"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1383 E., 2022/2665 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çivril Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüne, ilgili bentlerin kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- davalı erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; ilk zamanlarda herşey güzel giderken zamanla çeşitli nedenlerden huzursuzluğun baş gösterdiğini, kadının öğlene kadar uyuduğunu, bir gün bile kahvaltı hazırlamadığını, evlilik yükümlülüklerini yerine getirmediğini, kadının farklı cinsel tercihinin bulunduğunu ve... isimli kişi ile ilişkisinin olduğunu, erkeğe sürekli yalanlar söylediğini, düğün takılarını lüks ihtiyaçlarını karşılamak için bozdurduğunu, anne babasına da erkeğin kendinden habersiz altınları bozdurduğunu söylediğini, kadının ailesinin bu durum üzerine erkeğe tehditlerde bulunduğunu, bundan kısa bir süre sonra erkeğin telefonunun kaybolduğunu, telefonunun kadın tarafından yazışmaları silmek için izinsiz şekilde alındığını sonradan öğrendiğini, yazışmaları silmek için erkeğin yeğeni ...'den yardım istediğini, erkeğin bu durumu öğrenmesi üzerine kadının ...'ün kendisi ile birlikte olmayı teklif ettiğini söylediğini, erkek kadının telefonuna baktığında kadının ... ile 10 gündür yazıştıklarını, altınları satıp paylaşma ve tarlaları satıp paylaşma planları yaptıklarını, tüm bunların ... tarafından erkeğe anlatıldığını, kadın ile konuşmak istediğinde kadının tüm eşyalarını toplayarak evi terk ettiğini, bunun üzerine erkeğin savcılığa şikayette bulunduğunu, evlilik boyunca kadının saygı göstermediğini, anne ve babasının sürekli tehdit ettiği, sürekli hakaret ettiğini, kandırarak elindeki parasını da alarak her anlamda mağdur ettiğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, yasal faizi ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili karşı dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; karşı tarafın iddialarının asılsız olduğunu, erkeğin evlilik öncesi kendisini Paris'te yaşadığını ve evlenince de Pariste yaşayacaklarını belirtiğini, evlendikten sonra yurt dışına götürmeyeceğini anladığını, bu konuda çıkan tartışmada kadının darp edildiğini, sadece darp ile de kalmayarak evde yemek yemesine izin verilmediğini, çamaşırların elde yıkatıldığını, hizmetçi olduğuna dair tavırlar takınma ve elini sobaya değdirme gibi eziyetler yapıldığını, tehdit edildiğini, altınların kadının tararrufuna bırakılmadığını, takmasına dahi izin verilmediğ, kadının babası kadının altınları takmasını istediğinde erkeğin hakaretlerde bulunduğunu, araya girenler ile kadının altınları takabildiğini, erkeğin değişken ruh haline sahip olduğunu, kadının çıplak fotoğraflarını çekip bunlarla tehditte bulunduğunu, kadının fotoğrafları şifreden dolayı silemediğini, bu nedenle erkeğin yeğeni ...'den yardım istediğini ancak ...'ün de buna karşı ahlaksız teklifte bulunduğunu, kadının bunu kabul etmediğini, erkeğin telefonu kaybetmesi sonrası yeni telefon aldığını, bir gün kadın markete gittiğinde ...'ün erkeğe kadını kargoda gördüğü yalanını söylemesi üzerine erkek tarafından darp edildiğini, darp raporu alındığını, bunun yanında erkeğin şiddetinin artmasına neden olan başka bir olayın ise erkeğin başka erkeklere olan ilgisine dair resimlerin bulunması olduğunu, buna ilişkin sitelerde başka erkek ile yazıştığına şahit olduğunu ve burada "...benim kankam", "keşke kocam olsaydı, sabaha kadar uyumazdık.", "aşkımdan ölüyor olsam ben o çocukla yatmam", "ben de bir eşcinselim ama hiçbir zaman bunu kimse bilmedi" yazdığını, kadının farklı cinsel tercihi olduğu iddiasını öne sürerek kendini örtbas etmeye çalıştığını, 26.07.2017 gecesi son darp olayının yaşadığını, bu tarihten beri ayrı yaşadıklarını, darp raporu aldığını iddia ederek 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, erkeğin kadını yaralama eylemini gerçekleştirdiğini kadının babasının erkeğe yönelik hakaretlerde bulunduğu, erkeğin de