Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1253 E. 2024/8677 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, ortak hayatı temelinden sarsacak derecede geçimsizlik olup olmadığı, tarafların kusur durumu ve kadının maddi-manevi tazminat ile ziynet alacağı taleplerinin yerindeliği uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller ve taraf beyanları değerlendirilerek, erkeğin evlilik birliğini temelinden sarsan davranışlarının ispatlanmış olması, kadının ise ispatlanmış bir kusurunun bulunmaması ve ziynet alacağı iddiasının tanık beyanlarıyla ispatlandığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/150 E., 2023/2167 K.

KARAR : Başvurunun kabulüyle kısmen esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Malatya 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/411 E., 2022/854 K.

Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının boşanma davasının kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine, ziynet alacağı davasının ise reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüyle kararın kaldırılarak yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin evlendiği ilk günden itibaren ailesi ile birlikte yaşamak istediğini, erkeğin ailesinin bulunduğu siteden ev aldıklarını, evliliğin ilk iki yılını erkeğin anne ve babasının evinde geçirdiklerini, sadece uyumak için kendi dairelerine geçtiklerini, ortak çocuk doğduktan sonra tarafların kendi evinde kalmaya başladığını, erkeğin ortak konutun anahtarını anne ve babasına verdiğini, istedikleri zaman ortak eve girdiklerini, erkeğin kadına gerek evde gerekse başkalarının yanında sinkaflı küfür ve hakaretler ettiğini, ortak çocuğa bile şiddet uyguladığını, ters ilişkiye zorladığını, tehdit ettiğini, şiddet uyguladığını, ailesi ile görüşmesine izin vermediğini, başka kadın ile konuştuğunu belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, ortak çocukların her biri için aylık 1.500,00'er TL iştirak, kadın yararına ise aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakası ile yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle 300.000,00 TL maddî ve 300.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesi ile 64.299,20 TL tutarındaki ziynet eşyası bedelinin erkekten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mahkemenin yetkisiz olduğunu, kadının evliliğin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, kadının M. ismindeki eski erkek arkadaşının vesikalık fotoğrafını taşıdığını, erkek arkadaşını hala unutamadığını, kadının evi terk ettiğinde tüm altınları da götürdüğünü ileri sürerek boşanma ve ziynet alacağı davalarının reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların Antalya'da erkeğin anne babasıyla aynı sitede oturdukları, ortak konutun anahtarlarının erkeğin anne, babasında da bulunup kapıyı çalmadan anahtarla içeri girdikleri, yeme içmenin erkeğin anne babasının evinde olduğu, bu durumun konutun bağımsızlığını ortadan kaldırdığı, erkeğin kadına sürekli salak, manyak gibi sözler kullandığı, zaman zaman sinkaflı kelimelerle sövdüğü, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların yaşları ve sosyal inceleme raporu dikkate alınarak velâyetlerin anneye verilmesine, baba ile aralarında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuklar yararına aylık 1.500,00'er TL iştirak nafakası ödenmesine, kadının yoksulluk nafakası talebinin yasal şartları oluşmadığından reddine, kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, ziynet eşyasının akibeti beyanı bizzat görgüye dayalı tanık veya başka delillerle ispatlanamadığında bu talebin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının kusur tespiti, maddî ve manevî tazminatın miktarı ile reddedilen ziynet eşyası alacağı davası yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının kadının kabul edilen boşanma davası yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince, erkeğe yüklenen kusurların yanında ayrıca erkeğin eşine şiddet uyguladığı vakıasının da ispatlandığı, kadının ispatlanmış bir kusurunun bulunmadığı, bu haliyle erkeğin boşanmaya neden olan olaylarda tam kusurlu olduğu, kadın yararına hükmedilen manevî tazminat miktarının az olduğu, ziynet alacağı davası yönünden yapılan incelemede ise kadının ziynet alacağına ilişkin iddiasının tanık beyanlarıyla ispatlandığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının belirtilen yönlerden kaldırılmasına kadının kusur tespiti, manevî tazminat miktarı ve ziynet alacağına yönelik istinaf talebinin kabulüne, kusur gerekçesinin belirtilen şekilde düzeltilmesine, kadın yararına 90.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, kadının ziynet alacağı davasının kabulüyle gerekçeli kararda belirtilen ziynetlerin kadına aynen iadesine, aynen iadesi mümkün değilse 64.299,20 TL ziynet alacağının yasal faizi ile birlikte erkekten alınıp kadına verilmesine, erkeğin tüm, kadının ise sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğe atfedilecek kusur olmadığını, tanık beyanlarının görgüye dayalı olmadığını, eşini sevdiğini, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, tazminat miktarlarının fahiş olduğunu ileri sürerek kararın kadının kabul edilen boşanma davası yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, tarafların kusur durumlarına göre kadının tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesinin hatalı olup olmadığı ile miktarların hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci ve 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.