"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1920 E., 2023/2694 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/768 E., 2023/229 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı son gönderme kararından sonra yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 nci maddesine dayalı boşanma talebinin reddine, tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma davalarının kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir
Kararın erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- davalı kadın vekili dava ve ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalı ile 15 yıl önce evlendiğini ortak iki çocuğunun olduğunu, çok çile çektiğini, insanlığının bittiğini gençliğinin gittiğini, çektiği çilelerden kurtulmak için davayı açtığını erkeğin hakaret ettiğini, akrabalarının yanında da küçük düşürecek davranışlarda bulunduğunu, şiddet uyguladığını iddia ederek 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminat ile aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, ortak çocuklar lehine 250,00'şer TL tedbir ve iştirak nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap, ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının sorumlulukları yerine getirmediğini,davacının son zamanlarda sözünü dinlemediğni, gitme dediği yerlere gittiğini, en son düğüne gitme dediği halde özel aracı ile gelen kişi ile kızı Buseyi alarak Aydın'a birlikte gittiğini 5 gün sonra da Denizliye gittiğini, bu durumu eşinin abisi Erol'un anlattığını bu olaydan 8 ay önce de evi terkedip gittiğini, 8 ay sonra da bu şahsı arayarak eşimle barıştım bir daha arama dediğini bunu çocuklarının duyduğunu ileri sürerek 4721 sayılı Kanun’un 161 inci ve 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, velâyetin tarafına verilmesini ve 30.000 TL manevî tazminata hükmedilmesini, yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesi’nin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesi’nin 29.12.2017 tarih ve 2016/508 2017/1012 sayılı kararı ile erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince kadının davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin davacı-karşı davalı anneye bırakılmasına, çocuklar ile baba arasında şahsi ilişki tesisine, ortak çocuk ... yararına 200,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, diğer çocuk ... yararına kararın kesinleşmesi ve anneye teslim tarihinden başlamak üzere aylık 200,00 TL iştirak nafakasına, davacı-karşı davalı kadın yararına aylık 150,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 5.000,00 TL maddî ve 5.000,00 TL manevî tazminata, davalı-karşı davacı erkeğin manevî tazminat talebinin ise reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesi’nin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı erkek vekili kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyet düzenlenmesi, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmedilmesi, erkeğin manevî tazminat talebinin reddi, tanık olarak bildirilen ... dinlenmeden hüküm verilerek savunma hakkının kısıtlanması ve erkek tarafından zina nedeniyle açılan karşı dava hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmemesinin hatalı olduğu yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesi’nin 1.2.2019 tarih ve 2018/1104 Esas, 2019/145 Karar sayılı kararı ile erkeğin karşı davası hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmediği, mahkemenin karşı dava harcının sonradan tamamlanmasının mümkün olmadığı yönündeki kararının isabetli olmadığı, karşı dava yönünden erkeğe karşı dava harcının yatırılması için usulüne uygun süre verilmesi, (Harçlar Kanunu m. 30-32), harcın yatırılması halinde erkeğin taleplerinin karşı dava olarak incelenerek hasıl olacak sonucuna göre hüküm tesisi, harcın yatırılmaması halinde ise karşı davanın açılmamış sayılmasına, karar verilmesi gerekirken, bu yön nazara alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin üç numaralı alt bendi gereğince tarafların istinaf başvurusunun kabulü ile, esası incelenmeden İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına, açıklandığı şekilde davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma nedenine göre, erkek vekilinin istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesi’nin İkinci Kararı
İlk Derece Mahkemesi’nin 09.02.2022 tarih ve 2019/149 Esas, 2022/128 Karar sayısı belirtilen kararı ile; asıl davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuk ...'nin velâyetinin davacı/davalı anneye bırakılmasına, ... ile baba arasında şahsi ilişki tesisine, ortak çocuk ... yararına aylık 200,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı/davalı kadın yararına aylık 150,00 TL tedbir ve 300,00 TL yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin usulüne uygun harcı yatırılarak açılan karşı davası bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, davalı/davacı erkeğin birleşen davası ile manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
D. Bölge Adliye Mahkemesi’nin İkinci Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde erkek vekili tarafından kadının kabul edilen boşanma davası ve fer'ilerine, kusur belirlemesine, erkeğin karşı davası hakkında verilen karara, erkeğin reddedilen birleşen davası ve manevî tazminat talebine yönelik istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2. Bölge Adliye Mahkemesi’nin 30.09.2022 tarih ve 2022/1348 Esas, 2022/1979 Karar sayılı kararı ile mahkemece, ... vekiline karşı dava harcı olarak 44,40 TL peşin harç ve 44,40 TL başvurma harcını, mahkeme veznesine yatırması için 2 haftalık kesin süre verildiği, davalı/davacı 2 haftalık süre içerisinde yargılama harçlarını yatırmadığı, mahkemece dava dosyasının işlemden kaldırılmasına karar verilmediği, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi için geçmesi gereken 3 aylık süre dolmadan davalı/davacı tarafça yenileme dilekçesiyle birlikte yargılama harçlarının yatırıldığının anlaşıldığı, erkeğin usulünce açılmış bir karşı davasının olduğunun kabulü ile yargılama yapılıp karara bağlanması gerekirken usulüne uygun harcı yatırılarak açılmış bir karşı dava olmadığı şeklindeki gerekçe ile bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olmasının hatalı olduğu,ayrıca somut olayda erkek, karşı dava dilekçesinin ilk bölümünde evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep etmiş ise de, aynı dilekçenin talep bölümünde zina nedeniyle boşanma kararı verilmesini istemiş olup, erkeğin hangi hukuki nedene dayalı olarak boşanmak istediğinin belli olmadığı,Hakim tarafından erkekten bu hususta açıklama yapması istenip buna göre değerlendirme yapılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu, öte yandan; yargılama harcının yatırılmaması halinde dava dosyasının işlemden kaldırılıp 3 aylık süre içerisinde ( HMK md 150/4) yenileme dilekçesi ile birlikte harç yatırılmadığı takdirde HMK'nın 150/5. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine hükmolunması gerekirken, yazılı şekilde usulünce açılmış bir dava bulunmadığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin de doğru olmadığı gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin üç numaralı alt bendi gereğince tarafların istinaf başvurusunun kabulü ile, esası incelenmeden İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına, açıklandığı şekilde davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma nedenine göre sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
