"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2864 E., 2023/2916 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Seydişehir 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2022/209 E., 2023/284 K.
Taraflar arasındaki davacı tarafından açılan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Seydişehir Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/71 Esas 2014/842 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma kararı ile 2014 doğumlu ...'un velâyetinin davalı anneye verildiğini, baba ile çocuk arasında yatılı kalmamak kaydıyla dava aşamasında davalı ile aynı şehirde oturduğu için görüşmelerin her hafta sonu için kişisel ilişki tesis edildiğini, davacının polis olduğu, görevi gereği Konya'dan taşındığını ve İzmir ilinde çalıştığını, mesleği gereği yoğun bir çalışma temposunda çalıştığını, kişisel ilişkinin genişletilmesine karar verilmesinin gerektiğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 324 üncü maddesi gereğince davasının kabulüne çocukla daha uzun zamanlı kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; çocuğun yaşının 8 olduğunu ve yatılı kalma talebinin çocuğun eğitim hayatını da sekteye uğratabileceğini, kaldı ki yaklaşık 10 saat süren bir yolculuğa sebep olabileceğini, bu durumun fiziken ve ruhen yıpratabileceğini, davalı ile olan evliliğinde porno sitelerine girip kadını muzdarip ettiğini, evlilik birliği içinde bu şekilde davranan bir bireyin tek başına hayatını idame ettirirken normal bir yaşam sürdürmesinin beklenemeyeceğini, ortak kız çocuğunun davacı tarafta yatılı olarak kalmasının çocuğun yararına olmayacağını davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, 4721 sayılı Kanun’un 324 üncü maddesi gereğince davanın kabulüne, her ayın 1. haftasında cumartesi saat 09.00'da başlayarak Cumartesi günleri saat 17.00'a kadar birlikte olacak şekilde ve davalı baba ile ortak çocuğun yanında davacı taraftan hiç kimsenin bulunmayacağı şekilde, ayrıca dini bayramların ikinci günü sabah 09.00 dan aynı gün saat 17.00’a kadar birlikte olacak şekilde ve her okulların Şubat yarı yıl tatilinin ilk Cumartesi saat 12.00'dan diğer cumartesi 17.00'a kadar yatılı olacak şekilde, okulların yaz tatilinde 20 Temmuz - 31 Temmuz tarihleri arasında kesintisiz olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına, bu sürelerin sonunda tekrardan çocuğun velâyeti bırakılan annesine teslimine, karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesini tekrarlamakla birlikte, kişisel ilişkinin çok geniş olduğunu, çocuğun yüksek yararına aykırı olduğunu, çocuğun görüşünün dikkate alınmasının gerektiğini ileri sürerek kararın tümü yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, çocuğun baba ile görüşmek istemediği, davacının ortak çocuk ile düzenli olmasa da kişisel ilişki tesisi sağladığı, babanın çocuğa karşı olumsuz bir davranışının ispat edilemediği, tarafların ikamet ettikleri şehirlerin farklı oluşu, babalık duygularının tatmini, çocukla baba arasındaki bağların kuvvetlenmesi, 29.05.2023 tarihli heyet halinde alınan raporun oluşa ve gerçeğe uygun olması ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında çocukla baba arasında yatılı kişisel ilişki tesis edilmesinin doğru olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı anne vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı anne vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrarlamakla birlikte, çocuğun baba ile görüşmek istemediğini, görüşüne önem verilmesinin yüksek yararına olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tümü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, baba ile çocuk arasında kurulan kişisel ilişki süresinin çocuğun yüksek yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 324 üncü maddesi. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı anne vekilinin aşağıdaki (2) numaralı paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Velâyeti anneye bırakılan 01.01.2014 doğumlu ortak çocuk... ile baba arasında kurulan kişisel ilişki süresi çocuğun yüksek yararı ile ortak çocuk ile baba arasında babalık duygularını tatmine elverişli, çocuğun da baba sevgisi ve şefkatini tatmasına yeterli olarak belirlenmiştir. Çocuk ile baba arasında kurulan her yıl 20 Temmuz - 31 Temmuz tarihleri arasında kurulan kişisel ilişkide başlayış ve bitiş saatlerinin gösterilmemesi infazda tereddüt yaratacak niteliktedir. O halde, ortak çocuk ile davacı baba arasında kurulan yaz tatilinde görüş günlerinin başlangıç ve bitiş saati gösterilerek kişisel ilişki düzenlenmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
Ne var ki; bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının birinci fıkrasının son cümlesinin hükümden çıkarılarak İlk Derece Mahkemesinin kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı anne vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2.Davalı anne vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının kişisel ilişkiye yönelik esastan ret kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesinin hüküm fıkrasının (1) numaralı bendindeki "okulların yaz tatilinde 20 Temmuz - 31 Temmuz tarihleri arasında kesintisiz olacak şekilde" cümlesinin çıkarılmasına, yerine “her yılın Temmuz ayının 20 inci günü saat 09.00 ile ve 31 inci günü, saat 17.00'a kadar kesintisiz olacak şekilde” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...