Logo

2. Hukuk Dairesi2023/992 E. 2023/3951 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1374 E., 2022/2666 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/468 E., 2020/730 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddi ile kadının davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin kira ödediğini söyleyip ödemediğini, borçları nedeni ile müşterek konuta hacze gelindiğini, 2015 yılı içersinde erkeğin facebook hesabında tanımadığı bir kadın tarafından gönderilmiş yalancısın sen, bana para göndercem dedin, karını tatile gönderiyorsun şeklinde mesajları gördüğünü, Mahmut Ş. isimli şahsın eşi olan Hatice Ş. 'nin erkek eş ile ilişkisi olduğunu ve yatakta çıplak ve sarılmış vaziyette çekildikleri bir fotoğrafı gönderdiğini, söz konusu olayın erkeğin çalıştığı otelde gerçekleştiğini bu nedenle işten kovulduğunu ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın için 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- davacı erkek vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde özetle; asgari ücretle çalışmasına rağmen kadının lüks isteklerinin hiç bitmediğini, her yere taksi kullanarak gittiğini, sürekli tatile çıktığını, bu giderleri karşılayamadığı için borçlandığını, kadının ailesinin sürekli taraflarla iç içe vakit geçirdiklerini, tatillere bile birlikte gittiklerini, annesine senden anne olmaz, sende kadın mısın şeklinde sözler söylediğini, izni olmadan arkadaşları ile tatile gittiğini başka erkeklerle beraber tatil yaptığını geceleri içkili sofralarda eğlendiğini bunların videolarını gönderdiğini belirterek, asıl davanın reddi ile birleşen davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, yararına 60.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin evlilik birliğinin kendisine yüklemiş olduğu sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, canlı sohbet hatlarını arayarak güven sarsıcı davranışlar sergilediği, bu haliyle boşanmaya neden olaylarda davalı-birleşen dosya davacısı erkeğin tam kusurlu olduğu, tarafların ekonomik sosyal durumu, kusur durumu ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşüp düşmeyeceği değerlendirilerek nafaka ve maddî ve manevî tazminat ödenmesine hükmedildiği gerekçesi ile kadının davasının kabulüne tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakasına, 17.000,00 TL maddî ve 17.000,00 TL manevî tazminata, düzenli ve sürekli geliri bulunan ve boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği anlaşılan kadının yoksulluk nafakası talebinin ve erkeğin davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı- davalı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, tazminatların miktarı ve reddedilen yoksulluk nafakası talebi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı- karşı davacı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, her iki dava yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ( 6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince tarafların istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.... kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle hükmedilen maddî tazminatın çok düşük miktarda olduğunu, menfaat dengesinin gözetilmesi gerektiğini, kadının erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle sıfırdan yeni hayat kurmaya çalıştığını, erkeğin kusurları nedeniyle kadının manevî olarak gördüğü zararın karşısında tazminat bedelinin çok yetersiz olduğunu, kadının asgari ücretle çalıştığını, yoksulluk nafakası almasına engel olmadığını, boşanma ile yoksulluğa düştüğünü belirterek maddî ve manevî tazminatın miktarı ve yoksulluk nafakasının reddi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı-davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle, birleşen davadaki iddiaların kabulü için tanık beyanlarının somut ve görgüye dayalı olduğunu, kadının eş ve annesine hakaretler ettiğinin ve aşağılayarak psikolojik şiddet uyguladığının, evlilik birliği boyunca saygı duymadığının, hakaret ettiğinin, psikolojik şiddet uyguladığının, eşlerin eşitlik haklarına riayet etmediğinin, borçların ödenmesi için erkeğin annesi tarafından çekilen kredinin kadın tarafından abisine verildiğinin, bu sebeple erkeğin, 6 ay boyunca taahhüdü ihlal sebebiyle cezaevinde yattığının, sadakatsiz tutum sergilediğinin, cinsel birliktelikten kaçındığının tanıkların görgüye dayalı ifadeleri ile sabit olduğunu, kadının davasının ispat edilemediğini, tanıklarının görgüye dayalı hiçbir ifadesi olmadığını, evlilik birliğinin temelden sarsılmasında erkeğe atfedilebilecek bir kusurun olmadığnıı, bir kısım iddiaların iftiradan ibaret olduğunu, kadının sunduğu resimlerin gerçek olduğunun ispat edilemediğini, mahkemece teşhis ya da bilirkişi incelemesi de yapılmadığını, resimler nedeniyle kendisine şantaj yapıldığını, kadının da içinde olduğu şekilde tuzak kurulduğunu, kadının başka erkeklerle tatil yaptığının sonradan öğrenildiğini ve dosyaya görüntülerin sunulduğunu, tazminatın usul ve yasaya aykırı olduğunu ve miktarının fahiş olduğunu, tedbir nafakasının usul ve yasaya aykırı olduğu gibi miktarının da fazla olduğunu belirterek her iki dava yönünden de kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü ile kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve miktarları ile kadın yararına yoksulluk nafakası verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, erkeğin reddedilen davasının ve fer'î taleplerinin kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50, 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-davacı erkeğin tüm, ... kadının aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, ... kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminatlar azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminatın miktarı yönlerinden ... kadın yararına ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminatın miktarı yönlerinden ... kadın yararına BOZULMASINA,

3. Davalı-davacı erkek vekilinin tüm, ... kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz eden ...'e iadesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'a yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.09.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.