"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/986 E., 2023/2682 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Afyonkarahisar 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/129 E., 2021/877 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; tarafların evlendikten kısa bir süre sonra davalı erkeğin askere gittiğini ve davacı kadını ekonomik anlamda zor durumda bıraktığını, askerden döndükten sonra da hem ekonomik anlamda hem de manevî anlamda davacı kadına destek olmadığını, davacı kadın doğum yaptığında davalı erkeğin göstermesi gereken ilgi ve alakayı göstermediğini ve evin ihtiyaçlarını yerine getirmeyip duyarsız davrandığını, davacı kadının göğsünde kitle olduğunu öğrendiğinde de davalı erkeğin kadının yanında olmadığını ve hiçbir maddî destekte bulunmadığını, davacı kadının gördüğü psikolojik ve fiziksel şiddetin tesiri ile felç dahi geçirdiğini, davalı erkeğin bu hastalıklarında kadının yanında olmadığını ve sahip çıkmadığını, davalı erkeğin alkol kullanarak kadına karşı şiddet uygulayıp, hakaret ve küfür edip hem aile içerisinde hem de dışarıda sarfettiği sözlerle aşağıladığını, göstermesi gereken ilgi ve alakayı göstermediği gibi evine karşı sorumluluklarını yerine getirmediğini, davacı kadının rahim kanseri olup tedavi gördüğünü, iyileşene kadar davalı erkek ile cinsel birliktelik istemediğini, ancak davalı erkeğin hakaretlerde bulunarak kadını darp ettiğini, kadının zorla birlikte olmak zorunda kaldığını, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, her gün eve sarhoş geldiğini, davacı kadına karşı hiç saygı göstermediğini, kıskançlığının artık kadının hayatını tehdit ettiğini, en son olayda da erkeğin kadına hakaretler ve küfürler edip sokak ortasında herkesin içinde davacı kadını darp ettiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, davacı kadına 1.000,00 TL tedbir ve 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına, 150.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; aleyhine verilen beyanların doğru olmadığını, tüm görev ve sorumluluklarını yerine getirdiğini, maddî ve manevî desteğini esirgemediğini, davacı kadının hem psikolojik hem de kas rahatsızlığı olması nedeniyle kadınlık vazifelerini yerine getirmediğini, yemekleri ve temizlikleri genelde kendisinin yaptığını, kadının amacının boşanmak değil kendisine zarar vermek olduğunu beyan etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin evlilik birliği içinde davacı kadını darp ettiği, kadına karşı hakaret, küfür ve onur kırıcı beyanlarda bulunduğu, tarafların davalı erkeğin kusuru ile fiili olarak ayrılık yaşadığı, dinlenen tanık ... ve ...'nin beyanları ve Afyonkarahisar 6. Asliye Ceza Mahkemesi'ne ait 2020/138 Esas sayılı dosyada verilen karar ile sabit bulunduğu, davacı kadının göğsündeki kitle nedeniyle ameliyat olduğu dönemde, rahim kanseri olduğu dönemde ve ortak çocuk ...'nin doğumu sonrası felç geçirdiği dönemde davalı erkeğin maddî- manevî destek olmadığına yönelik iddianın ise dava tarihi ile bu olaylar arasında oldukça uzun bir süre geçtiği gözetilerek davacı kadın tarafından affedildiği şeklinde yorumlandığı ve davalı erkeğe kusur olarak yüklenmediği, kadının diğer iddialarının ise ispatlanamadığı, gerçekleşen bu olaylar nedeniyle davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, davacı kadına atfedilecek herhangi bir kusur bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, şartları oluşmayan yoksulluk nafakası ve maddî tazminat talebinin reddine, kadın lehine 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; tanık ...'nin yönlendirme ile beyanda bulunduğunu ve beyanlarına neden itibar edildiğinin açıklanmadığını, darp olayının olmadığını, iddia edilen olayı tanık ...'nın görmediğini, davacı kadına mesaj geldiği için erkeğin, kadının kolundan tuttuğunu, bunun dışında bir eyleminin olmadığını, erkeğin hiçbir kusurunun bulunmadığını, davanın ve manevî tazminat talebinin reddi gerektiğini, aksi kanaatte ise manevî tazminat miktarının düşürülmesi gerektiğini beyanla istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğe verilen kusurların tanık beyanları ile sabit olduğu, kadının kusurlu davranışları ispatlanamadığından kadına kusur verilmemesinin doğru olduğu, erkeğin tam kusurlu olduğu, evlilik birliğinin devamında taraflar açısından herhangi bir yarar kalmadığı, davanın kabulünün doğru ve yerinde olduğu, kadın yararına manevî tazminat verilmesinin yerinde miktarının ise makul olduğu gerekçesi ile davalı erkeğin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili, istinaf sebeplerini tekrar ile kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadının davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur değerlendirmesi, davacı kadın lehine manevî tazminata hükmedilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, şartları var ise miktarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.