"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2533 E., 2023/3252 K.
KARAR : Kısmen kabul ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Turhal 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2021/657 E., 2023/484 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulüne tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararın taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının müvekkilinin kız kardeşinin eşi A. D. ile WhatsApp üzerinden sürekli mesajlaştığını ve görüntülü konuştuğunu, sadakatsiz davrandığının belgelendiğini, bu durumun müvekkilinin psikolojisini bozarak onu derinden üzdüğünü ve manen yıprattığını, kadının başka erkeklerle de iletişim halinde olması nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, halen müvekkilinin yanında bulunan ortak çocuk ...’ın velâyetinin müvekkiline verilmesine, davalının sadakatsiz tutumu nedeniyle aile birliğinin dağıldığı, tam kusurlu olduğu ve müvekkilinin manevî zarar görmesi nedeniyle 100.000,00 TL manevî tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin iddialarının soyut, asılsız ve gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin evlilik birliği içinde davacıdan sürekli şiddet gördüğünü, erkeğin bu nedenle ceza aldığını, erkeğin sabıkalı olduğunu, müvekkiline zorla kredi çektirmeye çalıştığını ve iftirada bulunduğunu belirterek, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk ...’ın velâyetinin dava süresince tedbiren, hükümle de müvekkiline verilmesine, dava tarihinden itibaren ortak çocuk için aylık 1.000,00 TL iştirak nafakası, müvekkili için dava süresince aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, davanın kabulünden sonra ise yoksulluk nafakası olarak devamına ve her yıl ÜFE-TÜFE oranında artırılmasına, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata , sayılan ziynet eşyalarının aynen iadesine, iadesi mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi'nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı-davalı erkeğin kadına yönelik agresif ve tehditkar davranışlarda bulunduğu, hakaret ettiği, kadına birçok kez fiziksel şiddet uyguladığı, düzenli bir işinin olmadığı, mevsimlik çalıştığı ve alkole düşkünlüğü olduğu, davalı-davacı kadının ise davacı erkeğin kız kardeşinin eşiyle mesajlaşarak sadakat yükümlülüğünü ihlal eden güven sarsıcı davranışlar sergilediği ve hakaret ettiği belirtilerek boşanmaya sebep olan olaylarda kadının erkeğe nispeten ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki tarafın açtığı boşanma davasının Türk Medeni Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca kabulüne, velâyetin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, çocuk için aylık 450,00 TL tedbir nafakasının boşanma hükmünün kesinleşmesinden sonra aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına dönüştürülmesine ve ÜFE oranında yıllık artış yapılmasına, erkek lehine 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, kadının tazminat taleplerinin reddine, kadının ziynet alacağı talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesi'nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, manevî tazminatın miktarı, nafakalar ve velâyet yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2.Davalı-davacı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve ziynet taleplerinin reddi yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesi'nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların kusurları yeniden değerlendirilmiş, kadının kusurunun güven sarsıcı niteliğinde olduğu ve kadının hafif, erkeğin ağır kusurlu olduğu kadın yararına tazminata hükmedilmesi gerektiği, erkeğe maddî tazminata hükmedilemeyeceği, kadının yoksulluk nafakası ile ilgili hüküm kurulması gerektiği gerekçesi ile istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle erkeğin manevî tazminat talebinin reddine, davalı-davacı kadın lehine 40.000,00 TL manevî ve 40.000,00 TL maddî tazminata, kadının geliri olduğundan yoksulluk nafakası talebinin reddine, erkeğin tüm, kadının sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesi'nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek, kusur belirlemesi, tazminatlar ve velâyet yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı-davacı kadın vekili, hükmedilen tazminatların miktarı ve vekâlet ücreti yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, nafaka ve tazminatlar, velâyet düzenlemesi ile vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.
İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü, 175 inci ve 176 ncı maddeleri; 6100 sayılı Kanun'un 370 ve 371 inci maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.