Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9869 E. 2024/7727 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında delillerin takdiri, boşanmaya sebep olan olaylar, kusur oranı, maddi ve manevi tazminat, yoksulluk nafakası, tedbir nafakası, yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları ve Bölge Adliye Mahkemesi karar gerekçesi gözetilerek usul ve yasaya uygun bulunan karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1750 E., 2023/1794 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Sivas 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2023/164 E., 2023/417 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince Mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile evlendikten 1 ay sonra davalının kendisine olan tutum ve davranışlarının değiştiği, davalının kendisine güvenmediği, sürekli evde olduğu, dışarı çıkacakları zaman birlikte çıktıkları, davalının site danışmanı ile arasında bir şey olduğunu düşünerek eve geldiğinde evi kontrol ettiği, gittiği yerlerde de aynı güvensizlik davranışlarını sürdürdüğü, davalının kendisine bu şekilde psikolojik şiddet uyguladığı, bu eylemin zaman içinde fiziksel şiddete dönüştüğü, aralarında geçen itişme sonucunda davalının kendisi hakkında şikayette bulunup, darp raporu aldığı, davalının kumar oynadığını borçları olduğunu söylediği, kendisinin çalışmasına davalının izin vermediği, evde oyalanması için davacıya köpek aldığı, köpeğin tüm sorumluluğu ile kendisinin ilgilendiği, davalının, köpeğe de şiddet uyguladığı gerekçeleri ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası, köpeğin masrafları için aylık 1.000,00 TL, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sorumluluklarını yerine getirmeyenin davacı olduğu, davacının, davalıyı fiziksel ve zihinsel yönden küçümseyip, aşağıladığı, hakaret ettiği, psikolojik baskı uyguladığı, fizyolojik şiddet gösterdiği, davacının sadakat yükümlülüğüne aykırı davranarak güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, davalının ailesini beğenmeyerek, küçük gördüğü, oturdukları evle dalga geçip, aşağıladığı, ortak konutu terk ederek gittiği, giderken davalıya ait olan eşyaları da götürdüğü, davacının beraberinde götürdüğü köpeğin davalıya ait olduğu, bu nedenle köpeğin teslimini talep ettikleri, davacının, davalının ailesini istemediği, davalının ailesi ile görüşmesine tahammül edemediği, davacının sinir hastası olduğu, zaman zaman krize girdiği, sakinleştirici ilaç kullandığı, davacının en ufak tartışmada eski nişanlısının fotoğrafını açıp fotoğrafa bakarak insan özlüyor, üzülüyor dediği, davalıyı darp ettiği, "senin çocuğun olmuyor, senin cinsel organın küçük" diyerek rencide edici ithamlarda bulunduğunu belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 10.10.2022 tarih, 2020/685 Esas ve 2022/645 Karar sayılı kararı ile; her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri boşanmanın fer’îleri yönünden istinaf ettiklerini beyanla, İlk Derece Mahkemesinin yanılgılı değerlendirmede bulunduğunu, İlk Derece Mahkemesinin kararının talepleri doğrultusunda kaldırılması talebiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2.Bölge Adiye Mahkemesinin 26.01.2023 tarih ve 2023-216 Esas 2023-211 Karar sayılı kararı ile; İlk Derece Mahkemesince, kısa karar ile gerekçeli kararın çelişkili olması diğer yönler incelenmeden tek başına kaldırma sebebi olacağı, ..." belirtilerek taraf vekillerinin istinaf talebinin diğer yönler incelenmeksizin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının tümüyle kaldırılmasına, belirtilen hususlara riayet edilerek yeniden karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalı-karşı davacı erkeğin aşırı kıskanç olduğu, eşinin sosyal ilişkilerini kısıtladığı, fiziki şiddet uyguladığı, eşi ile arasının bozuk olduğu zamanlarda eşinin ve ortak konutun giderlerini karşılamadığı, davacı-karşı davalı kadının ise, eşine fiziki şiddet uyguladığı, eşinin kök ailesine hakaret ettiği, onur kırıcı, rencide edici sözler söylediği, erkeğin ekonomik gücünü aşan, ekonomik durumunu zorlayan istek ve taleplerde bulunduğu, isteği yerine gelmediğinde tartışma ve kavga çıkardığı, erkeğin kök ailesi ile görüşmesine istemediği, engellemeye çalıştığı, ev işlerini yeterince yapmadığı, ev eşyalarına zarar verdiği ve sık sık evi terk ettiği gerekçeleri ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuklarının olmaması nedeniyle velâyet ve iştirak nafakası konularında karar verilmesine