kadına hakaretlerde bulunduğu, kadının köyde yaşayacağını bilerek evlenmeyi kabul ettiğinin tanık beyanları ile sabit olduğu, kadının erkeğin yeğeni tanık ... ile sadakat yükümlülüğünü ihlal edecek derecede davranışta bulunduğu, kadının hırsızlık suçlaması ile yargılanıp beraat ettiği, evlilik birliğinin yükümlülüklerinin her iki tarafça yerine getirilmesi gerektiği dikkate alınarak kadının ev işlerini yerine getirmemesi iddiası karşısında tek tarafa kusur yüklenemediği, tarafların sundukları fotoğrafların tarihi belirli olmamakla birlikte erkeğin sunduğu fotoğraflar ve sosyal medya ekran görüntülerinde mesajlaşma tarihinin evlilik tarihinden önce olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları değerlendirilmekle evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan asıl ve karşı boşanma davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, tarafların mali durumları dikkate alınarak kadın yararına aylık 150,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı-davalı erkek vekili, kadının tam kusurlu olduğunu, düzenli gelirinin olduğunu, yoksulluk nafakasına hükmedilmemesi gerektiğini, kararın kaldırılarak davalarının kabulü ile erkeğin tazminat taleplerinin kabulününe karar verilmesi gerektiğini belirterek kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar ve hükmedilen yoksulluk nafakası yönlerinden kararın bozulmasını istemiştir.
2. Davalı-davacı kadın vekili, hükmedilen yoksulluk nafakasının zorunlu ihtiyaçları karşılamaktan uzak olduğu, kadının babasının erkeğe hakareti nedeni ile kadına kusur yüklenmesinin yanlış olduğunu, köyde yaşamayı kabul ederek evlendiği iddiasının doğru olmadığı, erkeğin yurt dışında yaşamayı vaadettiğini, erkeğin ağır kusurlu olduğunu, tazminat taleplerinin reddini hatalı olduğunu belirterek asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen yoksulluk nafakasının miktarı, reddedilen tazminatlar yönlerinden kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemece kadına sadakat yükümlülüğünü ihlal etmek kusuru yüklenmiş ise de kadının eyleminin sadakat yükümlülüğünü ihlal boyutuna ulaşmadığı, güven sarsıcı davranış niteliğinde kaldığını, kadının güven sarsıcı davranışının yanında evlilik birliğinden kaynaklanan görevlerini yerine getirmediği, annesi ile babasının erkeğe hakaret etmelerine, tehdit içeren sözler söylemelerine sessiz kaldığı, erkeğin ise kadına hakaretinin ve fiziksel şiddetinin gerçekleştiğinin anlaşıldığı, bu durumda tarafların eşit kusurlu kabul edilerek her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesi doğru ise de, kusur belirlemesine ilişkin gerekçe hatalı olduğundan kusura ilişkin gerekçenin açıklandığı şekilde düzeltilmesi gerektiği, kadının sürekli ve düzenli gelirinin bulunması nedeni ile kadın lehine yoksulluk nafakasının takdirinin doğru görülmediği, ancak bu yanlışlığın giderilmesi için kararın düzeltilmesi gerektiği, bunlar dışında tarafların sair istinaf taleplerinin esastan reddinin gerektiği belirtilerek tarafların kusur tespitine yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile gerekçenin açıklandığı şekilde düzeltilmesine, erkeğin kadın lehine hükmolunan yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf taleplerinin kabulü ile kadın lehine hükmolunan yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ve bu yönden yeniden esas hakkında hüküm tesisine, taraf vekillerinin sair hususlardaki istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili, kadının kusurunun sadakatsizlikten güvensarsıcı boyuta indirilmesinin hatalı olduğunu, kadının tam kusurlu olduğunu, kusur durumu göz önüne alındığında erkek lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiğini belirterek kusur belirlemesi, reddedilen maddî ve manevî tazminatlar yönlerinden kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede olan geçimsizlikte tarafların kusurlu olup olmadığı, kusur belirlemesi, erkek lehine tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.