Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9884 E. 2024/7071 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında boşanma davasının reddine ilişkin kararın temyizi üzerine, boşanma koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davacı erkeğin kusurlu olduğu ve davalı kadına atfedilebilecek bir kusur bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1352 E., 2023/1315 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 6. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/512 E., 2022/155 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine verilmiştir.

2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı kadın vekili tarafından adli yardım talepli olarak temyiz edildiği, bu sebeple de temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin yatırılmadığı belirlenmiştir.

Adli yardım, temyiz yoluna başvuru sırasında talep edilmekle; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, adli yardım talebini inceleme görevi Yargıtaya aittir.

Adli yardım, 6100 sayılı Kanun’un 334 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan maddelere göre gerçek kişiler ile kamuya yararlı dernek ve vakıfların yararlanabileceği adli yardımın şartları, ödeme gücünden yoksun olma ve talebin açıkça dayanaktan yoksun olmamasıdır. Adli yardım talebinde bulunan gerçek kişi veya tüzel kişinin yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri de mahkemeye ibraz etmesi gerekir. Adli yardım talebinde bulunanın ödeme gücünden yoksun olup olmadığı, bu belgeler incelenerek belirlenecektir.

Bu açıklamalar ışığında adli yardım talebinde bulunan tarafın, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken temyiz yoluna başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşıldığından, adli yardım talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekilince temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların üç yıldır ayrı yaşadıklarını, davalının manevî olarak müvekkilinin yanında olmadığını, yardımda bulunmadığını, müvekkilinin anne ve babası var diye yaşadıkları köyden zorla Ankara'ya geldiklerini, anne ve babasının köyde bir başlarına kaldığını, taraflar Ankara'ya geldikten sonra davalının müvekkilini takmadığını, küçümsemeye başladığını, sürekli para istediğini, müvekkilden habersiz kredi çektiğini, krediyi müvekkilinin ödemek zorunda kaldığını, çocuklarının babamızın borcunu ödedik diyerek müvekkilini kapının önüne koyduklarını, davalının kız kardeşlerinin beynini yıkadığını, müvekkilini dışladıklarını, köylerindeki 23 adet ineğin, 23.000 TL'ye satılıp kira ödeneceği söylenerek müvekkilinden alındığını, davalının yükümlülüklerini yerine getirmediğini, maddî ve manevî olarak müvekkiline yardımda bulunmadığını, çocuklara müvekkilini kötülediğini, müvekkili ile anne ve babasının, evlenen üç çocuğun düğününe çağrılmadığını, müvekkili kaza geçirdiğinde, gözünden ameliyat olduğunda hastaneye ziyarete gelmediklerini belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, erkek lehine 50.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarını kabul etmediklerini, davacının sürekli borçlandığını, köydeyken müvekkiline fiziksel ve duygusal şiddet uyguladığını, balta sapıyla müvekkilinin kafasına ve göğsüne vurduğunu, Ankara'ya taşındıkları eve çöpten topladığı eşyaları koyduklarını, hakaret ve fiziksel şiddet uyguladığını, ev kirasını iki ay ödediğini, çocuklarına babalık yapmadığını, onları da dövdüğünü, evden kovduğunu, "İnşallah sağ salim dönmez, geberir de kurtulurum" dediğini, müvekkilini cahil olarak gördüğünü, köyden 14 hayvan getirilip satıldığını, davacının borçlarının ödendiğini, oğluna kız istemek yerine alem yapmaya gittiğini, düğüne engel olmasın diye davacının düğüne çağrılmadığını, müvekkili ve çocukları küçümseyip herkesin içinde hakaret ettiğini, fiziksel ve duygusal şiddet uyguladığını, çocukların kendisinden olmadığını söylediğini, müvekkilinin 7 adet tam altın, 4 adet yarım altın, 7 adet çeyrek altın ve 4 adet bileziğini zorla alarak harcadığını, gece hayatının olduğunu, hayat kadınlarıyla birlikte olduğunu, emekli olup emekli ikramiyesiyle gitmek için müvekkiliyle tartıştığını, fiziksel şiddet uygulayıp evden ayrıldığını, ekonomik şiddet uyguladığını, erkeğin ağır kusurlu olduğunu belirterek tarafların boşanmalarına, kadın lehine 50.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tarafların uzun süredir ayrı yaşadıkları, davacı tarafından ibraz edilen delillere göre davacının iddialarının sabit olmadığı, davalıya atfedilebilecek kusur bulunmadığı, davacının eşine şiddet uygulayarak müşterek evden ayrıldığı, tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı kadın vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçelerinde maddî ve manevî tazminat talepleri olmasına rağmen mahkemece olumlu veya olumsuz bir karar verilmediğini ileri sürerek; tazminatlar yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının adli yardım talebini içeren dilekçesi ve dosya kapsamındaki belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde, davalının adli yardım talebinin, istinaf harç ve giderlerine münhasır olarak kabulüne, İlk Derece Mahkemesince davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin kanuna uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, dinlenen tanık beyanlarına göre davalının kusurunun bulunmadığı, davacı tarafından dosyaya başka belge ve delil sunulmadığı anlaşıldığından Mahkemenin davacının boşanma davasının reddi kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı vekili tarafından maddî ve manevî tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesi istenilmiş ise de; davacının boşanma davası reddedildiğinden, boşanmanın fer'î niteliğindeki maddî ve manevî tazminat talepleri ile ilgili davalı lehine hüküm kurulmamasında usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; boşanma davasının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Hüsne'ye yükletilmesine,

Aşağıdaki temyiz giderinin ...'a yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.