Logo

2. Hukuk Dairesi2024/123 E. 2024/8452 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında kusur belirlemesi, tazminatlar, yoksulluk nafakası, vekâlet ücreti ve yargılama giderleri hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanan eşin mevcut emekli maaşı geliri ile yoksulluğa düşmeyeceğinin anlaşılması nedeniyle, yoksulluk nafakası koşullarının oluşmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına, diğer yönlerden ise onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1695 E., 2023/1921 K.

KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisine

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/73 E., 2020/140 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin evlilik birliğinin yükümlülüklerini ihlal eden davranışları olduğunu, psikolojik şiddet uyguladığını, onur kırıcı davranışlar sergilediğini, hakaret ettiğini, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini ileri sürerek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, aylık 3000,00 TL tedbir ve yoksulluk, çocuk için aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili için faizi ile 20.000.00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, katkı payı alacağının erkekten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde isnad edilen hususların gerçek dışı olduğunu, davacı karşı davalının evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bağımsız bir hayat yaşamayı tercih ettiğini, yalan söylediğini, geç saatlerde eve geldiğini, çocukları müvekkilinden soğuttuğunu ve ortak haneyi terk ettiğini belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı karşı davalı kadının, davalı karşı davacı erkeği evden kovduğu, istemediği, erkeğin ise sürekli dışarıda çalıştığı, ortak konuta gelmediği, kadını yalnız bıraktığı, aşağılayıcı davranışta bulunduğu, başka biriyle mesajlaşarak güven sarsıcı davrandığı, geçimsizlikte ağır kusurun davalı karşı davacı erkekte olduğu gerekçesiyle her iki boşanma davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, koşulları oluştuğundan kadın lehine boşanma kararın kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata ortak çocuk ... reşit olduğundan velâyet düzenlemesine yer olmadığına, kadının boşanmayla yoksulluğa düşmeyeceği belirtilerek yoksulluk nafakası talebinin reddine, katkı ve değer artış payı talebinin tefrikine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat miktarları ile reddedilen yoksulluk nafakası yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

2.Davalı karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı karşı davalı kadının, erkeği evden kovarak erkeği istemediği, davalı karşı davacı erkeğin de kadına aşağılayıcı davranışta bulunduğu, kızının arkadaşına mesaj atarak görüşmek istediğini söylemek suretiyle güven sarsıcı davranışta bulunduğu, ne var ki; erkeğe verilen "sürekli dışarıda çalışıp ortak konuta gelmeyerek kadını yalnız bırakmak" kusurunun doğru olmadığı, erkeğin çalışmasından dolayı ortak konuta gelmemesinin kusur olarak kabul edilmeyeceği, ancak erkeğin çalıştırdığı tekneyi bahane ederek geceleri de dahil eve gelmediği tanık beyanları ile sabit olduğundan bu vakıanın erkeğe yüklenmesi gerektiği, tazminat miktarlarının az olduğu, diğer yandan kadının emekli maaşının kadını yoksulluktan kurtaracak nitelikte olmadığından kadının yoksulluk nafakası talebinin kabulü gerektiği belirtilerek kadın vekilinin kusura, maddî tazminata, manevî tazminata, yoksulluk nafakasına, erkek vekilinin kusura yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, bu hususlarda yeniden esas hakkında hüküm tesisine, kusurun belirtildiği şekilde düzeltilmesine, sonuç itibariyle erkeğin ağır kusurlu olduğunun tespitine, kadın yararına 20.000.00 TL maddî, 45.000,00 TL manevî tazminata, aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, tarafların diğer istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı karşı davalı kadın vekili katılma yolu ile temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; tazminat ve nafaka miktarları ile istinaf yargılamasında vekâlet ücreti ile yargılama giderleri açısından bir hüküm kurulmaması yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakası ile istinaf vekâlet ücreti konusunda bir hüküm kurulmaması yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, vekâlet ücreti ve yargılama giderleri noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 194 üncü, 323 üncü ve 324 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı karşı davalı kadının tüm, davalı karşı davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir. Toplanan delillerden her iki tarafın da emekli olduğu, sabit ve düzenli gelirlerinin bulunduğu, kadının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği anlaşılmaktadır. Bu durumda, 4721 sayılı Kanun'un 175 inci ve 176 ncı maddesi koşulları kadın yararına gerçekleşmemiştir. O halde kadın için yoksulluk nafakası takdiri doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası yönünden BOZULMASINA,

2.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere kadının tüm, erkeğin sair temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Embiye'ye yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz eden Ekrem'e iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine

07.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.