Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9929 E. 2024/6379 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında kusur belirlemesinin ve erkek lehine hükmedilen maddi-manevi tazminatın yerinde olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları ve hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek, istinaf başvurusunun reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2003 E., 2023/1987 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Niğde 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/351 E., 2023/163 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davacı-davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, eşinin anne ve babası ile birlikte oturduğunu, ayrı konut açmadığını, erkeğin şoför olması nedeni ile eve çok az bir uğradığını, eşi ile hiç ilgilenmediğini, soğuk davrandığını, her yönü ile kocalık görevini yerine getirmediğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ile karşı dava dilekçesinde; kadının iddialarının asılsız olduğunu, kabul etmediklerini, kadının evlili birliği sorumluluklarının hiç birini yerine getirmediğini, kahvaltı hazırlamasığını, ev işi yapmadığını, aşırı derecede telefon bağımlısı olduğunu, sürekli telefonda oyun oynadığını, hiçbir şey ile ilgilenmediğini, eşine ilgi göstermediğini, kadının babasının müvekkiline hakaret ettiğini, sebepsiz evi terk ettiğini, eve dönmesi için yapılan bütün girişimlere olumsuz cevap verdiğini, "Ben artık sevmiyorum,..oraya gelirsem intihar ederim" şeklinde söylediğini beyanla öncelikle zina sebebi ile kabul edilmez ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, kadının davasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin bağımsız konut temin etmediği, kadının eşine kahvaltı hazırlamadığı ve ev temizliğine yardım etmediği, bu suretle evlilik birliğinin tarafına yüklediği birlik yükümlülüklerini ihlal ettiği, olağan dışı ve dikkat çekecek kadar telefonu ile zaman geçirdiği, oyun oynadığı, kadının babası kök aileler yanında eşine "Erkek değilsin" şeklinde söylediği, kadının ise babasının bu sözlerine engel olmadığı, kadının sebepsiz şekilde ortak konutu terk ettiği ve barışma tekliflerini reddederek ayrı yaşamayı devam ettirmek suretiyle beraber yaşama yükümlülüğünü ihlal ettiği, kadının kök ailelerin tarafları barıştırma çabalarına karşı "Gelmem, gitmem, istemiyorum, gelmeyeceğim, eğer gidersem intihar ederim" şeklinde söyleyerek fiili ayrılığa sebebiyet olduğu ve ayrılık sürecini devam ettirdiği, eşini istemediğini söylediği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin az, kadının ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, erkek lehine 5.000,00 TL maddî ve 5.000,00 TL manevî tazminata, kadının lehine 300,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksullluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-davalı kadın vekili, eksik inceleme ile karar verildiğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, erkek lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, kusura ilişkin yapılan değerlendirmede, gerçekleşen kusur durumuna göre evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinde,

mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, en azından eşinin maddî desteğini yitiren ve boşanmaya sebep olan olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan erkek lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinde, tarafların kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve beklenen menfaatlerin kapsamı, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde takdir edilen tazminatların miktarında herhangi bir isabetsizlik görülmediği, kadının dava dilekçesinde erkeğin, her yönü ile kocalık görevini yerine getirmediği şeklinde genel bir beyanda bulunduğu, cinsel yönden yetersiz olduğu yönünde bir beyanda bulunmadığı gibi dava dilekçesinde de doktor raporu deliline dayanmadığı anlaşıldığından, cinsel yeterlilik raporu alınmadan karar verildiği yönündeki istinaf itirazının yerinde olmadığı, kadının evlilikte ağır kusurlu olması nedeniyle maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulnumadığı, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davacı-davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı kadın vekili, eksik inceleme ile karar verildiğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, erkek lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, erkek lehine maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.