"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1182 E., 2023/2413 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 8. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/36 E., 2022/64 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı erkek dava dilekçesinde özetle; kadının 2016 yılında evi terk ettiğini, erkeğin Antalya 5. Aile Mahkemesinin 2016/699 D.iş dosyası ile eve dön ihtarı gönderdiğini ve Antalya 3. Aile Mahkemesinin 2017/56 Esas sayılı dosyası ile terk nedenine dayalı boşanma davası açtığını, davayı ıslah ederek şiddetli geçimsizlik nedeni ile boşanma davasına çevirdiğini, davanın reddedildiğini, yeniden 9. Aile Mahkemesinin 2019/486 D.İş dosyası ile eve dön çağrısı yaptığını, davalının eve dönmediğini belirterek terk nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı- karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin eve dön çağrısının kadına tebliğ edilmediğini, tarafların derdest bir boşanma davası olduğu için kadının eve dönmemekte haklı olduğunu, dönecek müşterek konutunun olmadığını, kadının evi terk etmediğini, erkeğin kovduğunu, hakaret ettiğini, şiddet uyguladığını, sorumsuz olduğunu, başka kadınla ilişkisinin olduğunu, erkeğin TV programında bunu söylediğini, birlikte olduğu kadının kocasını öldürmekle yargılandığını belirterek zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faiziyle birlikte 200.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davalı- karşı davacı kadın vekili, 23.06.2021 tarihli ön inceleme duruşmasında; tarafların öncelikle zina aksi takdirde evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak boşanmalarına karar verilmesini talep ettiklerini, davayı terditli olarak açtıklarını beyan etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin, kadını evden kovduğu, "Sen işe yaramazsın, cahilsin" diyerek hakaret ettiği, başka kadınla ilişkisinin olduğunun tanık anlatımları ile tüm dosya kapsamından anlaşıldığı, erkeğin sabit görülen bu eylemleri ile evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına tam kusurlu olarak neden olduğu, her ne kadar erkeğin başka bir kadınla ilişkisinin bulunduğu anlaşılmış ise de, eylemin zina niteliği ispatlanmadığı, erkeğin kadına "eve dön" ihtarının Antalya 9. Aile Mahkemesinin 2019/486 Esas sayılı dosyasında kadına tebliğ edildiği ve tanık beyanlarına göre kadının eve dönmediği anlaşılmış ise de, kadın tanıklarının anlatımlarından kadının evden ayrılma sebebinin evden kovulması olduğu, erkeğin kadını evden kovma eylemi yanında kadına hakaret etmesi, başka kadınla ilişkisinin bulunması hususları birlikte değerlendirildiğinde terk nedenine dayalı boşanma davasının koşulu olan evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla terk veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmeme şartının oluşmadığı gerekçesiyle erkeğin terk nedenine, kadının ise zina nedenine dayalı boşanma davalarının reddine, kadının evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı karşı boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve boşanmakla yoksulluğa düşeceğinden aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, yasal koşulları oluştuğundan kadın lehine yasal faiziyle faiziyle birlikte 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının reddi, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının zinaya dayalı davasının reddi, nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Mahkemece, "her ne kadar davacı erkeğin başka bir kadınla ilişkisinin bulunduğu anlaşılmış ise de, eylemin zina niteliği ispatlanmadığı" gerekçesiyle kadının zina nedenine dayalı boşanma davasının reddine karar verilmiş ise de; toplanan delillerden ve özellikle dosya içerisindeki televizyon programı CD kaydından erkeğin başka bir kadınla birlikte yaşadığı, erkeğin eyleminin sadakatsizlik boyutunu aşarak zinaya muhakkak nazarıyla bakılmasını gerektiren bir durumu oluşturduğu, buna göre erkeğin zina eylemini gerçekleştirdiği anlaşılmakla kadın tarafından zina nedenine dayanılarak açılan karşı boşanma davasının zinanın ispatlanmadığı gerekçesiyle reddinin doğru bulunmadığı, karşı boşanma davası öncelikle zina aksi takdirde evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle terditli olarak açıldığından kadının zina sebebine dayanılarak açılan boşanma davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken kadının zina nedenine dayalı boşanma davasının reddine, kadının evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı karşı boşanma davasının kabulüne hükmedilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle kadının bu yöne ilişkin istinaf itirazının kabulü ile kararın 1 inci ve 2 nci bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle erkeğin terk nedenine dayalı davasının reddine, kadının zina nedenine dayalı davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi uyarınca boşanmalarına, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesiyle kadın vekilinin bu yöndeki istinaf talebinin kabulü ile ilgili hükümlerin kaldırılarak kadın lehine yasal faiziyle birlikte 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının az olduğu gerekçesiyle kadın vekilinin bu yöndeki istinaf talebinin kabulü ile ilgili hükmün kaldırılarak kadın lehine aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına, erkek vekilinin tüm, kadın vekilinin sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin davasının reddi, kadının zinaya dayalı davasının kabulü, nafakalar ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı- karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, terke dayalı davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, zinanın ispatlanıp ispatlanmadığı, nafakalar ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 161 inci, 164 üncü, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.