Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9930 E. 2024/6739 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur oranlarının belirlenmesi, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararında belirlenen kusur oranlarının hatalı olduğu, kadının yoksulluk nafakasına ve tazminata hak kazandığı gözetilerek, kadın lehine yoksulluk nafakası ve tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2227 E., 2023/2255 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Develi 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2021/247 E., 2023/71 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulü ile boşanma ve fer'ilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm tesisine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın dava dilekçesinde; erkeğin sözlü, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, tehdit ettiğini, bağımsız konut açmadığını, ailesi ile ilgilenmediğini, yalnız bıraktığını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin kendisine bırakılmasına, kendisi lehine 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ile karşı dava dilekçesinde; iddialarının asılsız olduğunu, kabul etmediklerini, kadının, sadakat yükümlülüğüne aykırı bir şekilde başka bir erkekle telefon konuşmaları ve görüşmeler yaptığını, bu şahıs ile müvekkilini aldattığını, kadının müvekkilini aldattığının ortaya çıkması üzerine ortak çocukları da alarak ortak evi terk ettiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ve devamının mümkün olmadığını beyanla asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının güven sarsıcı hareketlerinin bulunduğu, erkeğin ise bağımsız konut sağlayamadığı, kadına fiziksel şiddet uyguladığı, evlilik birliğinden kaynaklanan sorumluluklarını yerine getirmediği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 700,00 TL tedbir ve 900,00 TL iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 700,00 TL tedbir, aylık 900,00 TL yoksulluk nafakasına, tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadının reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile erkeğin reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; toplanan delillere göre, erkeğin tam anlamı ile bağımsız konut temin etmediği, eşine fiziki şiddet uyguladığı, evlilik birliğinin tarafına yüklediği yükümlülüklerden kaçındığı, kadının ise güven sarsıcı davrandığı, evlilik birliğinin sonlanmasına sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır, kadını ise az kusurlu olduğu, İlk Derece Mahkemesince belirlenen kusurların ağırlık derecelerinin hatalı saptanmış olduğu, belirlenen kusurların ağırlık derecesine ilişkin kısmının kaldırılarak açıklanan şekilde düzeltilmesi gerektiği, kadının sigortasız çalışması nedeniyle düzenli ve sabit geliri bulunmadığı, geçimini sağlamakta yeterli geliri ve hiç bir malvarlığı bulunmayan, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılan kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesinde ve tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakaların nitelikleri, günün ekonomik koşulları, kadının ihtiyaçları ile hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, hükmedilen nafakaların miktarlarında isabetsizlik bulunmadığı, kadın lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için kanuni koşulların oluştuğu, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve beklenen menfaatlerin kapsamı, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirilerek kadın lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, erkek ağır kusurlu olduğundan maddî ve manevî tazminat talebinin reddi kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile davacı- davalı kadın vekilinin belirlenen kusurların ağırlık derecesine ve reddedilen maddî ve manevî tazminat taleplerine dair istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi ilamının gerekçe kısmının kusurların ağırlık derecelerine ilişkin kısmının kaldırılmasına, davalı-davacı erkeğin ağır kusurlu, davacı-davalı kadının ise az kusurlu olduğu şeklinde düzeltilmesine, ilamın hüküm kısmından davacı-davalı kadının maddî ve manevî tazminat talebine ilişkin bendin kaldırılarak, maddî ve manevî tazminat talebi yönünden yeniden hüküm kurulmasına ve davacı-davalı kadın lehine 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, davalı-davacı erkek vekilinin tüm, davacı-davalı kadın vekilinin sair istinaf itirazlarının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla;asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat ve miktarları, erkeğin reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında kadının asıl davasının ispatlanıp ispatlanmadığı ve kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, erkeğin reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.