E. İlk Derece Mahkemesi’nin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tanık beyanları ile davalı ...'nin süregelen fiziksel şiddeti nedeniyle tarafların birkaç sefer ayrılıp bir araya geldikleri ve tanık ... beyanları ile en son gördüğü fiziksel şiddet ile kardeşi olan davacıyı almaya gittiği ve tarafların bu olay sonrası biraraya gelmediklerine ilişkin beyanları ile davalının tam kusuru ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının kabulü gerektiği, ortak yaşamın sürdürmelerinin kendilerinden beklenmeyecek derecede sarsıldığı belirtilerek kadının davasının kabulü ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ...'nin velâyetinin anneye bırakılmasına, ... ile baba arasında şahsi ilişki tesisine, ... için aylık 200,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, ortak çocuk ... reşit olduğundan velâyet hususunda karar verilmesine yer olmadığına, ... için tedbir nafakası takdirine yer olmadığına, kadın yararına aylık 150,00 TL tedbir ve aylık 300,00 TL yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata erkeğin karşı ve birleşen davalarının reddine hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B.İstinaf Sebepleri
Davalı- davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının kabul edilen boşanma davası ve fer'ilerine, kusur belirlemesine, erkeğin reddedilen karşı ve birleşen davası ve manevî tazminat talebine yönelik olarak kararın tamamı yönünden istinaf talebinde bulunmuştur.
C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanan delillerden ve özellikle erkeğin tanıklarından birkaçının beyanlarından; kadının da sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, ne var ki kadının zina eyleminin kanıtlanamadığı, tanıkların ifadelerinde geçen bir kısım olaya ise dilekçelerin teatisi aşamasında vakıa olarak dayanılmadığının anlaşıldığı, eşine fiziksel şiddet uygulayan erkek ve sadakat yükümlülüğünü ihlal eden kadının eşit kusurlu olduğu, o halde; erkeğin birleşen boşanma davası yönünden de 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası koşullarının oluştuğu, erkeğin birleşen boşanma davası yönünden kabul kararı verilmesi gerektiği, kadının zina yaptığının ispatlanamaması nedeniyle erkeğin zinaya dayalı boşanma davasının mahkemece reddinin isabetli olduğu, taraflar eşit kusurlu olduğundan tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek erkek vekilinin; kusur tespitine yönelik istinaf talebinin kabulü ile kararının kusura ilişkin gerekçesinin "boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları" şeklinde düzeltilmesine, erkek vekilinin; erkeğin reddedilen birleşen boşanma davasına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile kararın erkeğin reddedilen birleşen boşanma davası yönünden kaldırılmasına, bu yönden yeniden esas hakkında hüküm tesisi ile erkeğin zina sebebine dayalı birleşen boşanma davasının reddine, erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebine dayalı birleşen boşanma davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, erkek vekilinin; kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminata yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile kararın kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat yönünden kaldırılmasına bu yönden yeniden esas hakkında hüküm tesisi ile kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, erkeğin sair hususlara yönelik istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kadının kabul edilen boşanma davası ve fer'ileri, kusur belirlemesi, erkeğin reddedilen zina nedenli birleşen davası ve manevî tazminat talebi olmak üzere tamamı yönünden temyiz talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulüne ve erkeğin zinaya dayalı boşanma talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olup olmadığı, nafakalar ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 161 inci, 166 ncı maddesi, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci, 182 nci ve 330 uncu maddesi; 6100 sayılı Kanun’un 166 ncı, 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. 6098 sayılı Kanun 50 ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Dava kadın tarafından açılan 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davası, karşı ve birleşen dava ise erkek tarafından açılan zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davası olup yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesince kadının davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine, erkeğin karşı ve birleşen davalarının ise reddine karar verilmiş, hükmün erkek vekili tarafından istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin zinaya dayalı boşanma davasının reddine; erkeğin 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca açılan boşanma davasının ise kabulü ile tarafların boşanmalarına, taraflar eşit kusurlu olduğundan tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, sair istinaf istemlerinin ise esastan reddine karar verilmiş, hüküm erkek vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2.Dosyanın yapılan incelemesinde; erkeğin kadının zina yaptığına yönelik delil olarak dayandığı ses kaydını içeren usb belleği dosyaya sunduğunu, mahkemece delil listesinde sunulan usb bellek içindeki ses kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmemesinin eksik delil incelemesi sonucunu doğuracağını, kadının iddia edilen zinasının varlığını ispata yönelik dosyaya süresinde sunulan usb bellek içindeki ses kaydına dayalı delilin çözümlenmemesinin, bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılmamasının açık ve bariz şekilde hukuka aykırılık sonucunu doğuracağını belirtmiştir. Hal böyle iken erkeğin, tüm dilekçelerinde belirttiği ve dosyaya sunduğu ses kaydını içeren usb bellekle ilgili bilirkişi raporu aldırılarak sonucu uyarınca davanın esası hakkında hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre yeniden hüküm kurulması gerekli hale gelen boşanma davaları ve ferilerine yönelik sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine.
06.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.