"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/140 E., 2023/2155 K.
KARAR : Kabul ile yeniden esas hakkında hüküm verilmesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Şanlıurfa 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/585 E., 2022/576 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı-davalı kadın vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
6100 sayılı Kanun'un öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen ilk kararda erkeğin karşı boşanma davasının reddi yönünden erkek tarafından istinaf yoluna başvurulmamıştır. Hâl böyle iken İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurmayan davalı-davacı erkeğin temyiz hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; davalı-davacı erkeğin kendi davasının reddi yönünden temyiz isteminin reddine karar vermek gerekir.
Davalı-davacı erkek vekilinin reddedilen yön dışındaki itirazlar yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin evlilik birliği boyunca davacıya psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığı, sorumsuzca davranışlarda bulunduğu, müvekkilinin rızası olmadan ziynet eşyalarını alıp harcadığını geri vermediğini, birçk kere babaevine bıraktığı ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; asıl evliliği çekilmez hale getirenin kadın olduğu, kadının abisi ve ailesi tarafından müvekkilinin darp, tehdit ve rencide edici hakaretler edildiğini, müvekkilinin işsiz olduğunu ailesi tarafından ihtiyaçlarının karşılandığını belirterek, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, erkek yararına 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi'nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tanık beyanlarının bir kısmının duyuma dayalı olması, bir kısmında ise tarafların anlaşmazlıklarına rağmen evlilik birliğinin devam etmesi sebebiyle evlilik birliğini sona erdiren olayların ispatlanamaması gerekçesiyle her iki tarafın açtığı boşanma davalarının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesi'nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-davalı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, asıl davanın reddi, kusur belirlemesi, tazminat talepleri ve nafaka talepleri yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesi'nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemece tanık beyanlarına dayanılarak erkeğin, kadının kardeşine "Gelin kardeşinizi götürün, ben başka biri ile evleneceğim, siz de kardeşinize başka bir erkek bulun." şeklinde beyanda bulunduğu, ardından kadını babasının evine gönderdiği belirlenerek, evlilik birliğini sona erdiren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu kanaatine varılmış; buna göre istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadının davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına 1.500,00 TL yoksulluk nafakası, 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesi'nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek, kadının davasının ve ferilerinin kabulü, kusur belirlemesi ve kendi davasının reddi yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe:
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme:
Uyuşmazlık, taraflar arasında açılan karşılıklı boşanma davasında, ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü, kadın yararına hükmedilen tazminat ve nafakalar noktasında toplanmaktadır.
2.İlgili Hukuk:
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 176 ncı maddeleri; 6100 sayılı Kanun'un 370 ve 371 inci maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı-davacı erkek vekilinin karşı davanın reddi hükmüne ilişkin temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2.Davalı-davacı erkek vekilinin sair temyiz itirazlarına gelince; temyiz olunan Mahkeme kararının ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
31.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.