Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9859 E. 2024/6713 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile hakkaniyet ilkesi gözetilerek hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının düşük olduğu gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası ile maddi-manevi tazminat yönünden ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının nafaka ve tazminat miktarları yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1486 E., 2023/1431 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 30. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/53 E., 2022/467 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2000 yılında evlendiklerini, 2002 doğumlu ... ve ... isimli ikiz çocuklarının olduğunu, davalının sürekli tartışma ve huzursuzluk çıkardığını, müvekkiline küfür ve hakaretler ettiğini, müvekkilinin onaylamadığı kişilerle görüştüğünü, müvekkiline ve ailesine karşı ağır hakaret ve küfürler ettiğini, cinsel yönden soğuk davrandığını, son 10 yıldır yatakları tamamen ayırdığını, ayrı odalarda kaldıklarını, karı koca ilişkilerinin olmadığını, yaklaşık altı ay önce çocukları da bırakarak evi terk ettiğini, müvekkilinin ve ailesinin eve dönmesi için çok çaba sarf etse de dönmeyeceğini belirttiğini, Fransa'da boşanma davası açtığını, müvekkilinin Ankara'da aldığı gayrimenkulleri kendisi adına tescil ettirdiğini, bu gayrimenkulleri başkaları üzerine devretmeye çalıştığını, bu nedenlerle tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin müvekkiline verilmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacının müvekkiline hakaret edip şiddet uyguladığını, tehdit ettiğini, geçimsizliğin sebebinin davacı olduğunu, geceleri horlayıp uykusunda dişlerini gıcırdattığını, bu yüzden müvekkilinin sadece geceleri ayrı odada yattığını, karı koca ilişkisinin kalmadığı iddiasının doğru olmadığını, müvekkilinin artarak devam eden fiziksel ve psikolojik şiddetin üstesinden gelemeyince, 2019 yılı Mart ayında ortak konutu terk etmek zorunda kaldığını, davacının psikolojik sorunları olup tedavi ve psikolojik destek almayı şiddetle reddettiğini, bu nedenlerle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin müvekkiline verilmesine, çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL iştirak, müvekkili için aylık 2.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı-davalı erkeğin davalı- davacı kadına fiziksel şiddet uyguladığı, öldürmekle tehdit ettiği, küfür ve hakaret ettiği, aşırı derecede horlayıp uyurken dişlerini gıcırdatması nedeniyle kadının rahatsız olduğu ve bu nedenle ayrı yattığı, at yarışı oynadığı, geçmişe takıntısı olup eski olayları gündeme getirerek tartışma çıkardığı, erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuklar reşit olduğundan velâyet ve iştirak nafakası talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadın yararına dava tarihinden itibaren aylık 1.500,00 TL tedbir, kararın kesinleşmesinden itibaren aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakası ile 40.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminat verilmesine, davacı-davalının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesi ile; davalının karşı davasını ispatlayamadığını, müvekkilinin kusurunun olmadığını, tanıkların taraflı beyanda bulunduklarını, davalının müvekkiline ve ailesine küfür ve hakaret ettiğini, son 10 yıldır ayrı yattıklarını, evi terk ettiğini, gelirinin müvekkilinden fazla olduğunu, müvekkili işsiz olup 500 Euro devlet yardımı aldığını, tazminat ve nafaka miktarlarının fahiş olduğunu, kabul etmediklerini, bu nedenlerle kararın kaldırılarak karşı davanın reddine, asıl davalarının kabulüne karar verilmesini istemiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesi ile; davacının aylık ortalama 5.000,00 Euro kazancının olduğunu, maddî ve manevî tazminat ile nafaka miktarlarının düşük hükmedildiğini, bu sebeplerle kararın kaldırılarak talepleri gibi karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesi ile; davalının karşı davasını ispatlayamadığını, müvekkilinin kusurunun olmadığını, tanıkların taraflı beyanda bulunduklarını, davalının müvekkiline ve ailesine küfür ve hakaret ettiğini, son 10 yıldır ayrı yattıklarını, evi terk ettiğini, gelirinin müvekkilinden fazla olduğunu, müvekkili işsiz olup 500 Euro devlet yardımı aldığını, tazminat ve nafaka miktarlarının fahiş olduğunu, kabul etmediklerini, bu nedenlerle kararın kaldırılarak karşı davanın reddine, asıl davalarının kabulüne karar verilmesini istemiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesi ile; davacının aylık ortalama 5.000,00 Euro kazancının olduğunu, maddî ve manevî tazminat ile nafaka miktarlarının düşük hükmedildiğini, bu sebeplerle kararın kaldırılarak talepleri gibi karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, boşanma kararı, kusur belirlemesi ile tazminat ve nafaka miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ve 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu’nun 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174, 175 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı-davalı erkek vekilinin tüm, davalı-davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

3.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden kadın yararına ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden kadın yararına BOZULMASINA,

3.Davacı-davalı erkek vekilinin tüm, davalı-davacı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'a yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran ...'e geri verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.