Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1294 E. 2024/8723 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylar, kusur oranı ve hükmedilen tazminat miktarının doğru olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararının tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek temyiz edilen karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1537 E., 2023/1827 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/715 E., 2022/388 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının birleşen davasının reddine, erkeğin asıl davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'ilerine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek dava dilekçesinde; 2 ay önce evlendiklerini, kadına eşinin öldüğünü ve annesi ile 5 yaşındaki çocuğunun yanında olduğunu söylediğini, kadının "annene ve çocuğuna bakarım" dediğini, bunun üzerine nikah yaptıklarını, kadının resmi nikahın ertesi günü "ben çocuğunu istemiyorum" demeye başladığını, bu durumu hal ve hakaretleri ile belli ettiğini, durum böyle olunca ev içinde huzursuzlukların çıkmaya başladığını, kadının 20 gün önce evi terk ederek sığınma evine gittiğini belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiş olup ıslah dilekçesi ile de kadının erkeğin çocuğunu evde istemediğini, evlendikten sonra isteklerinin bitmediğini, erkeğe hakaret ettiğini, darp edildiğini iddia ederek şikayette bulunduğunu belirterek 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, yasal faizi ile birlikte 100.000,00TL maddî ve 100.000,00TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde; taraflar evlendiklerinde davalının annesinin dairesinde yaşadıklarını, apartmandaki boş dairede tarafların kalmasının planlandığını ancak tarafların kalacağı dairenin kullanılmaz halde, son derece pis durumda olması sebebiyle müvekkilinin bireysel çabasıyla daireyi bir ailenin kullanabileceği temiz hale getirdiğini, bunun üzerine tarafların bu daireye geçtiğini ancak daire müvekkili tarafından temizlenmişse de içerisinde bir ailenin asgari ihtiyacını karşılayabilecek temel eşyaların dahi alınmadığını, salona eski bir koltuk konulduğunu ve müvekkilinin hayatını bu şekilde devam ettirmesinin istenildiğini, erkeğin önceki evliliğinden olan çocuklarının sayısını eksik söylediğini, erkeğin annesinin evliliğe müdahale ettiğini, müvekkilini kabul etmediğini ve ölümle tehdit ettiğini, erkeğin bu duruma ses çıkarmadığını, erkeğin evliliğin 3.günü işten atıldığını söylediğini ve bir daha eve ekmek dahi almadığını, erkeğin akrabalarının kadına ve çocuklarına saldırdığını, evden ayrılınca sığınma evine götürüldüğnün belirterek karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, aylık 1.000,00TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakanın her yıl TÜFE oranında artırılmasına, yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının erkeğin ilk evliliğinden olan çocuğu için "ben senin piçine bakmak zorunda değilim, al oğlunu git" dediği, kadın eşin çocuğa fiziksel şiddet uyguladığı, çocuğun bakım ihtiyaçlarını karşılamadığı, verilen kesin sürede tanıklarını bildirmeyen kadın tarafın tanıklarının dinlenmediği, birleşen davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle birleşen davanın reddine, asıl davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, erkek yararına 30.000,00 TL maddî ve 29.000,00 TL manevî tazminata, kadının taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; asıl davanın kabulü, birleşen davanın reddi, kusur belirlemesi, hükmedilen tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadın aleyhine hükmedilen tazminatların miktarının yüksek olduğu gerekçesiyle kadının tazminatlara yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile kararın hüküm kısmının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, yerlerine yeniden hüküm kurulmasına, erkek yararına 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının kusurunun bulunmadığını, eksik inceleme yapılarak karar verildiğini, müvekkilinin sığınma evinde kaldığını, hiçbir geliri olmadığını, hükmedilen tazminatların kaldırılması gerektiğini belirterek asıl davanın kabulü, birleşen davanın reddi, kusur belirlemesi, hükmedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, asıl davanın kabulü, birleşen davanın reddi, kusur belirlemesi, hükmedilen tazminatlar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.