değerlendirildiğinde her biri yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakası, 500,00 TL iştirak nafakası, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları birlikte değerlendirildiğinde kadın yararına yasal faizi ile birlikte erkekten tahsil edilmek üzere 25.000,00 TL maddî tazminat, 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 12.10.2022 tarih ve 2022/1991 Esas, 2022/1812 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesince erkeğe yüklenen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında erkeğin, kadını borçlandırdığı, bu vakanın da erkeğe kusur olarak yüklenmesi gerektiği, asıl davada kadına yüklenecek kusurlu davranışın ispatlanamadığı, dayanılan savcılık dosyasının da takipsizlik ile sonuçlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin yine de tam kusurlu olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, evlilikte geçen süre, ihlâl edilen menfaati, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarlarının az olduğu gerekçesiyle, kadın vekilinin kusur belirlemesi ve tazminatlara yönelik istinaf itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılmasına, yerine yeniden hüküm kurulmak suretiyle kadın yararına yasal faizi ile birlikte erkekten alınmak üzere 30.000,00 TL maddî tazminat, 30.000,00 TL manevî tazminata, kadın vekilinin sair yönlere ilişkin, erkek vekilinin ise tüm istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 11.04.2023 tarihli kararı ile; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatın az olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına, kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kusursuz bulunan, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın lehine yasal faizi ile birlikte 70.000,00 TL maddî ve 70.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.... erkek vekili; tazminatların miktarları yönlerinden kararının bozulması talep edilmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili katılma yoluyla tazminatların miktarları yönünden kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın için hükmedilen tazminat miktarlarının dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenler yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.