"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/97 E., 2023/1927 K.
KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep 7. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/104 E., 2022/958 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı asil tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, aşırı kıskanç olduğunu, erkeğin küfürbaz olduğunu, kadını ve oğlunu evden kovduğunu, üzerlerine araç sürdüğünü, tehditte bulunduğunu iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, yasal faizi ile aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile 50.000,00 TL maddi ve 70.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek yasal süresinden sonra sunduğu cevap dilekçesinde özetle; eşini sevdiğini, aralarında bir anlaşmazlık olmadığını, yuvalarının dağılmasını istemediğini belirterek, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tanık beyanının zaman içermeyen genel, soyut ifadelerden ibaret olduğu, bir kısım anlatımlarından sonra evlilik birliğinin devam ettiğinin bu halde af kapsamında değerlendirileceğine kanaat getirildiği, tanığın son olaya ilişkin anlatımı ile dava dilekçesindeki son olaya ilişkin iddianın da örtüşmediği kaldı ki tanığın bizzat şahit olmadığı davacıdan duyduğunun anlaşıldığı; bu halde davacı iddialarının ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalının kusurunun ispatlanamadığı gerekçesi ile açılan boşanma davasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ve boşanma davasının reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile,İlk derece mahkemesi tarafından, davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle davasının reddine karar verilmiş ise de, dinlenen davacı tanığının beyanında ''Ben davacının oğlu olurum, davalı anneme hakaret küfür eder şiddet uygulardı,... davalı anneme siz sahipsizsiniz, köpeksiniz sizi sokaktan getirdim gibi sözler söyler küfür ederdi, taraflar yaklaşık 7-8 aydır ayrı yaşıyorlar...'' dediği, tanığın beyanından erkeğin kadına karşı eylemlerinin sürekli olduğunun anlaşıldığı, gerçekleşen bu duruma göre, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunun kabulünün gerektiği, olayların akışı karşısında davacı kadının dava açmakta haklı olduğu, davacının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilecek yerde, yazılı gerekçe ile davanın davasının reddinin doğru olmadığı gerekçesi ile davacı kadının istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasına, evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, kadın için aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, boşanma hükmünün tesinleştiği tarihten itibaren 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (4721 sayılı Kanun)'nun 175 inci maddesi kapsamında bir defaya mahsus olmak üzere 20.000,00 TL toplu yoksulluk nafakasına, kadın için yasal faizi ile birlikte 20.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminata karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, boşanma davasının kabulü, kabil edilen nafakalar ve tazminatlar ve miktarları yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı, kadın yararına kabul edilen maddi-manevi tazminatın, tedbir ve toplu yoksulluk nafakasının yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, kabul edilen tazminat ve nafaka miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü ve 326 ncı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'un(4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi.
3.Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ile kişilik haklarına yapılan saldırı dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen manevî tazminat fazladır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddesi hükmü dikkate alınarak 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı kadın lehine hükmedilen manevi tazminat miktarı yönünden erkek yararına BOZULMASINA,
2.Davalı erkek vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.