Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1180 E. 2024/2279 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davası devam ederken eşlerden birinin ölümü üzerine mirasçıların davaya devam etmesi halinde, ölen eşin daha önceki boşanma davasından feragat etmesinin sağ kalan eşin kusur tespitine etkisinin olup olmadığı ve Yargıtay’ın bozma kararının yerindeliği.

Gerekçe ve Sonuç: Erkeğin daha önce açtığı boşanma davasından feragat etmesinin, kadının feragat tarihine kadar olan kusurlarının affedildiği anlamına geldiği, feragat sonrası yeni bir kusurlu olayın ispatlanamadığı ve bu nedenle kadının kusurlu olduğuna dair karar verilmesinin hatalı olduğu, ayrıca mirasçıların davaya devam etmeleri nedeniyle kadının lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken bu hususun gözetilmemesi de hatalı bulunarak, direnme kararı reddedilmiş ve ilk derece mahkemesi kararının kusur tespiti ve vekalet ücreti yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/6 E., 2023/379 K.

MİRASÇILARI : ... vd.

DAVA TARİHİ : ...

KARAR : Boşanma davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına

KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davacı mirasçıları

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın konusuz kaldığından boşanma konusunda karar verilmesine yer olmadığına, kadının kusurlu olduğunun tespitine, erkeğin herhangi bir kusurunun ispatlanamadığının tespitine karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının kısmen onanıp kısmen bozulmasına karar verilmiştir.

Davacı mirasçıları tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek dava dilekçesinde özetle; eşi ile üç ay evli kaldıklarını, eşinin hayat kadını olduğunu ve evlerinde huzur kalmadığını belirterek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili aleyhine Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2001/810 E. sayılı dosyasında boşanma davası açtığını ancak feragat ettiği için feragat nedeniyle ret kararı verildiğini, ret kararının henüz kesinleşmediğini bildirerek derdestlik ve yetki itirazında bulunduğunu beyan etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece 30.11.2005 tarih ve 2005/441 Esas, 2005/1456 Karar sayılı dosyası ile; davacının davalının para karşılığı çalışan kadınlardan olduğunu bilmesine rağmen evlendiği ancak davalı kadının evlendikten sonra da bu yaşam biçimini değiştirmediği ve para karşılığı başkaları ile birlikte olmaya devam ettiği için davalı kadının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Davalı kadın tarafından yargılamanın iadesi talepli dava açılması üzerine Mahkemenin 2006/381 E., 2006/660 K. ve 13.06.2006 tarihli kararı ile yargılamanın iadesi talebinin kabulüne karar verilmiş, karar ölen eş mirasçıları tarafından temyiz edilmiştir.

2.Dairenin 2014/8457 E., 2014/15663 K. ve 07.07.2014 tarihli kararıyla, erkek eş ... dava tarihinde önce öldüğünden Mahkemece dava dilekçesi ve duruşma gününün ... mirasçılarına tebliği ile göstermeleri halinde delillerinin toplanması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

3.Mahkemenin 2014/1249 E., 2015/1403 K. ve 06.10.2015 tarihli kararıyla, yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulüne, boşanma kararının iptaline, kadın eş ...'nın kusurlu olduğunun ispatlanamadığına karar verilmiş, karar ölen eş mirasçıları tarafından temyiz edilmiştir.

4.Dairenin 13.03.2018 tarih ve 2016/18005 E., 2018/3132 K. sayılı kararıyla, yargılamanın iadesinin kesin olarak verilen veya kesinleşmiş olan hükümlere karşı istenebileceği ve Ankara 5. Aile Mahkemesi'nin 30.11.2005 tarih, 2005/441 Esas ve 2005/1456 Karar sayılı boşanma kararının davalı kadına usulsüz olarak tebliğ edilmiş olması sebebiyle boşanma kararının henüz kesinleşmediği, bu sebeple kadının yargılamanın iadesi talepli dilekçesinin temyiz dilekçesi olarak nitelendirmesi gerekirken dosyanın ayrı esasa kaydının hatalı olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

5.Mahkemenin 2018/1875 E., 2018/1894 K. ve 27.12.2018 tarihli kararıyla kadının yargılamanın iadesi talepli dilekçesi temyiz dilekçesi olarak kabul edilip dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay'a gönderilmesine karar verilmiştir.