yer olmadığına, boşanma sonucunun gerçekleşmesinde davacı-karşı davalının daha ağır kusurlu olmasının tespiti ile davacı-karşı davalının maddî - manevî tazminat taleplerinin reddine, davalı-karşı davacının daha hafif kusurlu olması dikkate alınarak maddî ve manevî tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile; 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminatın karşı dava tarihi itibariyle davacı-karşı davalıdan tahsiline, bu yöndeki fazlaya ilişkin taleplerin reddine, davacı-karşı davalının SED raporuna göre çalışmadığı, bakmakla yükümlü olduğu birisinin olmaması, kira giderinin bulunmaması ve boşanma olayında daha ağır kusurlu olduğu hususları dikkate alındığında yoksulluk nafakası talebinin reddine ve tensiben ödenmesine karar verilen tedbir nafakasının kısa karar tarihi olan 12.05.2023 tarihinden itibaren kaldırılmasına, tarafların evlilik birliği içerisinde aldıkları köpeğin eşya hukukuna ve mal rejimine tabi bir varlık olması ancak doğrudan mal rejimi kapsamında bir talebin bulunmayıp sadece iadesinin istendiği, kişisel mal olarak kabulünün yapılamayacağı ve dava konusu ise mal rejiminden kaynaklı davaların ayrıca açılabileceği hususları dikkate alınarak köpek yönünden yapılan talebin reddi ile fiili olarak yanında bulundurduğu tarafta kalmasının devamına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1-Davacı- davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; yerel Mahkemece verilen kararda kusur tespitinin hatalı olduğunu, karşı davanın kabulünün hatalı olduğunu, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılmasının hatalı olduğunu, kadının yoksulluk nafakasının ve maddî-manevî tazminat taleplerinin reddinin hatalı olduğunu, yerel Mahkemece verilen kararın kaldırılmasını davalı tarafın davasının reddi, davalının tam kusurlu olduğunun kabulü ile davacı-karşı davalı tarafından açılan boşanma davasının, nafaka ve tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2-Davalı- davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; yerel Mahkemece verilen kararda kusur tespitinin ve asıl davanın kabulünün hatalı olduğunu, hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının düşük olduğunu, katılma yolu ile istinaf taleplerinin kabulü ile davalı-karşı davacı lehine olacak şekilde kararın bozulmasını ve talepleri doğrultusunda yeniden hüküm oluşturulmasını, yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davacı-karşı davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların boşanma davalarının kabulü kararı ve tarafların kusur derecelerinin belirlenmesinde isabetsizlik bulunmadığı, ancak kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle kaldırılması hatalı olduğundan, İlk Derece Mahkemesinin 10.11.2021 tarihli ara kararı ile hükmedilen 800,00 TL tedbir nafakasının tahsilde mükerrerlik olmaması kaydı ile kadın için dava tarihi olan 23.12.2020 tarihinden karar kesinleşinceye kadar devam etmek üzere aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine erkeğin tüm, kadının sair istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1-Davacı- davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde; yerel Mahkemece verilen kararda kusur tespitinin hatalı olduğunu, karşı davanın kabulünün hatalı olduğunu, kadının yoksulluk nafakasının ve maddî-manevî tazminat taleplerinin reddinin hatalı olduğunu, yerel Mahkemece verilen kararın kaldırılmasını davalı tarafın davasının reddi, davalının tam kusurlu olduğunun kabulü ile davacı-karşı davalı tarafından açılan boşanma davasının, nafaka ve tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesi yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

2-Davalı- davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; yerel Mahkemece verilen kararda kusur tespitinin, tedbir nafakasının ve asıl davanın kabulünün hatalı olduğunu, hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının düşük olduğunu, davalı-karşı davacı lehine olacak şekilde kararın bozulmasını ve talepleri doğrultusunda yeniden hüküm oluşturulmasını, yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davacı-karşı davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, asıl ve karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar yargılama giderleri ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190,323,326, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4,6, 166 ıncı maddesi, 169, 174 üncü maddesi,175inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.