Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9928 E. 2024/7404 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında kusur oranının belirlenmesi, nafaka miktarı ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillerine, uygulanması gereken hukuk kurallarına, usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1873 E., 2023/1831 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 7. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/988 E., 2023/475 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı kaldırma kararından sonra yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'ilerine karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde; tarafların ikinci evlilikleri olduğunu, her iki tarafın da ilk evlilikten olan çocuklarının taraflarla bir arada yaşadıklarını, erkeğin sorumsuz ve ilgisiz davrandığını, yükümlülüklerini yerine getirmediğini, çoğunlukla aynı yatakta yatmadıklarını, erkek ve ailesinin doğum esnasında kadının yanında olmadığını, erkeğin kadın ile konuşmadığını, sohbet etmediğini, sürekli telefon ile ilgilendiğini, ailesinin yanında kadını küçük düşürdüğünü, hakaretler ettiğini, kadının ilk evliliğinden olan kızına ilgisiz davranıp ihtiyaçlarını karşılamadığını, kızına hakaret ettiğini, ayrımcılık yaptığını, erkeğin ilk evliliğinden olan oğlunun da kadının kızına psikolojik baskı uyguladığını, erkeğin bu duruma engel olmadığını, kadına harçlık vermediğini, erkeğin ailesinin evliliğe müdahale ettiğini, erkeğin babasının kadının kızına kötü davrandığını, erkeğin kadının ailesinin eve gelmesini istemediğini belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 750,00TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 750,00TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00TL maddî, 100.000.00TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, kadının abartılı isteklerde bulunduğunu, istekleri yerine getirilmeyince kavga çıkardığını, toplum içinde erkeğe hakaretler ettiğini, erkeğin önceki evliliğinden olan oğluna sürekli kötü davranıp hakaretler ettiğini, oğluna psikolojik ve fiziksel şiddet uygulayarak evden ayrılması için elinden geleni yaptığını, yemek yapmadığını, erkeğin ailesinin gelmesini istemediğini, her ayın 10 gününü kendi ailesinin yanında geçirdiğini, belirterek karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin 18.05.2022 tarihli, 2021/79 Esas, 2022/361 Karar sayılı kararı ile erkeğin evlilik yükümlülüğünü yerine getirmediği, kadına hakaret ettiği; kadının ise erkeğe hakaret ettiği, erkeğin ağır kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle erkeğin karşı davasının reddine, kadının asıl davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 500,00TL tedbir ve 300,00TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 25.000,00TL maddî, 35.000,00TL manevî tazminata karar verilmiştir. 09.09.2022 tarihli tavzih kararı ile boşanmaya ilişkin kurulan hükümde tarafların isim ve kimlik numaralarının sehven yanlış yazıldığı gerekçesi ile düzeltme yapılmıştır. Karar, davalı-davacı erkek vekili tarafından asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, kusur belirlemesi, hükmedilen nafaka ve tazminatlar, reddedilen tazminatlar yönünden istinaf edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesinin 27.10.2022 tarihli, 2022/2003 Esas, 2022/2030 Karar sayılı kararı ile erkeğin karşı dava açarken başvuru harcı ve peşin harcı yatırmadığı, ayrıca her ne kadar tavzih yapılarak tarafların kimlik bilgileri düzeltilmiş ise de, gerekçenin kısa hükümle yine çelişkili olduğu, tavzihle de çelişkinin giderilmediği, gerekçe kısmında dava anlaşmalı boşanma davasında çekişmeli boşanmaya dönüşmemesine bu şekilde bir dönüşten bahsedildiği, kadının hafif kusurlu kabul edilmesine rağmen erkeğin davasının reddine karar verildiği, tarafların kusurlarının tanık beyanları ve dosya kapsamı ile uyumlu olmadığı gerekçesiyle erkeğin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına, kaldırma gerekçesi dikkate alınarak diğer istinaf başvuru taleplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin birlik görevini yerine getirmediği, doğumda kadının yanında olmadığı ve kadına hakaret ettiği; kadının ise erkeğe hakaret ettiği, hakaret ettiği, doğumda eşinin yanında olmadığı, kadının da hakaret ettiği, üvey çocuğa hakaret ettiği ve aşağıladığı, psikolojik baskı uyguladığı, tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile 4721sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve 750,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen nafakaların miktarı, reddedilen tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen nafakalar ile reddedilen tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kusur tespitinde hata yapıldığı, tespit edilen ve kesinleşen kusurlara göre, kadının eşine sürekli "pislik, şerefsiz, köpek" diyerek hakaret ettiği, üvey oğluna kötü davrandığı, üvey oğluna "köpek pislik" diyerek hakaret ettiği, erkeğin ailesinin eve gelmesini istemediği, geldiğinden ilgilenmediği, temizlik yapmadığı, sık sık ailesinin yanına gittiği, eşine ve çocuğuna ilgisiz davrandığı, üvey oğlunu evde istemediği; erkeğin ise eşine başkalarının yanında "çüş" diyerek hakaret ettiği, eşine ve üvey kızına "ben sizi doyuramıyorum" dediği, evinin ihtiyaçlarını karşılamadığı, üvey kızının masraflarını karşılamadığı, günlük ihtiyaçlar için eşine para bırakmadığı, eşi ve çocuğu ile ilgilenmediği, ortak çocuğun doğumunda eşi ile ilgilenmediği, bu duruma göre her iki tarafın da yine de eşit kusurlu oldukları, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının az olduğu gerekçesiyle kadının kusur belirlemesi ile yoksulluk nafakasının miktarına, erkeğin kusur belirlemesine yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile kararın hüküm kısmının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, yerlerine yeniden hüküm kurulmasına, kararın gerekçesinin açıklandığı şekilde düzelitilmesine, kadın yararına aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasına, tarafların sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin tam kusurlu olduğunu, eşit kusur takdiri ile erkeğin davasının kabulünün hatalı olduğunu, lehe tazminata hükmedilmesi gerektiğini belirterek karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının tam kusurlu olduğunu, erkeğin kusurunun bulunmadığını, kadının davasını ispatlayamadığını belirterek asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen nafakalar ile reddedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, asıl ve karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Refika'ya yükletilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Ahmet yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.