Logo

2. Hukuk Dairesi2023/983 E. 2023/4136 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/735 E., 2022/1221 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/90 E., 2022/338 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet eşyası alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın ... erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine, ziynet alacağı davasındaki harç yönünden düzeltilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; tarafların evlendikten sonra erkeğin babasının evinde ayrı şekilde yaşadıklarını, kadının talebi üzerine başka eve kiracı olarak çıktıklarını, kadının bu tarzdaki taleplerinin yerine gelmemesi halinde hemen ailesinin evine giderek evini ve eşini terk ettiğini, bunu alışkanlık haline getirdiğini, aile büyüklerinin araya girmeleri ile barışmalar olduğunu, kadının doğuma bir aylık süre kala babasının evine gittiğini, erkeğin kendisine ulaşmasına engel oldu, hastanede doğum yaptı ancak erkeğe doğumu haber vermediğini, doğumdan sonra da babasının evinde iki ay kaldığını, aile büyüklerinin araya girmesi ile yine barışıp ortak konuta geldiğini, ancak 15-20 Ocak tarihleri arasında taraflar arasında çıkan tartışmada kadının yüksek sesle bağırıp çağırdığını ve çocuğu alıp yine baba evine gittiğini, daha sonra bütün kişisel eşyalarını da aldığını, kadının sürekli evi terk etmesinin evliliği çekilmez hale getirdiğini belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına ve ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine ve adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; tarafların evlenince erkeğin babasına ait evde oturduklarını ancak bu evin bulunduğu mahallede hırsızlık vakıalarının çok artmış olması nedeni ile kadının taşınmayı istediğini, tüm gün tek başına tekin olmayan bir mahallede ve hamile şekilde kalmak istemediğini, erkeğin "benim bütçem yok, git ailen karşılasın" dediğini, hamile iken defalarca şiddet uygulayıp evden kovduğunu, yolun ortasında bırakıp gittiğini, fiziksel şiddet nedeni ile dizinde kemikler arasında boşluk olduğunu ve hala tedavi gördüğünü, erkeğin kendisini hastaneye götürmediğini, kadının babası hastaneye götürünce de erkeğin babasının arayıp "bir daha oğlumun evine gelme" diyerek hakaret ettiğini, tüm doğum masraflarını kadının ailesinin karşıladığını, erkeğin kendi çocuğuna babalık yapmadığını, kadının son dönemde eve dönmesi üzerine yine çıkışarak "seni bu evde istemiyorum, neden geldin git" dediğini, defalarca evden kovduğunu, sorumluluklarını yerine getirmediğini belirterek asıl davanın reddiune, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinde belirtilen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı karşı davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve velâyetin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakaları ile 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde ise şimdilik 1.000,00 TL'nin kadına ödenmesine, adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-davacı kadının davadan önce müşterek konuttan ayrıldığı ancak ortak çocuğun doğumundan sonra kök ailelerin tarafları barıştırdığı ve kadının müşterek konuta dönerek birlikte yaşamaya devam ettikleri, bundan önceki olayların affedilmiş olacağı, birlikte yaşamaya devam edildiği dönemde ise taraflar arasındaki en son olayda tanık C. Ç.'nin beyanından anlaşıldığı üzere ... erkeğin, kadının kök ailesine "alın kızınızı götürün evinize" diyerek kadını müşterek konuttan kovduğu ve bu nedenle kusurunun bulunduğu, ... tanığı R. Ş.'nin tarafların yeniden birlikte yaşamaya başladıkları döneme ilişkin görgüye dayalı bilgisinin olmaması sebebiyle beyanlarına itibar edilmediğini, tanık C. Ç.'nin beyanında belirttiği davalı-davacı kadının hamileliği döneminde ilgisiz davrandığı hususu tarafların ortak yaşama devam etmelerinden önce olması sebebiyle affedilmiş olacağından kusur belirlemesinde dikkate alınmadığı, davalı-davacı tanıkları M. Ç. ve H. B.'nin görgüye dayalı bilgilerinin olmaması sebebiyle beyanlarına itibar edilmediği, erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl davanın reddine, karşı boşanma davasının kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 250,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 13.000,00 TL maddî ve 13.000,00 TL manevî tazminata, ziynet alacağı davasının ise kısmen kabulü ile 22 ayar 5 adet 25'er gram altın bilezik ederi 35.125,00 TL, 14 ayar 1 adet 15 gram altın kolye ederi 2.685,00 TL olan ziynetlerin ... erkekten alınarak, davalı-davacı kadına aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde 1.000,00 TL'nin ... erkekten alınarak davalı-davacı kadına verilmesine karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

... erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl davanın kabulü gerektiğini, davalı-davacı kadının tam kusurlu olduğunu, kadının taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği, tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, ortak çocuk için hükmedilen nafakayı kabul etmekle birlikte miktarının yüksek olduğunu, kadın için hükmedilen nafakanın ise reddinin gerektiğini, ziynet eşyası yönünden ise kadın ıslah dilekçesi sunmadığından aynen iade kararının yanlış olduğunu, 1.000,00TL 'lik altının iadesine hükmedilmesi gerektiğini, tanık beyanlarından ziynet eşyalarının kadının rızası ile ev ihtiyaçları için kullanıldığının anlaşıldığını, bu nedenle iadesini talep edeleyeceğini belirterek asıl davanın reddi, kusur, kadın lehine hükmedilen nafaka ve tazminatlar, iştirak nafakasının miktarı ve ziynet eşyası alacağının kabul edilen kısmı yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ... erkeğin ispatlanan evden kovma şeklindeki psikolojik şiddet içeren eyleminin sonucu tam kusurlu olduğu, İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle ... erkek vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine, harç kamu düzenine ilişkin olduğu gerekçesi ile ziynet eşyası alacağına dair harcın miktarının düzeltilmesine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

... erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; asıl davanın kabulü gerektiğini, davalı-davacı kadının tam kusurlu olduğunu, kadının taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği, tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, ortak çocuk için hükmedilen nafakayı kabul etmekle birlikte miktarının yüksek olduğunu, kadın için hükmedilen nafakanın ise reddinin gerektiğini belirterek asıl davanın reddi, kusur, kadın lehine hükmedilen nafaka ve tazminatlar, iştirak nafakasının miktarı ve ziynet eşyası alacağının kabul edilen kısmı yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkan vermeyecek derecede geçimsizlik olup olmadığı, var ise geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, asıl davanın reddinin yerinde olup olmadığı, kadın yararına tazminat ve nafaka verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, şartları var ise miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, iştirak nafakasının miktarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci maddesi, 330 uncu maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı- davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Ramazan'a yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.