"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2705 E., 2023/1833 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/124 E., 2022/401 K.
Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asın davanın reddine karşı davanın davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava ve cevaba (karşı davaya) cevap dilekçelerinde özetle; erkeğin sadakat yükümlüğünü aykırı davrandığını, iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına , kararın kesinleşmesi halinde nafakanın iştirak nafakası olarak devamına , aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına karar verilmesini , kararın kesinleşmesi halinde nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına, 100.000,00 TL maddî tazminat ile 100.000,00 TL manevî tazminatın yasal faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle ;iddianın asılsız olduğunu, ... K.'nın uzaktan akrabası ve çocukluk arkadaşı olduğunu , kadının aşırı kıskanç olduğunu, akrabası ile görüşmesini sorun ettiğini, psikolojik şiddet uyguladığını, ... K. İle 8 , 9 yıldır yüz yüze görüşmediğini, kadının erkeğe hakaret ettiğini, tatil için gittiği memleketinden dönmediğini, ailesinin yanında hakaret ettiğini savunarak ve iddia ederek asıl davanın reddine 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir .
III .İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadın tarafından dosyaya delil olarak sunulan ve nereden ne şekilde elde edildiği, kimlere ait yazışmalar olduğu şüphe bırakmayacak şekilde ortaya konulamayan, elde ediliş şekli itibari ile hukuka aykırı delil olduğu, gerçeklikleri konusunda şüphe yaratan ekran görüntülerinin, delil olarak kabulü ile hükme esas alınması mümkün olmadığı, dosya içerisinde yer alan 10.0.2022 tarihli iletişim bilirkişi raporunda dadavacının kullanmış olduğu hatlar ile ... K.'nın kullandığı iddia edilen hat arasında geceyi aşkın, sabaha yakın, peş peşe, uzun süreli iletişim kaydının olmadığı, bahse konu numara ile 18.11.2020 tarih saat 11:35'te gerçekleşen tek seferlik 49 saniyelik görüşmenin ise gerçekleşme saati ve süresi itibari ile şüphe oluşturmadığı kadın tarafından isnat olunan sadakatsizlik vakıasının ispat edilemediği ,kadının erkeğe karşı kıskançlık ve güvensizlikten kaynaklı tekrarlayan psikolojik baskıları olduğu, erkeğe hakaret içerikli sözler söylediği ve ortak konutu terk ettiği, belirlenen vakıalar ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kadının tam kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl davanın reddine karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, aylık 300,00 TL tedbir nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, aylık 450,00 TL iştirak nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, aylık 250,00 TL tedbir nafakasının erketen alınarak kadına verilmesine, kadının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir .
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına süresinde davacı davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; reddedilen asıl dava ve fer'îleri, kabul edilen karşı dava bakımından hükmün kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, erkeğin ispatlanmış bir kusurunun bulunmadığı, boşanmaya neden olan olaylarda kadının tam kusurlu olduğu, gerçekleşen kusur durumuna göre karşı davanın kabulü ile asıl dava ve maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası taleplerinin reddine ilişkin kararın doğru olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı davalı kadın vekili temyiz başvurusunda özetle ;hükmün tamamı bakımından bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bulunan geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının reddi, erkeğin davasının kabulü, reddedilen maddî tazminat, manevî tazminat ve yoksulluk nafakası, tedbir ve iştirak nafaka miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı,166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası 175 inci, 176 ncı, 182 nci, 330 uncu maddesi , 6098 sayılı Kanun 50 ve 51,
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.