Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9834 E. 2024/7134 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, buna bağlı olarak maddi ve manevi tazminat ile velayet ve nafaka hükümlerinin yerindeliği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşit kusurlu oldukları, boşanma sonucu maddi ve manevi tazminata hükmedilebilmesi için tazminat yükümlüsünün kusurlu, tazminat talep eden eşin ise kusursuz veya diğerine göre daha az kusurlu olması gerektiği, mahkemece erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğunun kabulü ve bu hatalı kusur belirlemesine göre kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesinin isabetsiz olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının kusur belirleme, maddi ve manevi tazminat yönlerinden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1248 E., 2023/1538 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/1257 E., 2022/781 K.

Taraflar arasındaki boşama davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının en son kasım ayı sonunda tartışmaları sonucu evi terk ettiğini ve ailesinin yanına taşındığını, davalının sadece 4-5 yıldır düzenli olarak çalıştığını ve asgari ücret aldığını, alkol kullanma alışkanlığının olduğunu, evin ihtiyaçlarını karşılamakta zorluk ve bahane üretirken alkole para harcadığını, 2-3 ayda bir telefonunu değiştirdiğini, en son 2020 Kasım ayında 5000 TL'ye elektrikli bisiklet aldığını, eşine karşı aşağılayıcı konuşmalarının olduğunu, küfürler ettiğini, en ufak tartışmada seni keserim seni doğrarım gibi tehditlerde bulunduğunu belirterek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, çocuklar için ayrı ayrı 500,00'er TL iştirak nafakası ile 10.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle: davacının hakaret ve küfür ettiğini, davacının sosyal medya olan tiktok hesabında aşırı makyaj ile tanımadığı erkeklerle videolar çekerek yayınladığını, videoların altına bir eşin onurunu kıracak yorumlarda bulunulduğunu, kendisinden habersiz tatil planları yaptığını, müşterek hanede asla temizlik yapmadığını, yemek yapmadığını, bulaşıkları bile dağ gibi yığıldıktan sonra yaptığını, davacının çocukları eşi ve ev işleri ile ilgilenmek istemediğini, sürekli tiktok videoları çektiğini, davacının asla telefonunu kontrol etmesine izin vermediğini belirterek, asıl davanın reddini, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin; alkol alışkanlığı, müsriflik, ekonomik ve sözlü şiddet, ev alışverişi yapmama, ailesel yükümlülüklerin ihlali eylemlerinin sübut bulduğu, kadının; güven sarsıcı davranışlar, sözlü şiddet, ailesel yükümlülüklerin ihlali eylemlerinin sübut bulduğu, davalı erkeğin boşanmada ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince

boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, çocuklar lehine aylık 450,00 TL iştirak nafakası ödenmesine, davacı-karşı davalı kadın lehine 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminatın davalı-davacı erkekten alınarak davacı-davalı kadına verilmesine, ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; tazminat miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespiti, asıl davanın kabulü, tazminat, velâyet ve nafaka ile ziynet alacağı yönünden kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; boşanmaya sebep olan olaylarda daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı gerçekleşen, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, en azından eşinin maddî desteğini yitiren davalı-karşı davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatın miktarı az olduğu gerekçesi ile davacı-karşı davalı kadının istinaf başvurusunun kabulüne İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm bölümünün ilgili bentlerinin kaldırılmasına, 40.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminatın davalı-karşı davacı erkekten alınarak davacı-karşı davalı kadına verilmesine, davalı-karşı davacı erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı karşı davacı erkek vekili; kusur belirlemesi, tazminatlar, nafaka ve velâyet düzenlemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflaca 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'ileri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı,iştirak nafakası ile tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, velâyet düzenlemesinin uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci, 324 üncü, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı davacı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Taraflar arasında görülen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı karşılıklı boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda, İlk Derece Mahkemesince erkeğin; alkol alışkanlığı, müsriflik, ekonomik ve sözlü şiddet, ev alışverişi yapmama, ailesel yükümlülüklerin ihlali eylemlerinin sübut bulduğu, kadının; güven sarsıcı davranışlar, sözlü şiddet, ailesel yükümlülüklerin ihlali eylemlerinin sübut bulduğu, davalı erkeğin boşanmada ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile davaların kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş ve ferilere hükmedilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararına karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve Bölge Adliye Mahkemesince; kadının tazminatların miktarına ilişkin istinaf taleplerini kabul ederek İlk Derece Mahkemesinin kararını bu yönlerden kaldırmış ve yeni hüküm kurmuştur. Yapılan incelemede İlk Derece Mahkemesince belirlenen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre tarafların eşit kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Bu itibarla, erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğuna hükmedilmesi doğru bulunmamış ve kararın bozulmasını gerektirmiştir.

3.Yukarıda 3. bentte açıklandığı üzere, tarafların boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşit derecede kusurlu oldukları anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu maddî ve manevî tazminata hükmedilebilmesi için tazminat yükümlüsünün kusurlu, tazminat talep eden eşin ise kusursuz veya diğerine göre daha az kusurlu olması gerekir (4721 sayılı Kanun madde 174). Mahkemece erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğunun kabulü ve bu hatalı kusur belirlemesine göre kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi isabetsiz olmuş ve bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda (2.) ve (3.) bentlerde gösterilen kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminatlar yönlerinden BOZULMASINA,

2.Yukarıda (1) paragrafta belirtildiği üzere temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.