"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1685 E., 2023/1844 K.
KARAR : Kısmen kabul ile yeniden esas hakkında hüküm verilmesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bartın 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/62 E., 2022/435 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı-davalı erkek dava dilekçesinde özetle; kadının evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediğini, sürekli hakaret ettiğini, kendisinin hiç bir temizliğini yapmadığını, sabahları kalkarak çocuklarının karnını doyurarak okula gitmelerini sağladığını, işten eve geldiğinde yine kendi yemeğini yapıp, çocukları dahi kendisinin doyurduğunu, evlilik birilğinin devamının mümkün olmadığını ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin tarafına verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2. Davacı-davalı erkek vekili 16.09.2021 havale tarihli ıslah dilekçesiyle: kadının çevredeki insanlara müvekkilini kastederek bana adamlık yapmıyor şeklinde sözlerde bulunduğunu, aynı zamanda evin temizliğiyle ilgilenmediğini, evi sürekli terk ettiğini, evi terk ettiği için müvekkilinin de annesi rahatsız olduğu için çocuklarla tek başına ilgilenmek zorunda kaldığını, hatta bu sebeple yurt dışında inşaat işçisi olarak çalışmak üzere iş bulduğu halde gidemediğini, müvekkilinin kız kardeşini de darp ettiğini, evlenirken ayrı bir ev açma talebi olmadığını, müvekkilinin evinin iki katlı olup istediği katta yaşama imkanını kendisine sağladığını, müvekkilinin annesine karşı kes sesini kısa bacak Raziye, senin bu evde durmaya hakkın yok, maaş kartını vermezsen git bu evden kızlarının yanına şeklinde sözler sarf ettiğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile karşı davacının davasının reddine, boşanma sebepleri ve boşanma davasının ferisi niteliğinde olan 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminat yönünden ıslah taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin sözlü, fiziksel, ekonomik ve psikolojik şiddet uyguladığını, erkeğin annesi tarafından aşağılandığını, bağımsız ev temin etmeyen davacı erkeğin kusurlu olduğunu, şiddet olayı nedeniyle hastanelik olduğunu, evlilik birliğinin devamının erkeğin tam kusurlu eylemleri nedeniyle çekilmez hal aldığını belirterek, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak, kadın yararına 750,00 TL tedbir ve yoksulluk, 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi'nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, eşine tekraren hakaret ettiği, fiziksel şiddet uyguladığı ve manevî olarak bağımsız bir konut sağlamadığı, kadının ise erkeğin annesine tekraren "kes sesini" şeklinde söylemde bulunduğu, "kısa bacak Raziye" gibi küçük düşürücü ifadeler kullandığı, erkeğe yönelik olarak "60 yaşına da gelsem senden ayrılacağım" ve "İyi adam bulsam seni mi bekleyeceğim" gibi sözler sarf ettiği belirtilerek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin kadına nispeten ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki tarafın açtığı boşanma davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, baba ile çocuk ... arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 12.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesi'nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki tarafın vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, karşı davanın ve fer'ilerinin kabulü, kusur, velâyet, kişisel ilişki ve tazminat taleplerinin reddi yönlerinden kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2.Davalı-davacı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen tazminatların ve nafakaların miktarı yönlerinden kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesi'nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemece belirlenen kusurlar yanında erkeğin evi geçindirme yükümlülüğünü tam olarak yerine getirmediği, karısından habersiz olarak kadının ilgilendiği hayvanları sattığı ve bu suretle kadına ekonomik şiddet uyguladığı belirtilerek, mevcut kusur durumuna göre evlilik birliğini sona erdiren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumu gereği tazminatların ve nafakaların az olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi'nin ilgili bentleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle; davacı kadın lehine 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminat ile 750,00 TL yoksulluk nafakasına, iştirak nafakasının ... için 500,00 TL olarak belirlenmesine, Bertan’ın reşit olması nedeniyle velâyet yönünden istinafa konu bir husus kalmadığına, yetersiz şekilde şahsi ilişki tesis edildiği görülmekle baba ve çocuk arasındaki kişisel ilişkiyi yeniden düzenlenmesine, diğer istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesi'nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki tarafın vekilleri temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek, karşı davanın ve fer'îlerinin kabulü, kusur, velâyet ve tazminat taleplerinin reddi yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı-davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe:
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme:
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davalarında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede geçimsizlik olup olmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davaların kabulü, kadına hükmedilen tazminat ve nafaka şartları ile miktarlarının yerinde olup olmadığı, velâyet düzenlemesinin hukuka uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2.İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 176 ncı, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu, 331 inci maddeleri; 6100 sayılı Kanun'un 370 ve 371 inci maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50 ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Gülten'e yükletilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Bilal'e yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.