"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3232 E., 2023/2081 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Malatya 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/181 E., 2022/756 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl boşanma davasının kabulüne, karşı boşanma davasının reddi ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı-karşı davacı erkeğin istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin başka bir kadınla yaşadığını, ondan iki çocuğunun daha olduğunu, bir çok kez kadını aldattığını, N.isimli kadını yaşadığı eve getirdiğini, birlik yükümlülüklerini yerine getirmediğini, çocuğun ihtiyaçlarını karşılamadığını, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, istemeyerek ikinci kadınla aynı evde yaşamaya zorlandığını, kadından habersiz ürünleri ve hayvanları satarak başka eve taşındıklarını iddia ederek, zina sebebi ile olmadığı taktirde evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin anneye verilmesine, aylık 1.500,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı erkek karşı dava dilekçesinde özetle; kadının hakaret ettiğini, eş ve anne olarak üzerine düşen görevi yerine getirmediğini, zinada hak düşürücü sürenin geçtiğini iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; zina sebebine dayalı dayanan boşanma davalarında yasada öngörülen hak düşürücü sürenin, süregelen eylemlerde, son eylemin bittiği tarihten başladığı. davalı erkeğin başka bir kadınla karı-koca gibi birlikte yaşamasının devamlılık arz ettiği, bu kadınla davanın açıldığı tarihte de birlikte yaşamın devam ettiği tanıklarca ifade edildiğine göre, altı aylık hakdüşürücü sürenin sona erdiğinden söz edilemeyeceği, hal böyle olunca, davanın süresinde açıldığının ve erkeğin zina eyleminin gerçekleştiğinin kabulünün gerekmekte olduğu, tanıkların beyanlarından da anlaşılacağı üzere, davalı erkek feragattan sonra da başka kadın ile yaşamaya devam ettiği ve zina eyleminin kesintisiz olarak devam ettiği, bu nedenle feragat edilen dosyanın hukuki bir affetme niteliği kalmadığı, kadının erkeğin zina ettiğini ispatladığı, bu hususun nüfus kayıtlarından çok açık bir şekilde anlaşılmakta olduğu, davacı kadının kusursuz, davalı erkeğin ise tam kusurlu olduğu gerekçesi ile ile asıl boşanma davasının kabulü ile zina nedeni ile tarafların boşanmalarına, karşı davanın reddine, ortak çocuk ergin olduğundan velayeti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, çocuk yararına 500,00 TL tedbir nafakasının müşterek çocuğun ergin olduğu tarihten itibaren kaldırılmasına, müşterek çocuk lehine tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesine yer olmadığına, aylık 500,00 TL tedbir ve aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın için 30.000,00 TL maddi ve 35.000,00 TL manevi tazminata, davacı kadın tarafından evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile açılan boşanma davasına ilişkin karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı- karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının açtığı zina davasından feragat edip sonrasında aynı gerekçelerle boşanma davasının açtığını, affeden tarafın dava hakkının olmadığını belirterek, kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, kabul edilen tedbir ve yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminatlar ile miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, kabul edilen tedbir ve yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminatlar ile miktarları yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kadından kaynaklanan kusurlu bir davranışın bulunup bulunmadığı, zina hukuki sebebi ile açılan boşanma davasının kabulünün yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, asıl boşanma davasının kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı, kadın yararına maddi-manevi tazminatın, tedbir ve yoksulluk nafakasının yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, kabul edilen nafaka miktarları ile tazminat miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 161 inci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.