Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1130 E. 2024/8472 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında yoksulluk nafakası şartlarının oluşup oluşmadığı, maddi ve manevi tazminat ile tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur oranları, paranın alım gücü ve ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatler gözetilerek, kadına hükmedilen maddi tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddi tazminat yönünden bozulmasına, diğer yönlerden onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2640 E., 2023/1979 K.

KARAR : Başvurunun kabulüyle yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Tarsus 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/420 E., 2021/607 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince birleşen davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, asıl davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince yeniden esas hakkında hüküm tesisine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında Antalya 2. Aile Mahkemesi'nin 2014/227 esasına kayden açılan boşanma davasının yargılaması neticesinde davanın reddine karar verildiğini, iş bu davanın 15.05.2015 tarihinde kesinleştiğini, o tarihten sonra kadın ile fiilen bir araya gelmediklerini iddia ederek davanın kabulüne, fiili ayrılık nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı kadın asıl davaya cevap dilekçesinde özetle; tarafların fiili ayrılık döneminde bir araya geldiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın birleşen dava dilekçesinde özetle; erkeğin kadını arayıp sormadığını, başka kadınlarla aldattığını, çocuklarla ve kadınla ilgilenmediğini iddia ederek asıl davanın reddine birleşen davanın kabulüne, zina aksi takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, ortak konut ve çocukların giderlerini karşılamadığı, sorumluluklarını yerine getirmekten kaçındığı, üzerine düşen gerekli yükümlülüklerini yerine getirmediği, sosyal medya ve telefonla ... isimli bir kadınla görüştüğü, kalp emojisi gönderdiği, "seni seviyorum" mesajı gönderdiği, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, tarafların fiili ayrılık döneminde bir araya geldikleri gerekçesi ile karşı davanın kabulüne asıl davanın reddine, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklarla baba arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadının yasal koşuları oluşmayan yoksulluk nafakası talebinin reddine, mevcut ve beklenen menfaatleri zedelendiğinden ve kişilik hakları ihlal edildiğinden kadın yararına 10.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ile çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakası yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve iştirak nafakası miktarının az olduğu, yoksulluk nafakası talebinin reddi yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesinin kabul ettiği kusurların doğru olduğu, hükmedilen iştirak nafakası ile maddî ve manevî tazminatların az olduğu, ortak çocuklardan ...'ın istinaf aşamasında ergin olduğu gerekçesi ile erkeğin ve kadının ...'ın ergin olması nedeniyle iştirak nafakası talepleri yönünden istinaf başvurularının konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, kadının diğer çocuğun iştirak nafakası miktarı ile kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden istinaf talebinin kabulü ile hükmün bu yönlerden kaldırılmasına, ortak çocuk Yamaç Sadık yararına aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 60.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, tarafların sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve iştirak nafakası miktarının az olduğu, yoksulluk nafakası talebinin reddi, iştirak nafakasına üfe artış uygulanması yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; yoksulluk nafakası şartlarının mevcut olup olmadığı; maddî ve manevî tazminat, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 2 nci, 4 üncü, 6 ncı maddesi, 169 ıncı maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci maddesi, 327 nci ve 328 inci maddesi ile 330 uncu maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücü ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davalı-davacı kadın yararına hükmolunan maddî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci fıkrası, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen maddî tazminat miktarı yönünden BOZULMASINA,

2.Davalı-davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.