6.Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

7.Dairemizin 2019/7722 E., 2019/12641 K. ve 23.12.2019 tarihli kararı ile; erkeğin boşanma kararı kesinleşmeden 05.02.2006 tarihinde öldüğü, evliliğin ölümle sona erdiği, boşanma davasının konusuz kaldığı, mirasçıların yargılamanın yenilenmesine ilişkin yargılama sırasında dosyaya dahil olmalarının boşanma davasında kusur tespiti yönünden davaya devam ettikleri anlamına gelmeyeceği, bu nedenle mahkemece, mirasçılara 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 181 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kusur tespiti bakımından davaya devam edip etmeyecekleri sorularak sonucu uyarınca karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

8.Bozmaya uyan Mahkemece 02.02.2021 tarih ve 2020/153 E., 2021/69 K.sayılı kararıyla "evliliğin ölümle sona erdiğini tespitine, ... mirasçılarının davayı takip etmedikleri anlaşılmakla yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine" ilişkin verilen karar davacı erkek mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmiştir.

9.Dairemizin 28.09.2021 tarih ve 2021/3553 E., 2021/6596 K. sayılı kararı ile; "...Dairemizin 23.12.2019 tarihli ilamı gereğince davacı ... mirasçılarına Türk Medeni Kanunu'nun 181/2. maddesi uyarınca kusur tespiti bakımından davaya devam edip etmeyecekleri sorularak sonucu uyarınca karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmesine karşın, mahkemece bu husus yerine getirilmeksizin davacı ... mirasçılarının yokluğunda yargılama yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulması..."nın usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Mahkemenin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, evlilikten üç ay sonra ...'nın çocukları tarafından ...'ın şiddet görerek evden kovulduğu, çocukların Almanya'dan gelerek eve girmek istediklerinde de eve alınmadıkları anlaşılmakla eşini evden kovan, yaşadıkları yerde ...'nın başka erkeklerle ilişkisi olduğuna dair tanık anlatımları en azından bu dedikodulara sebebiyet veren davalı kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusurlu olduğu gerekçesiyle evlilik ölümle son bulduğundan boşanma konusunda karar verilmesine yer olmadığına, kadının kusurlu olduğunun tespitine, erkeğin herhangi bir kusurunun ispatlanamadığının tespitine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Dairenin 19.10.2023 tarihli ve 2023/7581 Esas, 2023/4944 Karar sayılı kararıyla, Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 27.12.2001 tarihli kararına göre, erkeğin daha önceden (1.11.2001 tarihinde) aynı gerekçelerle boşanma davası açtığı ne var ki davasından feragat ettiği ve feragat nedeniyle davanın reddine karar verildiği, bu durumda, erkeğin kadının feragat tarihine kadar olan kusurlarını affettiği, en azından hoşgörü ile karşıladığının kabulü gerektiği, affedilen ve hoşgörüyle karşılanan olaylar taraflara kusur olarak yüklenemeyeceği gibi feragat edilen davadan sonra da sunulan delillerle yeni bir olayın varlığı ispat edilemediği, gerçekleşen bu duruma göre, sağ kalan eş olan davalı kadının boşanmaya sebebiyet verecek bir kusuru ispatlanmadığı, hal böyle iken hatalı kusur belirlemesi sonucunda davalı kadının kusurlu olduğunun tespitine karar verilmesinin doğru olmadığı gibi ölen eş yönünden tespit yapılmasının da doğru görülmediği, ayrıca davacı mirasçılarının kusur tespiti yönünden devam ettikleri iş bu davada mahkemece kusursuz bulunan ve kendisini bir vekille temsil ettiren davalı kadın yararına vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu husus gözetilmeksizin davacı mirasçıları lehine vekâlet ücreti takdirinin doğru görülmediği gerekçeleri ile kusur tespiti ve vekalet ücreti yönünden kararın bozulmasına, davalı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile kararın bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir.

V. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran

Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı erkek mirasçıları karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri

Davacı erkek mirasçıları; davalı kadının kusurlu olduğunun kanıtlandığını, davalı kadının aksi bir delil sunamadığını, Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesinde davacı müteveffa tarafından açılan ve feragat nedeni ile davanın reddine karar verilen kararın taraflara tebliğ edildiğine ve kesinleştiğine dair bir bilgi ve belge bulunmadığını, bu durumun araştırılması gerektiğini, ayrıca kadının kusurlu olduğuna dair başkaca olayların da yaşandığını belirterek bozma kararının kaldırılmasını, Mahkeme kararının onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

. Uyuşmazlık, boşanma kararı kesinleşmeden erkeğin ölümü nedeniyle mirasçılarının devam ettikleri davada boşanma davasının konusuz kalıp kalmadığı, sağ kalan kadın eşin kusurlu olup olmadığı ve bu kapsamda Daire bozma ilamının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesi. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu`nun 181 inci maddesinin ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle kısmen onanıp kısmen bozulmuş olup, temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre karar düzeltme istemi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Karar düzeltme talebinin REDDDİNE,

1086 sayılı Kanun 442/son ve 4421 sayılı Kanunun 2 ve 4/b-1 maddeleri delaletiyle takdiren 1.470,00 TL para ceza ile 891,50 TL karar düzeltme ret harcının düzeltme isteyenden tahsiline,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

02.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...