"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2743 E., 2023/1846 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün
gerekçe yönünden düzeltilmesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ceylanpınar 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2021/234 E., 2022/430 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl boşanma davasının reddine, karşı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine, ziynet alacağı talebinin tefrikine karar verilmiştir.
Kararın davacı- karşı davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün gerekçe yönünden düzeltilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı- karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; karşılıklı sevgi ve saygının zaman içinde azaldığını, tarafların 1 yıldır fiilen ayrı yaşadıkları, taraflar arasında şiddetli geçimsizlik bulunduğunu iddia ederek, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166 ncı maddesinin 3 üncü fıkrası gereğince anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davalı- karşı davacı erkek vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; kadının sıklıkla evi terk ettiğini, erkeği toplum içinde rencide edici şekilde konuştuğunu, çocuklara kötü muamelede bulunduğunu iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, aylık 500,00'er TL iştirak nafakasına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin kadına hakaret ettiğini ve darp ettiğini, bir kadınla evlilik dışı birliktelik yaşadığını, bu kadınla evlenebilmesi için eşinden rıza istediğini, bu kadınla 2019 yılında otelde birlikte kaldıklarını, evden kovduğunu, sorumluluklarını yerine getirmediğini, ailesinin ihtiyaçlarını karşılamadığını, kazancını kardeşlerine gönderdiğini iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, aylık 500,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile 20.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, ziynetlerin aynen iadesine mümkün değilse bedelinin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının erkek tarafından darp edildiği, evlilik birliği devam ederken erkeğin başka bir kadın ile otel odasında konakladığı, dosyadaki mevcut delillerle erkeğin eşine karşı sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olduğu, davacı erkek tanıkları tarafından kadının kıskanç olduğunun belirtildiği, ancak dosya içeriğinde mevcut delillerden de anlaşılacağı üzere, erkeğin evlilik birliği devam ederken başka bir kadın ile otel odasında konakladığı, kadının kıskançlığının sebepsiz olmadığı, kadının erkeği kıskanmakta haklı olduğu, kadına atfedecek herhangi bir kusurun bulunmadığı ve ispat edilemediği gerekçesi ile asıl boşanma davasının reddine, karşı boşanma davasının kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki tesisine, kadın lehine takdir edilen aylık 750,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren arttırılarak aylık 1.200,00 TL tedbir nafakasına, kararın kesinleşmesi ile birlikte aylık 1.200,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamına ,ortak çocuklar lehine takdir edilen aylık 300,00'er TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren arttırılarak aylık 400,00'er TL tedbir nafakasına, kararın kesinleşmesi ile birlikte aylık 400,00'er TL iştirak nafakası olarak DEVAMINA ,takdir edilen nafakaların her yıl 20 Mayıs tarihinden itibaren ÜFE+TÜFE/2 oranında arttırılmasına, kadın için 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı- karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; affa uğrayan bir olayın hükme esas alınamayacağını belirterek, kusur belirlemesi, asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü, vekâlet ücreti ve
yargılama gideri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesince erkeğin kadını darp ettiği, başka kadınla otel odasında konakladığı, erkeğin boşanmaya neden olan olaylarda tam kusurlu olduğu tespiti yapılmış ise de tanık beyanları ve kadının savcılık dosyasındaki beyanları birlikte değerlendirildiğinde erkeğin otelde başka kadınla konaklama eylemi sonrası tarafların birlikteliklerinin devam ettiği, dolayısıyla bu eylemin kadın tarafından affedildiği en azından hoşgörü ile karşılandığı dikkate alındığında erkeğe başka kadınla otel odasında konaklama kusurunun yüklenmesinin doğru olmadığı, bu nedenle, erkeğin kusur tespitine yönelik istinaf başvurusunun kabulü gerekmiş ise de, İlk Derece Mahkemesince erkeğe yüklenen darp eyleminin sabit olduğu ve kadına atfı kabil kusur ispat edilemediği anlaşılmakla kusur durumunda sonuç itibariyle değişen bir durum mevcut olmayıp boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu, kadının kusursuz olduğu gerekçesi ile erkeğin kusur tespitine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile boşanmaya neden olan olaylarda davacı-karşı davalı erkeğin tam kusurlu, davalı-karşı davacı kadının ise kusursuz olduğunun tespitine, erkeğin sair istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü, kabul edilen tazminatlar ile nafakalar, velâyet ve kişisel ilişki, reddedilen tazminatlar, vekâlet ücreti ve yargılama gideri yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, kadından kaynaklanan kusurlu bir davranışın ispat edilip edilmediği, asıl boşanma davasının reddine, karşı boşanma davasının kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı, kadın yararına maddî-manevî tazminatın, tedbir ve yoksulluk nafakasının, çocuklar yararına tedbir ve iştirak nafakasının yasal koşullarının oluşup oluşmadığı ,velâyet düzenlemesinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı, kurulan kişisel ilişkinin yeterli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü ve 326 ncı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci, 323 üncü, 324 üncü, 327 inci ve 329, 330 uncu maddesi, 336 ncı maddesi. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncü ve 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü ve 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.